Bakan Tekin, bir dizi ziyaret ve toplantı için geldiği Adana’da düzenlenen İl Eğitim Yöneticileri toplantısına katıldı.
Burada konuşan Bakan Tekin, “Sabah Adana’ya geldik ve okullarımızı ziyaret ettik. Bize çok güzel bir ev sahipliği yaptılar. Haziran ayından itibaren attığımız her adımı, yürüttüğümüz her çalışmada yereldeki paydaşlarımızı ve meslektaşlarımızı gözeterek attık. Gittiğimiz her ilde notlarımızı aldık ve öğretmenlerimizle konuştuk. Atılması gereken adımları, yapılması gereken düzenlemeleri yaptık. Ben bakan olduktan sonra Adana’ya 4 defa gelmiş oldum. Burayla ilgili ciddi bir şekilde destek olacağımız süreç yaşadık. Her geldiğimizde burada güler yüzle karşılandık. Bakanlıktaki bütün genel müdür arkadaşlar buradalar. Biz, gittiğimiz ile genel müdür arkadaşlarımızla beraber gidiyoruz ve genel müdürler ilçe toplantısı yapıyorlar. Şuanda 922 ilçemizin tamamına en az genel müdür düzeyinde çalışmalarını yapmış durumdalar” ifadelerini kullandı.
Yerel yönetimler ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın çok fazla mesaisi olduğunu aktaran Bakan Tekin, “Türkiye’de yerel yönetimlerle en yoğun mesaisi olan bakanlık kesinlikle Milli Eğitim Bakanlığı. Bizim yerel yönetimlerle çok yakın çalışmamız gerek. Birlikte aynı masanın etrafında çözüm üretmemiz gerekiyor. Uzun yıllar bütçesi, kaynağı aktarıldığı halde uygun arazi bulamadığımız için yatırım haline dönüştüremediğimiz okullarımız var. Arsa var, bütçe var ancak imar ve iskan ile ilgili sorun yaşadığımız belediyeler, ihalesini yapamadığımız okullar var. Bunların çok örneği var. Yaşadığımız mülkiyet problemleri dolayısıyla okulumuzla ilgili dava açan belediyeler var. Okuldaki su sarfiyat giderlerini konutların 3-4 katı düzeyinde tahsil etmeye çalışan belediyeler var. Belediyelerimizi, belediye seçimlerini önemsiyoruz. Eğitim-öğretim ile ilgili süreçleri merkezlerine alan, çalışma alanının odağına yerleştiren belediye başkanlarının seçilmesini istiyorum” diye konuştu.
Kayyum atanan belediyelerin öncesinde imarla ilgili çok sorun yaşadıklarını vurgulayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Bazı belediyeler imarla ilgili çok sorun çıkarttı ancak kayyum atandıktan sonra sorunlar hemen çözüldü. Bu süreç tek bakanlığın yapacağı bir süreç değil. Milli Eğitim Bakanlığı’nın imar hazırlama yetkisi yok. Bizim bunlara dahilimiz yok. Yeni yerleşim yeri oluşturuluyor, birden bire nüfus artıyor. Bunu düzeltecek kişiler belediyeler. Heyecanla yerel seçimleri bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Dijital bağımlılık ve obezite ile de mücadele ettiklerini açıklayan Bakan Tekin, daha sonra şunları söyledi:
“Eğitim-öğretim sürecinde niteliği arttırıcı çok ciddi adımlar attık. Mevzuat düzenlemesi yaptık. Sahada da bunun öğretmen arkadaşlarımız ve öğrencilerimiz tarafından nasıl karşılandığını bakıyoruz. Bunları yaparken toplumsal problemlere de duyarsız kalmıyoruz. Dijital bağımlılık, obezite ile mücadele etmek için adımlar attık. Özellikle bütün dünyada okul çağındaki öğrencilerin kullanımı yasak olan uygulamalar var. Pedagojik gelişimine zarar veren sosyal medya uygulamaları var. Onların da ülkemizdeki okul çağındaki öğrencilerin kullanımına yasaklamak için çalışmalar yaptık. Okullarda öğrencilerimizin eğitim öğrenim sürecinde bizim en büyük paydaşlarımızdan birisi ebeveynler. Ebeveynlerin okul içlerine gidip okul koridorlarında öğretmenlerimizle diyalog kurmalarının doğru olmadığına pedagojik açıdan karar verdik. Bundan dolayı da velilerimizin okullara randevu ile gelmelerini talep etmiştik. Elektronik randevuyu oluşturduk.”
Öğrencilerin test sınavlarındaki başarılarının yanı sıra 4 temel becerilerinin geliştirilmesinin önemli olduğuna dikkat çeken Bakan Tekin, “Bizim yaz aylarında önemsediğimiz ve tedbir aldığımız konulardan bir tanesi anadil eğitimiydi. Bu anlamda anadil becerileri için 2 kritik karar aldık. Türkçe’den ders geçme notunu 70’e yükseltmiştik. Türk dili ve edebiyatı derslerinde çocukların başarı durumlarını ölçerken test sınavlarından ziyade 4 temel becerilerin geliştirilmesi için mekanizma geliştirmiştik. Altyapının kaldırmadığı söylentileri vardı onu da düzeltmek için çalışıyoruz. Çocukların eğitim öğretim sürecinin kitabi bilgiler dışında çocuğumuzun, gencimizin, toplumun temel referans değerlerini bilen bireyler olarak yetişmesini arzu ediyoruz. Bununla ilgili de çocukların sosyal sorumluluk projelerinde bulunmalarını arzu ediyoruz. Karnelerde artık sosyal etkinlik başlığı altında bir başlık daha olacak” dedi.
Konuşmanın ardından toplantı basına kapalı soru-cevap ile devam etti.