İYİ Parti Başkanlık Divanı, terörle mücadele gündemiyle toplandı.
İYİ Parti Sözcüsü ve Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, toplantının ardından açıklamalarda bulundu.
Zorlu, Irak’ın kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetlenince yürütülen Pençe-Kilit Harekatı’nda bölücü terör örgütü mensuplarının sızma girişimi sonrasında çıkan çatışmada şehit olan askerlerin ailelerine başsağlığı dileyerek, “Türk milleti şehitlerini uğurlarken kahraman Türk ordusu, PKK terör örgütüne karşı cansiperane mücadelesini vermeye devam ediyor. Türk devletinin ve milletinin bölünmez bütünlüğünün, egemenliğinin cephedeki müdafi olan Türk ordusunun bölücü terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadelede onların yanında olmak her Türk vatandaşının asli vazifesi, vatan kahramanlarına ve kendisini var eden yüce milletimize de bir borcudur” diye konuştu.
İYİ PARTİ’DEN ORTAK BİLDİRİ TALEBİ
Irak’ın kuzeyinden gelen şehit haberlerinin ardından Antalya’da gerçekleştirilmesi planlanan partilerinin yerel seçim istişare kampını ve aday tanıtım toplantılarını iptal ettiklerini hatırlatan Zorlu, “Genel başkanımızın kararı doğrultusunda ortak bir bildiri yayınlanması için TBMM’de girişimde bulunduk. Ayrıca bir de genel görüşme açılarak Milli Savunma ve Dışişleri Bakanlarının Meclisi bilgilendirmesini talep ettik. Bu adımlardan ilki milletçe teröre karşı birlikte mücadelemizi sağlamaya yönelikken, ikincisi bir eksiklik var ise onun irdelenmesi ve daha etkin mücadeleyi gerçekleştirebilmeye yöneliktir” açıklamasını yaptı.
BİLECİK BELEDİYESİ’NİN İYİ PARTİ’YE GEÇMESİ
İYİ Parti Sözcüsü Zorlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Bilecik Belediyesinin İYİ Parti’ye geçmesi ile ilgili yaşanan tartışmaların sorulması üzerine Zorlu, şunları kaydetti:
“Seçimlere tek başına girme kararımız, bir anlamda açtığımız üçüncü yol ve bunun vatandaşlarımızda adım adım vücut bulmaya başlaması, partimizin yeniden yükselişi, bazı kesimlerin dengesini bozduğunu göstermektedir. Bizim kararımız çok açık ve nettir. Biz inanın 31 Mart’ta hem siyasi iktidar hem de muhalefetin alışılagelmiş ezberini bozmakta kararlıyız. Bilecik konusunda da çok ciddi bir bilgi kirliliğini, hatta gerçek dışı ifadeleri üzülerek takip ediyoruz. 2019 seçimlerinde ittifakla kazanılmış bir belediye, ardından belediye başkanı görevden uzaklaştırılıyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan oylamaya kadar, daha öncesinde ise belediye meclisinde yapılan oylamalarda CHP’nin adayını destekledik. İki kez seçilmesini sağladık. Biz yeni bir yolculuğa çıktık. İYİ Parti olarak kendi adaylarımızla her il ve ilçede, belediye meclislerinde, il genel meclislerinde kendi adaylarımızı kazandırmak gibi bir sorumluluğun ve heyecanın içerisindeyiz. Bu kapsamda ikinci bilgi kirliliği; biliyorsunuz ilk iki turda üçte iki çoğunluğun sağlanması gerekiyor. Üçüncü turda ise salt çoğunluğun yeterli olduğu bir durum var. Biz üç turda da adayımızı geri çekmedik. İkinci turun sonunda iki aday kalıyor. CHP’nin teklifi üzerine kapalı oylamada, telefonun bile kabine sokulmaması gibi bir karar alınıyor. Bunun sebebi ne her şey objektif olsun, hiçbir şaibe bulaşmasın diye. Orada İYİ Parti’nin belediye meclis üyesi daha fazla oy alıyor ve seçimi kazanıyor. Anlatmak istediğim kapalı bir oylamada bu kadar hassas davranılan bir süreçte aslında teknik olarak kimin oy verdiği belli değilken böyle bir öngörü üzerinden partimize yeni bir algı operasyonu yapılmasını yadırgıyoruz. Ancak bu süreç İYİ Partimizi daha da güçlendirerek, yolumuza devam edeceğiz. Bugün Bilecik’le, yarın belki sürpriz yerler olabilir.”
