İletişim Başkanlığı 28 Kasım-4 Aralık Dezenformasyon Bülteni’ni yayımladı.
“Türkiye yabancı büyükelçilikleri güvenlik tehditlerine karşı uyardı” başlıklı iddiaya dikkat çekilen bültende, Londra merkezli haber ajansı Reuters’ın, ‘Türkiye ile ilgili isimsiz kaynaklı yalan haberlerine bir yenisini eklediği’ belirtildi.
Reuters’ın abonelerine servis ettiği haberde, “Üç batı Avrupa büyükelçiliği ve bir büyük uluslararası kuruluş, Türk makamları tarafından olası güvenlik tehditlerine karşı uyarıldığını ve konunun hassasiyeti nedeniyle isim verilmemesini istediklerini söyledi” ifadelerinin yer aldığı kaydedilen bültende, Türkiye’deki büyükelçiliklerin güvenlik tehditlerine karşı uyarıldığı yönündeki iddiaların asılsız olduğu vurgulandı.
Bültende, Türkiye Cumhuriyeti ilgili kurumlarından, yabancı büyükelçiliklere ve kuruluşlara gönderilmiş herhangi bir uyarı mesajının söz konusu olmadığı kaydedildi.
‘TÜRKİYE’NİN SURİYE’NİN KUZEYİNE OLASI HAREKATI DEAŞ’I GÜÇLENDİRİR’ İDDİASI
ABD merkezli Foreign Policy dergisinde yayımlanan makalede, PKK/YPG elebaşlarının açıklamaları dayanak gösterilerek Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine karşı düzenleyeceği olası bir harekatın DEAŞ ile mücadeleyi zayıflatacağı iddiası aktarılan bültende, şu ifadeler yer aldı:
“Yıllardır DEAŞ ile mücadele bahanesi ile terör örgütü PKK/YPG’nin bölgede palazlanmasını sağlayan batılı güçlerin, yine aynı bahaneyle örgütü korumaya çalıştığı görülmektedir. Sözde örgüt yöneticilerinin terör koridoru oluşturmaya yönelik söylemlerine yer veren Foreign Policy’nin, Türkiye’nin sınır ötesi harekatının DEAŞ’a fayda sağlayacağı iddiası doğru değildir. Türkiye, terörle mücadele alanında örgüt ismi ayırmaksızın kararlılıkla mücadele vermektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sınır ötesi operasyonlarında, 4 bin 500’ün üzerinde DEAŞ’lı terörist etkisiz hale getirilmiştir.”
Bültende, DEAŞ’a yönelik harekatlar ve operasyonlara ilişkin bilgilerle, yürütülen mücadele sonucunda sınır güvenliğini sağlamak, DEAŞ’ın ülkeye yönelik terör saldırılarını önlemek, yerinden edilmiş Suriyelilerin ülkelerine dönüşleri ile bölgede huzur ve güven içinde yaşamlarını sağlamak için 24 Ağustos 2016’da Fırat Kalkanı Harekatı’nın düzenlendiği, 216 gün süren ve 29 Mart 2017’de biten harekatta 71 Türk askerinin şehit olduğu anımsatıldı.
Harekat kapsamında Cerablus, Çobanbey, Dabık, Kabasin ve Bab gibi yerleşim yerlerinin terör örgütü DEAŞ’dan arındırıldığı vurgulanan bültende 2 bin 647’si ölü olmak üzere 3 bin 60 DEAŞ mensubunun etkisiz hale getirildiği hatırlatıldı.
Bültende, “Fırat Kalkanı Harekatı’ndan sonra Cerablus ve diğer bölgelere binlerce Suriyeli dönüş yapmıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerince hudutlarda ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ’a mensup teröristleri etkisiz hale getirmek, dost ve kardeş bölge halkını teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarmak üzere 20 Ocak 2018’de Zeytindalı Harekatı başlatılmıştır. Bu operasyonla birlikte etkisiz hale getirilen DEAŞ’lı terörist sayısı 4 bin 500 olmuştur” ifadesi kullanıldı.
Yurt içindeki operasyonlarda binlerce örgüt üyesinin tutuklandığı, güvenlik güçlerinin örgüte başarılı operasyonlarla diz çöktürdüğü belirtilen bültende, şunlar kaydedildi:
“2019’da gözaltına alınan 2 bin 843 şahıstan 840’ı, 2020’de gözaltına alınan 2 bin 121 şahıstan 491’i, 2021’de gözaltına alınan 1705 şahıstan 338’i, bu yıl 5 Aralık itibarıyla gözaltına alınan 1603 şüpheliden 343’ü tutuklanmıştır. Çok sayıda DEAŞ üyesi ise yargılandıkları davalarda hapis cezasına çarptırılmıştır. Terör örgütü DEAŞ’a karşı dünyada en etkili şekilde mücadele eden Türkiye, bu terör örgütüyle iltisakı ve irtibatı belirlenen 23 derneği kapatırken örgütün sosyal medya aracılığıyla propagandasının yapılmasını önlemek amacıyla 2 bin 564 sosyal medya hesabına yönelik işlem yapılmıştır.
