Meclis Genel Kurulunda Yeşil Sol Parti tarafından verilen “emeklilerin yaşadığı maddi kayıplarının giderilmesi için alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla meclis araştırması açılması”na ilişkin önergenin ön görüşmeleri tartışmalara yol açtı.
Genel Kuruldaki tartışmalar ve yapılan konuşmalar Meclis tutanaklarına şöyle yansıdı:
BAŞKAN – Önerinin gerekçesini açıklamak üzere Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Grubu adına Mersin Milletvekili Sayın Ali Bozan.
Buyurun Sayın Bozan buyurun. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)
YEŞİL SOL PARTİ GRUBU ADINA ALİ BOZAN (Mersin) – Öncelikle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Ayrıca turuncu renkli ceylan derisi koltuklarla donatılmış Meclisimizden aylık 7.500 lira maaşla yaşamaya mecbur bırakılmış emekli yurttaşlarımı da saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Konumuz toplumun en geniş kesimlerinden biri olan emekliler ve AKP iktidarı döneminde en çok mağdur edilen kesim. Bugün, onların sorun ve sıkıntılarını sizlere anlatacağım ama şundan eminim: Hem benim anlatacaklarımdan hem önergemiz üzerine muhalefet grubundan söz alacak vekil arkadaşlarımızın anlatacaklarından eminim birçoğunuzun yüzü dahi kızarmayacak. Neden mi? Çünkü emeklilerin hayat koşullarına, çünkü emeklilerin alacağa maaşa karar verecek olanlar ekmeğin fiyatından bihaber, pazar fiyatlarından bihaber, pazarda domatesin, salatalığın, patlıcanın kaç liraya satıldığından bihaber; işte, tam da bu nedenle yüzünüzün kızarmayacağını düşünüyorum. Ekmeğin fiyatı 7,5 lirayı buldu, pazar fiyatları ortada, Genel Kurul çalışmaları başladığından bu yana sürekli olarak artan kira fiyatlarından bahsediliyor; aylık ortalama geliri 30 bin lira olan bir yurttaş dahi ay sonunu nasıl getireceğini bilemiyor, sağlıklı beslenerek yaşayamıyor. Kaldı ki çoğunluğu 7.500 lira maaş alan emeklilerden bahsediyoruz; bu insanlar ne yesin, bu insanlar ne içsin, bu insanlar ay sonunu nasıl getirsin? Buna sadece “el insaf” denir.
Bugün emeklilerin sorununu bu kürsüden konuşmak bu iktidarın en büyük ayıbıdır, AKP’nin en büyük ayıbıdır. Genel Kurul çalışmaları başladığından bu yana sürekli olarak emeklilerin sorunları gündeme getiriliyor, tartışılıyor ama AKP sıraları kör, sağır ve dilsiz.
Şu anda ekranları başında bizi izleyen yurttaşlarımıza bir şeyi ifade etmek istiyorum: Ekranda sadece beni görüyorsunuz ama salonu görmüyorsunuz. Salonu anlatayım; AKP sıraları boş denecek kadar bomboş.
HALİL ELDEMİR (Bilecik) – HDP sırasını söyle, Yeşil Sol’u söyle.
ALİ BOZAN (Devamla) – Emeklilere sesleniyoruz, AKP sıraları şunu yapıyor arkadaşlar: Şu anda kulisteler.
HALİL ELDEMİR (Bilecik) – Bak, kendi sırana bak!
ALİ BOZAN (Devamla) – Kimisi iş takibi yapıyor, kimisi odasında. Sadece oylama zamanı gelecekler buraya.
HALİL ELDEMİR (Bilecik) – Kendi sırana bak!
ALİ BOZAN (Devamla) – Saraydan talimat gelecek, saray diyecek ki: “‘Hayır’ oyu kullanın.”
RESUL KURT (Adıyaman) – Orada kaç kişi var, kaç kişi var orada?
ALİ BOZAN (Devamla) – Ondan sonra emeklilerin sorun ve sıkıntılarını tartışma, araştırma önergemize “hayır” deme zamanı gelecekler buraya.
HALİL ELDEMİR (Bilecik) – Kendi sırana bak! Kendi tarafına bak, kendi tarafına!
REFİK ÖZEN (Bursa) – Kendi sırana bak! Ayıp ya, çok ayıp!
ALİ BOZAN (Devamla) – Emekli yurttaşlarımız bunu bilsin, emekli yurttaşlarımız bunun farkında olsun diyoruz.
