2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda final maçında milli okçu Mete Gazoz, İtalyan rakibi Mauro Nespoli’yi 6-4 yenerek olimpiyat şampiyonu oldu.
Türk sporcu, bu başarıyla Türkiye’de hem olimpiyat tarihindeki ilk okçuluk madalyasını hem de Tokyo 2020’deki ilk altın madalyayı getirdi
Oğlunun altın madalya kazanmasının ardından konuşan baba Metin Gazoz, “Mete, Avrupa şampiyonu oldu, Akdeniz Olimpiyatları’nda oldu, bir olimpiyat madalyamız eksikti, altın madalyamız eksikti; o da oldu. Rio’da belliydi zaten. Kendisine uzatılan mikrofonda, ‘altın madalya alacağım, birinci olacağım’ diyordu. Kimi örnek alıyorsun dediklerinde, ‘Onlar beni örnek alsın, ben kendim çalışıyorum zaten’ diyordu” diye belirtti.
Mete’nin genç yaşta herkese örnek olduğunu ifade eden ve ailedeki herkesin okçuluk sporuyla ilgilendiğini belirten baba Metin Gazoz, “Ok yaydan çıktı bir kere. Her atışında ben şampiyonum atışını yaptı. Özellikle bu son iki gündür Türkiye yanıyor. Böyle bir morale ihtiyaç vardı. Eşim kulüp başkanı, kız kardeşi de 2019’da Fransa’da kendi yaş grubunda dünya 2’ncisi oldu. Ailecek Naim Süleymanoğlu’nun filmini izledikten sonra şöyle söyledim: ‘Bak oğlum demek ki olabiliyormuş. 4 olimpiyat şampiyonluğu alma şansın var. Mete daha çok genç. Örnek oldu, idol oldu herkese. Bir baba olarak bir teknik adam olarak en az 4 tane daha altın madalya bekliyorum. Önümüzdeki hedef yeni bir olimpiyat rekoru kırmak ve olimpiyatlarda altın madalya almak” açıklamasında bulundu
Mete Gazoz’un gözlerini açtığı kulüpte yani İstanbul Okçuluk Gençlik ve Spor Kulübünün Başkanı olan milli sporcunun annesi Meral Gazoz, “Türkiye gibi ben de çok gururluyum. Sevinçliyiz. Mete’nin babası da okçuydu, Mete’nin babası Metin Gazoz, olimpiyatlara gidemedi. Mete de çocukluğundan beri babasına hep derdi ki: ‘Baba ben senin olimpiyatlara nasıl gideceğini biliyorum. Ben olimpiyatlara gideceğim, altın madalya alacağım; sen de beni orada izleyeceksin derdi. Bu sene kısmet olmadı gitmek. Gidip orada seyretmeyi, altın madalya almasına şahit olmayı çok istedik. Küçüklüğünden beri hep o hayalle gitti” dedi.
Bir anne olarak evladını çok az gördüğünü söyleyen Meral Gazoz, “Mete ile 11-12 yaşından beri ayrıyız. Senede 10-15 gün görüyoruz. Kampta, yurtdışında görüşmelere giderken, ‘açık görüşe gidiyorum’ derdim hatta” ifadelerine yer verdi.