İznik’in dört noktasındaki tarihî kapılar ve surlar turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. M.Ö. 4. yüzyılda inşa edilmeye başlayan surlar, Roma ve Bizans devirlerindeki yeni eklentilerle günümüze kadar geldi.
Surlar, yaklaşık 4 bin 970 metre uzunluğuna sahip. Yüksekliği 10 -13 metre arasında değişen surlarda yuvarlak ve kare şeklinde 114 burç bulunuyor.
İznik’in iki ana caddesinin kesiştiği noktadan bakıldığında dört ana kapı görülüyor. İstanbul, Lefke, Göl ve Yenişehir kapıları turistler tarafından en çok ziyaret edilen yerler arasında geliyor.
İznik’in doğusunda yer alan Lefke Kapı’da geçen yıl restorasyon çalışmaları tamamlandı. İstanbul Kapı ile büyük benzerliğe sahip Lefke Kapı’nın da kesin yapılış tarihî bilinmiyor. İznik’e dışarıdan girişte iki silindirik kulenin arasında kalın mermer sütunların oluşturduğu, üst silmesi ağaçtan olan dikdörtgen kapı yer alıyor. Kapı üzerindeki kemerin içinin örüldüğü görülüyor. Ayrıca kapının sol tarafında ‘devşirme’, yüksek kabartma görünümü veren bir friz bulunuyor. Üzerinde bulunan insan figürleri çok sıkışık olarak gösteriliyor.
Sanat tarihçisi Doğan Özgün Kolaç, “Burası taç kapı olarak da geçiyor. Geçen yıl restorasyonu tamamlandı. Bu restorasyonların güzel olduğunu düşünüyorum. Burada bulunmamızın sebebi ise ‘devşirme’ tabir edilen malzeme kullanılmasıdır. Başka yerlerde de bunların örneklerini görebiliyoruz. Devşirme demek, aslına uygun yapılan yerden alınıp, başka yerde kullanılmasıdır. Burada kullanılmasının sebebi malzeme eksikliği ve savaşlarda tahribata uğrayan yerlerin güçlendirilmesi. Surlar savaşta zarar görünce çevrede bulunan malzemeler kullanıyorlardı” dedi.
Lefke Kapı’nın üzerindeki devşirme taşların bir lahit mezara ait olabileceğini sözlerine ekleyen Kolaç, “Burada iki parça kabartma malzeme kullanılmış. Burada savaş sahnesi görüyoruz. Askerler ve ellerinde kalkanlar görülüyor. Yerde yaralı bir insan figürü var. Bir diğerinde o döneme ait insanlar, hayvanlar, hayvanların yük taşıdığı görülüyor. Bu taşların asıl yerlerinin neresi olduğu belli değil. Turizme kazandırıldıktan sonra buraya gelen insanlar bu taşları görünce şaşkınlıkla tepki veriyorlar” diye konuştu.