HALİL ELDEMİR (Bilecik) – Sen kendi grubuna bak!
ALİ BOZAN (Devamla) – Şunu ifade edeyim: Şimdi, şu anda Türkiye’de kaç milyon emekli yaşıyor haberiniz yok, bilmiyorsunuz.
HALİL ELDEMİR (Bilecik) – Haberi olmayan sizsiniz!
ALİ BOZAN (Devamla) – Bu ülkede 15,9 milyon emekli yurttaş yaşıyor. En az 9 milyonu 7.500 TL maaşa mahkûm ediliyor sizin iktidarınız tarafından. Orada, burada konuşuyorsunuz, diyorsunuz ki: “Aralıkta, ocakta emeklilerin maaşlarında düzeltmeye gideceğiz.” Neyi bekliyorsunuz? Ey AKP, ey iktidar; emeklilerin koşullarını düzeltmek için neyi bekliyorsunuz? Sarayın bu konuda fikri nedir? Yoksa sarayın yerel seçim hamlesini mi bekliyorsunuz? Söyleyin, anlatın; biz de bilelim, emekli de bilsin, yurttaş da bilsin. Şunu ifade edelim: Sizin grubunuzda, AKP Grubu’nda “Emekli maaşıyla geçinemiyorum.” diyen milletvekili var. Grubunuzda “Emekli maaşıyla geçinemiyoruz, bu işi yapamıyoruz.” diyen milletvekili varken siz en az 9 milyon yurttaşa ayda 7.500 TL’yle yaşamayı reva görüyorsunuz. Bu sizin ayıbınızdır, bu utancınızdır, yaptığınız tek kelimeyle zulümdür. AKP iktidarı en az 9 milyon emekliye zulmediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Evet, lütfen toparlayalım.
ALİ BOZAN (Devamla) – Şunu ifade edelim: Şu anda Genel Kurulda bulunan milletvekillerine en çok telefon emekli yurttaşlardan geliyor, şu anda Genel Kurul çalışmalarını en yakinen takip eden kesim emeklilerimiz. “Acaba Meclisten bizimle ilgili bir iyileştirme çıkacak mı?” diye bizi takip ediyorlar ve her gün Meclis TV’yi takip ediyorlar. Biz de Yeşil Sol Parti Grubu olarak diyoruz ki: “Eğer varsa, elinizi vicdanınıza koyun -ben olduğundan şüpheliyim ama varsa, elinizi vicdanınıza koyun- ve önergemize ‘evet’ oyu verin.” Şunu ifade edelim: Siz ne yaparsanız yapın, biz Yeşil Sol Parti Grubu olarak sokakta da Mecliste de emeklilerin haklarının mücadelesini vermeye devam edeceğiz. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Sayın Başkanım…
BAŞKAN – Sayın Şahin, buyurun.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Grubumuz hakkındaki iddialara cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN – Kısa bir açıklama için buyurun.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Sayın Başkanım, öncelikle Genel Kurulun kürsüsünden konuşurken bir milletvekilimizin bir gruba yönelik “Yüzünüz kızarmaz!” “Grubunuzdaki sayıyı millete söyleyeyim.” diyerek bu tip söylemlerde bulunması bir milletvekiline yakışmıyor.
ALİ BOZAN (Mersin) – Bana neyin yakışıp yakışmayacağına siz karar veremezsiniz! (AK PARTİ sıralarından “Dinle, dinle!” sesleri)
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Dönüp kendi grubunuza baktığınızda 15-20 kişiden fazla kimse yok.
ALİ BOZAN (Mersin) – Siz karar veremezsiniz!
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Lütfen, biz sizi dinledik, dinleyeceksiniz!
ALİ BOZAN (Mersin) – Bana neyin yakışıp yakışmayacağına karar veremezsiniz!
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Buradaki milletvekillerine “İş takibi yapıyorsunuz, yerinizde yoksunuz!” deme hakkına da sahip değilsiniz.
ALİ BOZAN (Mersin) – Bu hakka da sahibim; söyledim, bir daha söylüyorum!
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Komisyonlar çalışıyor, milletvekilleri tabii ki Genel Kurulu takip ediyorlar. Ama sen kendi grubuna bakmadan bizim grubumuzla ilgili bu tip ithamlarda bulunmanız çok yanlış ve çok çirkin bir şey.
ALİ BOZAN (Mersin) – “Sen” değil, siz! “Sen” değil, siz!
