CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Atık Yakma ve Enerji Üretim Tesisi Açılış Töreni’ne katıldı.
Açılış töreninde konuşan Kılıçdaroğlu, İstanbul’un kadim bir kent olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“İstanbul’da ve İstanbulluya hizmet etmek de gerçekten ayrıcalıklı bir olay. 16 milyon insanı mutlu edeceksiniz. 16 milyon insanın yarattığı sorunları, onların haberi olmadan çözmeye çalışacaksınız. Binlerce ton çöp toplanacak ve çevreyi kirletmeden, bir şekliyle aynı zamanda hizmet olarak halka geri dönecek. İstanbul, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın göz bebeği olan bir kent. Ve bu kentte insanlar, mutlu yaşamak isterler. Ve bu kentte yaşarken, doğanın tahrip edilmesini istemezler.”
İstanbul’un son dönemde “beton ormanına” dönüştüğünü kaydeden Kılıçdaroğlu, “Böyle bir İstanbul’u Sayın Başkan devraldı. Şimdi yeşil alanlar yaratmaya çalışıyorsun. İstanbulluya hizmet ediyorsun. İstanbullunun yeşil görmesi, doğayla barışık olması için elinden gelen çabayı gösteriyorsun. Bu çabaya sadece ben değil, sadece Sayın Genel Başkanım değil, aslında bu çabaya bütün Türkiye tanık. O açıdan verilen mücadele, gösterilen çaba hepimizin takdirindedir” diye konuştu.
Açılışını yaptıkları tesisin çevre için önemine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Bu tesiste doğa korunmuş oluyor. Sera gazı salınımı azalmış oluyor. Yine iklim için son derece değerli bir hedef. Milyonlarca insanımıza enerji sağlıyor aynı zamanda. Enerji hatlarına giden parayı azaltıyoruz. Belediye de buradan bir şeyler kazanıyor. Artı istihdam yaratıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
‘BENİM PARASINI ÖDEDİĞİM BİR YATIRIMIN MALIYETİNİ, BEN NEDEN BİLMEYEYİM?’
Kılıçdaroğlu, bunları anlatmasının sebebine, şu sözlerle açıklık getirdi:
“Yatırım yaptıklarını söylüyorlar. Güzel; yatırım yapılsın. Yollar, köprüler, hastaneler yapıyorlar; yapılsın, itirazımız yok. Ama bu yatırımlar benim ödediğim vergilerle yapılmalı, benim torunlarım borçlandırılarak değil. Benim torunlarım borçlandırılıyorsa, ben bu vergiyi neden şimdi ödüyorum? Artı bir şey daha var. Yatırım yapıyorlar. Gayet güzel; yapsınlar. Teşekkür ederiz. Kaça yapıyorsunuz bu yatırımları? ‘Efendim ticari sır biz bilmiyoruz.’ Niye bilmiyoruz? Benim parasını ödediğim bir yatırımın maliyetini, ben neden bilmeyeyim? Devletin şeffaf olması, saydam olması lazım. Vatandaşına hesap verebilir çerçevede hareket etmesi lazım.Bunlar da yok.”
Millet İttifakı belediyelerinin ana hedefinin, harcadıkları her kuruşun hesabını millete vermek olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şu bilgileri paylaştı:
“Belediye başkanlarımız, var olan hükümetin yapmadığını yapmaya çalışıyorlar. Kara kış fonu dolayısıyla, 3-16 Kasım tarihleri arasında, 35 bin 407 aileye; 3 milyon 180 bin 460 liralık nakdi yardım yaptılar. 215 bin 124 aileye; 4 milyon 566 bin 916 liralık gıda yardımı yaptılar. 21 bin 271 aileye; 9 milyon 504 bin 844 liralık 4 bin 597 ton kömür dağıtmış. 108 bin 708 aileye; 3 milyon 217 bin liralık eğitim yardımın bulundular. 60 bin 324 aileye; 1 milyon 21 bin 66 liralık ulaşım yardımı sağladılar. 291 ailenin; 54 bin 874 liralık elektrik faturası ödendi. 3 bin 638 ailenin; 153 bin 831 liralık su parası ödendi. 198 ailenin; 64 bin 546 liralık doğal gaz faturası ödendi.”
Millet İttifakı belediyelerinin, Türkiye genelindeki insanların tamamının yardımına koşmak için hazır olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Hiçbir çocuğun yatağa aç girmesini istemeyiz. Hiçbir annenin, çocuğunun yatağa aç yatırmasını istemeyiz. Onun vebalini birileri çeker ama biz, o vebalin tanığı olmak istemeyiz. Her birimize düşen görevdir. İktidar sahipleri bunun farkında değil. Emin olun farkında değiller. İki dünya oluştu Türkiye’de. Bir sarayın dünyası, bir de saray dışındaki dünya. Arada 180 derece fark var. Biz, halkın dünyasıyla ilgileniyoruz. Var olan sorunları çözmeye çalışıyoruz. Bütün baskılara, bütün engellemelere rağmen bunu yapmaya çalışıyoruz. Az kaldı. Türkiye, 13. Cumhurbaşkanı’nı seçecek ve Türkiye, yeni bir sürecin içine girecek. Hiç kimse endişe duymasın. En geç 6 ay içinde ekonominin çarkları sağlıklı bir sürece girecek. Bu memlekete huzuru, bu memlekete bereketi, bu memlekete güzelliği getirmeye kararlıyız. Var olan acı tabloyu Türkiye hak etmiyor aslında. Gücümüz var, imkanımız var. Eğer biz İstanbul’da, Ankara’da, Adana’da, Mersin’de, Aydın’da. Eskişehir’de, İzmir’de çok güzel şeyleri gerçekleştirebiliyorsak ve harcadığımız her kuruşun hesabını milletimize verebiliyorsak, düşünün Türkiye’yi yönettiğimizde bütün dünya gıpta ile bakacaktır bize.”