Bu dönem içerisinde 5 bin 624’ü yabancı uyruklu olmak üzere toplam 8 bin 272 şahsı gözaltına alan Türkiye, bunlardan 1356’sı yabancı uyruklu 2 bin 12 kişiyi tutuklamıştır. 21 Kasım 2022 tarihi itibarıyla Türkiye’ye giriş yapmaya çalışan 48 bin kişi, risk analiz birimlerince kontrol edilirken bunlardan 13 bin 723’ü sınır dışı edilmiştir. 27 Ekim 2022 tarihi itibarıyla çatışma bölgelerine gitmeye çalışan 102 ülkeden 9 bin 153 kişiye yönelik sınır dışı kararı uygulanmış, 151 ülkeden 110 bin 282 kişiye giriş yasağı konulmuştur. Bunların yanı sıra 2022 yılında 18’i canlı bomba olmak üzere 19 eylem engellenmiştir.”
BASINÇLI HAVA KOMPRESÖRÜ İHALESİ ŞARTNAMASİNE ‘YUNAN MALI ŞARTI’ KONULDU İDDİASI
Bazı basın yayın organlarında yer alan, ‘İçişleri Bakanlığına bağlı Jandarma Genel Komutanlığında SAT komandolarının kullanacağı 8 adet yüksek basınçlı hava kompresörü için açılan ihalenin şartnamesine ‘Yunanistan yapımı’ şartı konuldu’ iddiasının doğru olmadığı belirtilen bültende, şu ifadeler yer aldı:
“Jandarma Genel Komutanlığına bağlı Sualtı Arama Kurtarma Timleri (SAK) için 8 adet yüksek basınçlı elektrikli solunabilir hava kompresörüne ihtiyaç duyulmuş, alım için gerekli teknik kapasiteye sahip toplam beş firma ile görüşülmüştür. Görüşülen firmalardan üçü teklif vermek istemiştir. Alım, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu 3/b maddesine istinaden çıkarılan 758 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’na göre 13/1-a maddesi açık ihale usulüyle 8 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirilecektir. ‘Yerli ve Milli Olmak Nerede Kaldı? Yunan Malı Alma Şartı’ iddialarının aksine, ihalede yerli malı teklif edenlere yüzde 15 fiyat avantajı uygulanacaktır. Böylelikle yerli malı üreten yerli ve milli firmalar desteklenmektedir.”
‘TEKKE VE ZAVİYE ÖĞRENCİLERİ SOKAĞA TAŞTI’ İDDİASI
Bir televizyon kanalında yayınlanan bazı görüntülerin, “Tekke ve zaviyeler 97 yıl sonra fiilen serbest. Öğrencileri de sokaklara böyle taşıyor” iddiasıyla servis edildiğine yer verilen bültende, yeniymiş gibi servis edilen görüntülerin, 2018 yılına ait olduğunun tespit edildiği kaydedildi. Ayrıca görüntülerin, iddiadaki gibi İstanbul’da değil, Rize’de çekildiği bildirildi.
Bültende, görüntülerdeki öğrencilerin ‘tekke ve zaviyelerden taşan öğrenciler değil, Rize Müftülüğü 3. İl Genel Hafızlık İcazet Merasimi yürüyüşüne katılan öğrenciler olduğu’ kaydedildi.
‘DOKTORA SALDIRAN ŞAHIS SURİYE UYRUKLU’ İDDİASI
İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki doktora saldırı olayıyla ilgili, “Saldırgan Suriye uyruklu” iddialarının doğru olmadığına yer verilen bültende, şu ifadeler kullanıldı:
“Doktora saldıran M.A.K’nin Türk vatandaşı olduğu tespit edilmiştir. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne muayene için gelen A.K. ve eşi M.A.K. ile asistan doktor M.F.B. arasında tartışma çıkmış, tartışmanın büyümesi üzerine M.A.K. doktora yumrukla saldırmıştır. Saldırı sonucu maalesef doktor M.F.B’nin burnu kırılmıştır. Doktor M.F.B. saldırı sonrası acil serviste tedaviye alınırken hastaneye gelen polis ekipleri M.A.K’yi gözaltına almıştır.”
TOKİ BAŞVURU ÜCRETİNE İLİŞKİN İDDİALAR
Sosyal konut projesi kapsamında, Toplu Konut İdaresi Başkanlığına (TOKİ) başvurusu geçerli sayılan 5,1 milyon kişinin ödediği 500 liralık başvuru ücretiyle ilgili manipülatif paylaşımların tespit edildiği belirtilen bültende, “Kurada hak sahibi olmayan vatandaşların yaptığı başvuru ödemesi, herhangi bir yere aktarılmayacaktır. ‘250 Bin Sosyal Konut Projesi Başvuru Bilgilendirme Formu’nda da belirtildiği gibi kurada hak sahibi olamayanlar başvuru bedellerini, kura çekiliş tarihinden itibaren beş iş günü sonrasında başvuru yapılan bankanın yetkili şubeleri ve ATM’lerinden geri alabilecektir” bilgisi verildi.
Bültende, bazı basın yayın organlarında yer alan “YSK’ye ait seçmen kütüğüne ilişkin raporlarda, Suriyeli seçmen sayısının 466 bin 105 olduğu belirlendi” iddiasının doğru olmadığı belirtilerek, “Haberlerde yer alan ve sosyal medyada paylaşılan iddiaların dayandığı bir rapor bulunmamaktadır. Yüksek Seçim Kurulu, iddia edildiği gibi bir rapor hazırlamamıştır. YSK’nin seçmenleri doğum yerine göre kategorilendirdiği bir çalışması da bulunmamaktadır” denildi.