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Ha ben, ha AK PARTİ Grubu; ben grubum adına konuşuyorum, AK PARTİ Grubuyla ilgili bir cevap hakkımı kullanıyorum.
ALİ BOZAN (Mersin) – Önce bir vekile nasıl hitap edeceğinizi öğreneceksiniz!
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Özür bekliyoruz Sayın Başkanım, grubumuzdan özür dilemesi gerekir sayın milletvekilimizin.
Biz burada iktidar olarak, iktidar milletvekilleri olarak hem Genel Kurulu çalıştırıyoruz…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ BOZAN (Mersin) – Önce bir vekile nasıl hitap edeceğinizi öğreneceksiniz!
OĞUZHAN KAYA (Çorum) – Grup Başkan Vekili konuşuyor, bir sus ya!
KAMURAN TANHAN (Mardin) – Sen niye susmuyorsun! Senin Grup Başkan Vekilin konuşuyor, sen niye susmuyorsun! Saygısız!
OĞUZHAN KAYA (Çorum) – Saygısız sensin!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – Ama siz de ayağa kalkıp buraya doğru gelmeyin yani!
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Arkadaşlar… Arkadaşlar…
BAŞKAN – Buyurun.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Genel Kurulu çalıştırmak için burada emekliler olsun gençler olsun ülkemizin meseleleriyle ilgili her konuyu gündeme getirip bu Genel Kurulu çalıştırmak istediğimizde en çok engelleyen muhalefet partilerinden bir tanesisiniz. Biz her seferinde “Çok daha hızlı, verimli çalışalım.” dediğimizde, işi yokuşa süren sizlersiniz. O yüzden, biz emeklinin de farkındayız, bu Mecliste herkes bu milletin sorunu neyse bunun çok iyi farkında; özellikle iktidar olarak, AK PARTİ Grubu olarak hepimiz çok iyi farkındayız ve bu sorunun çözümü için de çalışıyoruz. Bizim niyetimiz üzüm yemek, bağcı dövmek değil. Mecliste, Genel Kurulda çalışmaların yapılmasının esasını ve usulünü İç Tüzük belirlemiştir. Buna uygun olarak çok ciddi bir şekilde AK PARTİ Grubu Meclisi ve Genel Kurulu takip ederek her türlü görevini yerine getirmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Bu tip ithamlar için özür bekliyoruz Sayın Başkanım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Peki.
Teşekkür ediyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Sayın Danış Beştaş, buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – Sayın Başkan, Sayın Grup Başkan Vekili bize yönelik “En çok engelleme yapan, çalışmayı yapan muhalefet partilerinden birisiniz.” dedi.
BAŞKAN – Buyurun, ben söz veriyorum.
Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – Teşekkürler Sayın Başkan.
Evet, biz muhalefet partisiyiz ve çok iyi muhalefet yaptığımızı, sizi de rahatsız ettiğimizi gayet iyi biliyoruz, bunun farkındayız. İyi ki rahatsız ediyoruz çünkü siz iktidar partisisiniz ve bizim görevimiz doğruları, halkın taleplerini burada en iyi şekilde ifade etmek ve kanunlara yasama Meclisinde gereken muhalefeti yapmaktır ama bize bir tek şeyi gösterin “Engelleme.” ne demek? Biz buraya geliyoruz, yasama faaliyetinde bulunuyoruz yani bunu söylerken Sayın Grup Başkan Vekilinin birkaç kere daha düşünmesini öneririm. Biz tam tersine kaliteli bir yasama faaliyeti için İç Tüzük’ten kaynaklı haklarımızı kullanıyoruz.
Ha, mesela, şunu söylüyorlarsa: “Siz bir kanunun bütün maddelerinde niye konuşuyorsunuz ki? Biz sözleşme getiriyoruz 11 maddesi var, neden hepsinde söz alıyorsunuz ki?” gibi bir şey söylüyorlarsa bir kere daha düşünmelerini öneririm, bir kere daha…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – Bitiriyorum Başkan.
BAŞKAN – Evet, lütfen tamamlayın.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – …çünkü burada Grup Başkan Vekilleri olarak bizler hakikaten bu Meclisin çalışması için, ama halk yararına ama ihtiyaçlar dâhilinde çalışabilmesi için azami bir gayret sarf ediyoruz. “İç Tüzük’ten kaynaklı haklarınızı kullanmayın.” diyorlarsa hayır kullanacağız, sonuna kadar kullanacağız.