‘KARS’TA EN İDDİALI ADAY BİZİZ’
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Kars’ta DEM Parti’nin kazanmaması için MHP’nin adayını destekleyecekleri açıklamasının hatırlatılması üzerine Zorlu, “14 Mayıs seçimlerinde Kars merkezinde yüzde 20,5 oy alarak seçimin ikincisi olduk. Yani bugünkü DEM Parti’den sonra ikinciydik. Bizim ardımızdan AK Parti ve CHP geliyordu. Biz adayımızı orada da çıkardık ve seçimin en iddialı partisi biziz. Bu bakımdan Kars’ta yaşayan bütün vatandaşlarımızı ayrım gözetmeksizin İYİ Partili adaya oy vermeye ve bu seçimi kazanmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN-AKŞENER GÖRÜŞMESİ
Irak’ın kuzeyindeki PKK saldırısı sonrası toplanan güvelik kurulu toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile telefonda görüştüğünün hatırlatılması üzerine Zorlu şunları söyledi:
“Bugün bir köşe yazısında gerçek dışı değerlendirmeler olduğunu takip ettik. Cuma günü şehitlerimizin bilgisi Milli Savunma Bakanlığı tarafından duyurulmasının ardından Genel Başkanımız önce Milli Savunma Bakanını, daha sonra Dışişleri Bakanını aradılar. Aynı kapsamda Cumhurbaşkanı’nı da aradılar. Bu olay cuma günü akşam saatlerinde gerçekleşiyor. Sayın Hakan Fidan geri döndü ve Genel Başkanımızla sürece ilişkin bir istişare ve değerlendirmeleri oldu. Biz o köşe yazısında bahsedildiği gibi ortak bildiri çağrımızı Cumhurbaşkanı ile görüşmeden sonra değil, cumartesi günü yaptık. Cumhurbaşkanı bizim aramamızın üzerinden güvenlik zirvesine girmeden önce dönmüş ve sayın Genel Başkanımızla sürece ilişkin bir görüşme gerçekleştirmiştir. Her şeyi şeffaf bir biçimde paylaşıyoruz. Terör ve terörle mücadelede hangisi olursa milletimizin ortak kaygısı, birlikte yaşam irademizin ayakta kalabilmesi için bu mücadeleyi kararlıkla göstermemiz gereken bir alan. Biz en çok Anayasa’yı savunuyoruz değil mi? Genel Başkan da bu çerçevede terör örgütlerinin bu faaliyetlerine karşı tutumumuz, milli iradeyi esas alan tutumumuzun gereği olarak milli birlik açısından sayın Cumhurbaşkanını aramış, o da dönmüş ve böyle bir istişare yapılmıştır. Bunu farklı noktalara çekmek, İYİ Partimizin bu yükselişinden dem vurup, ‘şunlarla bunlarla ittifak yapıldı.’ Gerçekten bu kabul edilebilir bir strateji değil. Siyasi istismar yapılmaması gereken bir dönemden geçiyoruz. Bizim genel görüşme çağrımız da kabul gördü. Mecliste grubu bulunan bütün siyasi partilerimiz yer alacaklar. Değerli bakanlar bazı bilgiler aktaracaklar. Biz burada siyaseten öncelikle eksiklikleri, daha derin bir mücadelenin yapılabilmesi adına görüşlerimizi ortaya koyacağız. TBMM’nin her geçen gün etkisizleştirilmesini talep eden, bunu öngören çevrelerin bizi haklı talebimizle eleştiriyor olmasına da şaşırmıyoruz. Biz bu konuyu siyaset üstü görüyoruz.”