HAK-İŞ tarafından basın mensuplarının davetli olduğu iftar programı düzenlendi. Birçok medya kuruluşunun temsilcilerinin katılım sağladığı programda konuşan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, çalışma hayatı ve ülke gündemi hakkında açıklamalarda bulundu.
Arslan, yaptığı konuşmada İsrail ile Filistin arasında yaşanan olaylarda HAK-İŞ Konfederasyonu’nun Filistin’in işgaline karşı net bir tavır ortaya koyduğunu dile getirdi. Arslan, “Bağımsız ve başkentinin Kudüs olduğu bir Filistin Devleti’nin kuruluncaya kadar HAK-İŞ’in Filistinli kardeşlerimizle dayanışması devam edecektir” diye konuştu.
‘FİLİSTİN İÇİN 15 MİLYON LİRALIK YARDIM TOPLANDI’
Gazze’de yaşayan insanların başta yaşama hakkı olmak üzere temel haklarını savunmanın tarihi ve insani sorumluluk olduğunu söyleyen Arslan, özellikle 7 Ekim’deki olayların ardından Konfederasyon olarak olağanüstü toplandıklarını dile getirdi. Türkiye’de çeşitli mitinglerle farkındalık oluşturduklarını ve yardım kampanyaları başlattıklarını ifade eden Arslan, “Konfederasyonumuzun Yönetim Kurulu ve sendikalarımızla bir yardım kampanyası başlattık ilk etapta yaklaşık 15 milyonluk bir kaynak oluşturduk” açıklamasında bulundu.
Arslan Türk Kızılayı öncülüğünde yardımların doğrudan Gazze’ye ulaştırılması şartıyla bir anlaşma gerçekleştirdiklerini söyleyerek, ilk etapta 5 milyon liralık bir kaynağın yardım olarak Gazze’ye ilettiklerini belirtti. Türkiye’nin tüm girişimlerine rağmen Filistin’de bir türlü ateşkesin sağlanamadığını anımsatan Arslan, “Türkiye bu konuda ilk günden beri İsrail’in saldırılarına karşı ciddi şekilde tepki koydu. Biz hükümetimizden bu konuda daha fazla destek istiyoruz. Filistin için daha fazlası yapılabilir. Sivil toplumun daha fazla inisiyatif almasını ve destek vermesini istiyoruz. Çünkü birçok ülkede olduğu gibi Gazze’deki masumların ve mağdurların da gözü Türkiye’de. Türkiye’den bir şeyler bekliyorlar. Biz o beklentileri karşılamak için canla başla çalışıyoruz. Filistin, bizim temel meselelerimizden birisi. Ateşkesin bir an evvel gerçekleşmesini istiyoruz. Bunun için mücadele etmeye ve bunu savunmaya devam edeceğiz” dedi.
‘YABANCI İŞÇİLERE DEĞİL YASA DIŞI ÇALIŞTIRILAN İŞÇİLERE KARŞIYIZ’
Arslan, yabancı işçilerin Türkiye’deki varlığı hakkında da ise, “Eğer biz ‘yabancı işçiye karşıyız’ dediğimiz zaman ülkemizde yaklaşık 5 milyona yakın misafirimiz var. Bunların bir kısmı savaştan kaçıp ülkemize gelmişler, bir kısmı başka yollarla ülkemize gelmiş sığınmış insanlar. Prensip olarak biz Suriyeli işçi çalıştırılmasına asla itirazımız yok. Biz yasal mevzuata uygun olarak çalıştırılsın istiyoruz. Gerekli çalışma izinleri alınarak insanlar çalıştırılsın. Bu konu hakkında da bir ‘yüzde 10’dan fazlasını geçmeyecek’ şeklinde bir mevzuatımız var. Bizim itirazımız yasalara uygun olmayan kaçak işçi çalıştırılmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.
ENFLASYONDAKİ YÜKSELİŞ VE FİYATLARDAKİ BU ARTIŞ DEVAM EDERSE ASGARİ ÜCRET TARTIŞMALARI HIZLANACAK’
Sene başında belirlenen asgari ücretin ‘2024 yılı için sadece 1 seferlik belirlenmesi’ hakkında konuşan Arslan, asgari ücrette ara zammın yapılması için enflasyondaki yükselişe bakılması gerektiğini kaydetti. Arslan, “Eğer enflasyondaki bu yükseliş ve fiyatlardaki bu artış söz konusu olursa doğal olarak bu tartışmalar hızlanacaktır. Temmuz ayına geldiğimiz zaman da tablo önümüzde olacaktır. O zamanki şartlara göre hem Sayın Bakanla hem de kamuoyundaki diğer aktörlerle konunun görüşülmesi gerekmekte. Tabii bir asgari ücret tespit komisyonunun bir tarafı olmadığımız için bizden ziyade asgari ücret tespit komisyonunun üyeleri olan işçi, işveren ve hükümetin bu konuda ortak bir tavır geliştirmesi gerekiyor. Burada işin püf noktası şu; Asgari ücret tespit komisyonunu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı toplantıya çağırıyor. Dolayısıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı burada belirleyici olacak. Bakanlığın o zamanki tavrına göre biz de kendi düşüncelerimizi ortaya koyacağız” dedi.