Ayrıca, Meclis grubumuzu işaret ederek “Sayınıza bakın.” diyor; gelin, oranlayalım. Sizin kaç milletvekiliniz var, bizim kaç milletvekilimiz var? Bizim 57 milletvekilimiz var. Şu anda kaç kişi var burada? Sizin kaç milletvekiliniz var, oran olarak ne kadarı burada? Bunları tartışmayalım yani bu doğru bir yöntem değil.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Bence de tartışmayalım.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – Bence bu konuda kendisinin özür borcu var. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Sayın Başkanım…
BAŞKAN – Sayın Şahin, siz meramınızı anlattınız, Sayın Danış Beştaş da anlattı, kayıtlara geçti, herkes tanıklık etti, izin verirseniz biz görüşmelere devam edelim.
BAŞKAN – Şimdi, Saadet Partisi Grubu adına Kayseri Milletvekili Sayın Mahmut Arıkan.
Buyurun Sayın Arıkan. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA MAHMUT ARIKAN (Kayseri) – Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.
Emekli zammı ve sorunlarıyla alakalı konuşacağım, dünkü yanlış bir bilgilendirmeyle alakalı birkaç cümle kullandıktan sonra konuya gireceğim.
Saadet Partisi Hatay Milletvekilimiz Sayın Necmettin Çalışkan bu kürsüden Hatay’da insanların hâlâ çadırda yaşadığını iddia ettiğinde AK PARTİ’li bir vekil arkadaşımız Hatay’da çadırda yaşayan insanlar olmadığını söyledi. Bu sabah Necmettin Çalışkan Vekilimiz Antakya Odabaşı ve Narlıca mahallelerinde fotoğraf aldı, bizlere gönderdi. Bunlar bu sabah Hatay’da çekilen fotoğraflar ve insanlar hâlâ çadırlarda yaşıyorlar, hâlâ konteyner problemi devam ediyor. Ben, iktidar partisinin Sayın Vekili sehven veya boş bulunmuştur diye düşünüyorum. Sonuçta, bu kürsüden, doğru bilgileri doğru bir şekilde aktarmanın önemli olduğunu ifade etmiş olalım. Bu sabah Hatay’da çekilen fotoğrafları sizlerle paylaşmış oldum.
Değerli milletvekilleri, bilindiği üzere, ekonomide uzun zamandır süren bir krizle karşı karşıyayız. Bunun en büyük mağdurları da maalesef emeklilerimiz ve vatandaşlarımız. İktidar, seçim meydanlarında, seçimlerden önce memur maaşının 22 bin lira olacağını ifade etti ve sonra seyyanen zam yaparak bu rakamı yakaladı ama bu seyyanen zammı ne hikmetse emekli vatandaşlarımızdan esirgedi ve onları bu haktan mahrum bıraktı. İktidar, birçok sefer olduğu gibi yine eksik iş yaptı ve son yıllarda, son dört, beş yılda olduğu gibi emekli vatandaşlarımız bir kez daha mağdur edildi. Kur korumalı mevduat hesabıyla sermaye transferleri gerçekleştiren, itibardan tasarruf etmeyen iktidar, vatandaşlarına, emeklilerine gelince maalesef sağır olmakta.
Kötü ekonomi yönetiminin faturası yine emeklilere kesildi. Şimdi, bu kötü ekonomi yönetiminden birkaç örnek vermek istiyorum: Mesela, 2022 yılı içerisinde faiz harcamaları 329 milyar 800 milyon Türk lirası olarak gerçekleşti; faiz lobilerine gelince bu rakamlar hiç göze gelmezken, söz konusu emekli ve dar gelirli olunca bütçe dengesi ön plana getiriliyor. Bir de “seçim ekonomisi” denilen bir garabet var; 2023 yılı bütçesinin seçim ekonomisi işletilerek ilk altı ayda tüketildiğini hep beraber gördük. Bugün maalesef emeklilerimiz, dar gelirli vatandaşlarımız bunun ceremesini çekiyor. Kendi iktidarınız için, iktidarda kalabilmek için ekonominin istikrarını, bütçenin disiplinini bozmaktan hiç çekinmiyorsunuz, sonra vatandaşlarımızın cebinde kalan üç kuruşa göz dikip ek vergilerle onları da almaya gayret gösteriyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın hatip, tamamlayalım lütfen.
MAHMUT ARIKAN (Devamla) – İktidara şuradan seslenmek istiyorum: Gelin, bu meseleyi Mecliste çözelim. Birazdan oylama yapılacak ve muhtemeldir ki ret oyu vererek bunu gündeme almayacaksınız ama birkaç gün önce Sayın Cumhurbaşkanı bu kürsüden emekli maaşlarıyla alakalı iyileştirme yapacaklarını ifade etmişti. Gelin, bunu burada konuşalım, burada bir karara bağlayalım, 16 milyon emekli bu Meclisi ayakta alkışlansın diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Sayın Şahin Usta, buyurun.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Sayın Başkanım, bu çadırla ilgili bir izahat vermek istiyorum.
Ben de kendim ilk deprem sonrasında otuz gün kadar Hatay’da bulundum. Bu çadırlar, evet, mahalle aralarında var, burada yaşayan vatandaşlarımız orta hasarlıda olsa kendi evlerine yakın olan veya az hasarlı olan evlerine yakın olan yerlerde ve tarımla uğraştıkları için de arazilerine bırakmak istemedikleri için, işlerine devam etmek istedikleri için bu mahallelerdeki çadırlarda yaşamayı arzu eden ve bu çadırlarda ihtiyaçların giderilmesi için yine devletten destek alan vatandaşlarımız. Konteyner kentlere geçmek istiyorlarsa kendilerine bu teklif de yapıldığında “Biz mahallemizden ayrılmak istemiyoruz, biz tarım işiyle uğraşıyoruz, işimizi de devam ettiriyoruz.” diyen, tarımla uğraşan oranın yerel mahalledeki vatandaşları. Bu bilgiyi ben özellikle doğru bir bilgi olarak sunmak istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Ben de teşekkür ediyorum.
Şimdi, İYİ Parti Grubu adına Kayseri Milletvekili…
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) – Sayın Başkanım, Değerli Başkanım, arkadaşımızın konuşmasından sonra Değerli Grup Başkan Vekili bir düzeltme yaptı, “Doğru bilgiyi vermek istiyorum.” dedi yani bizim verdiğimiz bilginin yanlış olduğu ithamında bulundu. Yerimden bir dakikalık söz istiyorum.
BAŞKAN – Sayın Şahin, zaten siz söylediniz, kayda geçti “Yok.” dediniz.
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) – Sayın Başkan, ama biz söyledikten sonra tekrar söz alındı “Doğru bilgi budur.” denildi…
BAŞKAN – Peki, buyurun, doğrusu size göre neyse onu ifade edin.
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) – Arkadaşlar, bakın, ben az önce bir teklifte bulundum, bölge milletvekilleriyle de olabilir, grup başkan vekilleriyle de olabilir, bir heyet kurup bölgeye ziyaret yapabiliriz; bizim gözlemlerimizde aktardığımız sıkıntılı durumları, olumsuz durumları birlikte görebiliriz. Yer veriyorum, Hatay İtfaiye Dairesi Başkanlığının karşısındaki alandaki toplu çadır alanını Leyla Hanım lütfen bir araştırtsın, bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Biz burada -ısrarla, bakın, ısrarla- yanlış bir şeyi ortaya koymak istemiyoruz, buradaki amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil, Leyla Hanım’ın az önce söylediği gibi, burada büyük sorunlar var. Konteyner kentlere taşınmaktan bahsetti Leyla Hanım; arkadaşlar, bölgede konteyner ihtiyacı var, yeterli konteyner yok. Bölge milletvekillerinden lütfen doğru bilgi alın, eğer bölge milletvekilleri bölgeyi geziyorsa.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Şimdi, İYİ Parti Grubu adına Kayseri Milletvekili Sayın Dursun Ataş.
Buyurun Sayın Ataş. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA DURSUN ATAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; emeklilerin yaşadığı sıkıntıların giderilmesi ve maaşlarının yeniden düzenlenmesi hakkında İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde 14 milyonu aşkın emekli bulunmakta ve bu vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu çok ciddi geçim sıkıntısı çekmektedir. Bakın, 6 milyon vatandaşımız en düşük emekli maaşı olan 7.500 lirayla bugün geçinmeye çalışıyor, daha doğrusu, geçinemiyor. Yani bugün büyük şehirlerde ortalama bir ev kirası parasına geçinmeye çalışan milyonlar var. Buna rağmen AKP iktidarı emeklilerin sorunlarını görmezden ve duymazdan gelmeye devam ediyor. Evet, bugün karşımızda emeklilerin refah seviyesini cumhuriyet tarihinin en dip seviyesine düşürmüş bir iktidar var ve aynı iktidar milletle dalga geçer gibi “Kimseyi enflasyon altında ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz.” diyor. Günaydın, hiçbir bilimsel temeli olmayan ekonomi politikalarıyla yarattığınız enflasyon canavarı emekliyi çoktan yedi, bitirdi bile. Bakın, bugün 7.500 lira maaş alan bir emekli bir önceki yıla göre 14 kilo daha az kırmızı et alabiliyor, 24 kilo daha az tavuk eti alabiliyor, 42 kilo daha az pirinç alabiliyor, 41 kilo daha az fasulye alabiliyor, 18 kilo daha az nohut alabiliyor. AKP’nin iktidara geldiği 2000’li yılların başında bir memur emeklisi emekli ikramiyesiyle ortalama bir ev fiyatının yüzde 70’ini ödeyebilirken bugün aldığı ikramiyeyle ancak yüzde 12’sini ödeyebiliyor. Siz neye göre “Enflasyonun altında kimseyi ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz.” diyorsunuz? 6 milyon emeklinin maaşına zam yapmayan siz, memura verilen seyyanen zammı emekliye vermeyen siz, enflasyonu 3 haneli rakamlara çıkaran yine siz, emekliyi ucuzluk kuyruklarına mahkûm eden siz şimdi de diyorsunuz ki: “Dişinizi sıkın, sizin yılbaşında maaşınıza zam yapacağız.” En çok oyu aldığınız emekliyi yine seçim malzemesi yapıyor, yerel seçime kadar oyalıyorsunuz ama emeklinin artık sıkacak dişi dahi kalmadı.
Değerli milletvekilleri, farkında mısınız, yoksulluk sınırının 33 bin liraya dayandığı bir yerde 7.500 lira olan en düşük emekli maaşını konuşuyoruz. İYİ Parti olarak en düşük emekli maaşının asgari ücrete endekslenmesini teklif edilmiştik, reddedildi; ikramiyeler artırılsın dedik, reddedildi; defalarca kez emeklinin sorunları araştırılsın, refah seviyeleri artırılsın diye önerge verdik, reddedildi; emekliler arasındaki adaletsizlik giderilsin, çok pirim yatıran çok maaş alsın dedik, reddedildi; onlarca kanun teklifi verdik, reddedildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Ataş, lütfen tamamlayalım.
DURSUN ATAŞ (Devamla) – Artık öyle bir noktaya geldik ki emekli, torunlarına harçlık veremiyor, kahveye gidip arkadaşlarına bir çay ısmarlayamıyor, sağlıklı beslenemiyor, et yiyemiyor, temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor; ömrünün sonlarını parklarda oturarak ya da ucuzluk kuyruklarında sıra bekleyerek geçiriyor. Bunun için mi bir ömür çalıştı bu insanlar? 7.500 lira için mi ömür tüketip yıllarca düzenli prim ödediler? Yandaşa, lükse, şatafata, israfa, saraya olan para emekliye gelince mi yok oluyor? Artık vatandaşın yararına her şeyi reddetmekten vazgeçin, emeklilerin sorunlarına duyarlılık gösterip yılbaşını veya seçimleri beklemeden maaşlarını artırmak için gerekli adımı atalım diyor Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum Sayın Ataş.
Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Malatya Milletvekili Sayın Veli Ağbaba.
Buyurun Sayın Ağbaba. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA VELİ AĞBABA (Malatya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Şimdi birazdan eller kalkacak, kimin emekli dostu, kimin emekli düşmanı olduğu hep beraber, bütün emekliler görecek.
Değerli arkadaşlar, Sayın Cumhurbaşkanı dün açıklama yapıyor “İnşallah bakacağız.” diyor. Sayın Devlet Bahçeli “Emekli aylığına en az 8.077 TL seyyanen zam yapalım.” diyor. Ben burada hem Sayın Devlet Bahçeliye hem AKP grubuna sesleniyorum: Elinizi tutan mı var? Kaldırın ellerinizi bir sefer emeklinin, fakirin fukaranın lehine. Emekli hiç olmazsa yıl başına kadar rahat bir nefes alsın. Birazdan kalkacak elleri görecek emekli. Kim emeklinin dostu, kim emeklinin düşmanı, kim samimi kalkan ellerden birazdan göreceğiz ve biliyoruz ki maalesef burada özgür iradenizle el kaldırmayacaksınız, emekliye zam vermemek için direneceksiniz.
Değerli arkadaşlar, Türkiye’nin birçok alanda birinciliği var ama bir birinciliği hepimiz açısından utanç verecek bir birincilik. Maalesef Avrupa’nın en düşük emekli aylığını alan ülke Türkiye. Hem euro bazında hem alım gücü anlamında en düşük aylığı alan emekli Türkiye’de. Belçika’da bir emekli ortalama 1.200 euro, Almanya’da 1.400 euro maaş alıyor, Türkiye’de bir emekli ortalama 259 euro maaş alıyor, sadaka bile değil. Belçika’da bir emekli toplam emekli maaşıyla 120 kilo et alıyor, Almanya’da 136 kilo et alıyor, Türkiye’de ise 16 kilo et alabiliyor. Emekli maalesef sayenizde alışverişe giderken, market market gezerken artık torbayla gitmiyor bir de elinde hesap makinası var, hesap makinasıyla geziyor hangi market ucuz diye. Maalesef gezdiğimiz yerde, gittiğimiz yerde emekliler on yıl önce aldığı gömlekleri, on yıl önce aldığı paltoları giyiyor ve maalesef burada üzülerek söylemek isterim ki ilk kez emekli ölecek komşusunun üstüne başına muhtaç duruma gelmiş durumda. Bu tabloyu yaratanları da milletin vicdanına havale etmek istediğimi belirtmek istiyorum.
Türkiye’de maalesef bir de emekli dışında dul ve yetim maaşı alanlar var ki bunlar ortalama 3.000-3.500 lira civarında maaş alıyor. Bunların yaşaması mümkün değil, hele hele 7.500 TL’yle yaşamak mümkün değil. AK PARTİ milletvekilleri kendi maaşlarıyla geçinemediklerini söylüyorlar. Keşke o emeklinin karşısına çıksalar çarşıda pazarda, emeklinin durumunu görseler. Hem alım gücü anlamında hem 7.500 anlamında maalesef emekli zor durumda. Gelin, hep beraber Meclis bugün hayırlı bir iş yapsın, emeklinin maaşını artırmak için hep beraber ellerimizi kaldıralım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Ağbaba, lütfen tamamlayalım.
VELİ AĞBABA (Devamla) – Tamam.
Hep beraber emeklinin iyiliği için, hep beraber ellerimizi hayra kaldıralım, emekliyi rahat ettirelim.
Değerli arkadaşlar, biraz önce depremle ilgili tartışmalar oldu. Ben de Türkiye’de depremin en çok etkilediği, en çok yıkımın olduğu illerin başında gelen Malatya’nın milletvekiliyim. Maalesef biraz önce konuşan hatipler sanki her şey güllük gülistanlıkmış gibi söylemeye çalıştılar, “asrın felaketi” dediler, asrın felaketi ama asrın beceriksizliğiyle karşı karşıyayız, hem yerel yönetimler anlamında hem genel iktidar anlamında bir büyük beceriksizlikle karşı karşıyayız. Maalesef günlük 100 kişi telefonla arıyor, konteyner istiyor. Hâlâ konteynere yerleşemeyen binlerce insan var. İnsanlar -kış gelmiş- nerede yatacaklarını bilemiyorlar değerli arkadaşlar. Bir taraftan esnafımız perişan, hâlâ Malatya kent merkezinde -biraz önce söylüyorlar- atmış oldukları temeli su doldurmuş…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Devamla) – …hâlâ çarşıyla ilgili bir uygulama yok. Malatya’da sadece ve sadece 4 bin civarında ev yapılacak, hâlâ 100 binin üzerinde insan dışarıda kalacak. Bir taraftan hak sahipliği, diğer taraftan yerinde dönüşümle ilgili büyük problem yaşanıyor. Meclis duysun; Malatya da perişan, deprem bölgesi de perişan. Kimse burada gelip Malatya’yı, Hatay’ı görmeden hikâye okumaya kalkmasın. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum, sağ olun.
Şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Sayın Yaşar Kırkpınar…
Buyurun Sayın Kırkpınar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yeşil Sol Parti grup önerisi üzerine AK PARTİ Grubum adına söz aldım. Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, hafızayıbeşer nisyanla maluldür. Dolayısıyla, daha önceki hatırlatmalarımızı bir kere daha yineleme gereği duyuyorum. Bugün dünyanın en önemli sorunlarının başında enflasyon geliyor, tüm dünya hayat pahalılığıyla mücadele ediyor. Bunun nedenlerine baktığımızda, biraz öteye gittiğimizde; iklim kriziyle başlayan, ABD-Çin ticaret savaşlarıyla devam eden, ardından yaşadığımız pandemiyle birlikte dünya ticareti âdeta çöktü ve hiçbir şey artık eskisi gibi değil.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Hakikaten, bir sizin suçunuz yok ha; herkesin suçu var Yaşar Bey, bir sizin suçunuz yok(!)
YAŞAR KIRKPINAR (Devamla) – Dünya bu badirelerden geçmek için uğraş verirken bir de Ukrayna-Rusya savaşı patlak verdi.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Bir de Brezilya’da iktidar değişti diyelim, Şili’de sel oldu.
YAŞAR KIRKPINAR (Devamla) – Dolayısıyla, enerji ve diğer maliyetler bir kere daha katlanmış oldu. Maalesef ülkemizde asrın depremi meydana geldi, bu felaketin maliyeti bugün itibarıyla yaklaşık olarak 105 milyar doları buldu.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Depremden önce enflasyon düşüktü ya; deprem yol açtı, deprem fırsatçıları(!)
YAŞAR KIRKPINAR (Devamla) – Bildiğiniz gibi ardından da genel seçimleri yaşadık. Tüm bu olumsuzluklar arz ve talep dengesini bozdu, üretim zincirleri sıkıntıya girdi, nihayetinde fiyatlar yükseldi, alım gücü düştü; böylece enflasyon bütün dünyanın en önemli sorunu hâline gelmiş oldu.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Yine dış güçler, dış!
ALİ BOZAN (Mersin) – 5’li çete niye etkilenmiyor bunlardan?
YAŞAR KIRKPINAR (Devamla) – Aslında, dünya Covid-19 pandemisinden sonra enflasyon pandemisini de şu an yaşıyor, her ülke bağışıklık gücüne göre enflasyonla mücadele ediyor. Dolayısıyla, dünyanın yaşamış olduğu bu enflasyonist ortamdan bizler de ülke olarak etkilendik ve etkilenmeye de devam ediyoruz.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Emekli maaşına gel, emekli maaşına! El kaldıracak mısın, kaldırmayacak mısın?
YAŞAR KIRKPINAR (Devamla) – Değerli milletvekilleri, amacımız toplumumuzun hiçbir kesimini enflasyona ezdirmemek. Hep bunun uğraşını verdik vermeye de devam ediyoruz.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Emekli maaşına ne yapaksın?
YAŞAR KIRKPINAR (Devamla) – Dolayısıyla, geçtiğimiz yıl dünyada tüm bu olumsuzluklar yaşanırken bizler de çalışma hayatıyla ilgili devrim niteliğinde değişikliklere imza attık. Örneğin, asgari ücretten vergiyi kaldırdık, 3600 ek göstergeyi getirdik, taşeronlarımıza kadroyu getirdik, yine -önemli bir problem- EYT problemini çözdük, meslek kanunlarını çıkardık, çalışanlarımızın maaşlarında iyileştirmeler yaptık, emeklilerimizle ilgili birtakım düzenlemeler yaptık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Geç, geç!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – Ya, emeklileri söylüyoruz ya! Emeklilerle ilgili ne yaptınız? Emekliler aç!
VELİ AĞBABA (Malatya) – Çift maaş danışmanlara verdik! Onu da söyle! AK PARTİ’lileri danışman yaptık! Yeni uçaklar aldık, yeni arabalar aldık!
BAŞKAN – Sayın Kırkpınar, lütfen tamamlayalım.
YAŞAR KIRKPINAR (Devamla) – Değerli arkadaşlar, emeklilerimizin alım gücünün düştüğünü bizler de biliyoruz, Sayın Cumhurbaşkanımız da bu kürsüden bir kere daha ifade etti.
VELİ AĞBABA (Malatya) – İnşallah, inşallah.
YAŞAR KIRKPINAR (Devamla) – Bunun için Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi önümüzdeki süreçte bu sorunu bütçe olanaklarını da zorlayarak çözeceğiz. Başımızın tacı olan emeklilerimizi de bu ülkemizin mutlu bireyleri hâline inşallah kısa süre içerisinde getireceğiz; bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Dayanabilirlerse.
YAŞAR KIRKPINAR (Devamla) – Başta emeklilerimiz olmak üzere Genel Kurulu ve aziz milletimizi bir kere daha saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) – Hadi bakalım, şimdi oylayacağız.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – Oylama var şimdi.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Şimdi oylayacağız bakalım.
BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum.”
Tartışmaların ardından yapılan oylamada önergenin gündeme alınması reddedildi.