Ebru Şallı, Gökhan Çınar’ın sunduğu “Katarsis” programına konuk oldu. Şallı son dönemdeki hakkında merak edilenleri ve oğlu Pars’ın hastalık sürecini anlattı. Son 3 yılının çok zorlu ve hızlı geçtiğini söyleyen Ebru Şallı, küçüklüğünden itibaren hep güçlü göründüğünü ve sürekli çalıştığını dile getirdi: “16 yaşında fotomodelliğe başladım. Ben Ebru Şallı olmaktan çok mutluyum. 1 günde ünlü oldum. 40 yaşında ünlü olan biri ile çocuk yaşta ünlü olup bu zamanlara gelmek bence çok farklı şeyler. Evlendim, boşandım. İki çocuk doğurdum, bir sürü iş yaptım. Arkama baktığım zaman yaptığım hiçbir şeyden pişmanlık hissetmiyorum. Arkama bakmıyorum zaten, önüme bakıyorum”
Geçtiğimiz yıl 9 yaşındaki oğlu Pars’ı, mücadele ettiği lenfoma hastalığı nedeniyle kaybeden Ebru Şallı, yaşadığı zorlu dönemi anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Ünlü model, acılı günlerini şu sözlerle dile getirdi: “Tanıyan Pars’tan çok etkilenirdi. ‘Bu nasıl bir çocuk’ derlerdi. Gerçek bir melekti. Bu hayatta bir melek doğurmuşum ve dokuz yıl bir melek ile yaşamışım. Kimseyi kıramaz, azıcık üzüldüğü an onu toparlamaya çalışır, müthiş bir sevgi çıkıyordu içinden. Pars hep başkaydı.”
Pars’ın boyun ağrısı yaşaması üzerine tetkikler için hastaneye gittiklerini belirten Şallı, doktorların bir hafta çabalarına rağmen tam olarak sorunun ne olduğunu bulamadıklarını, kan tahlillerinin iyi çıkmasına rağmen ağrısında bir değişiklik olmadığını anlattı.
Şallı, “Ultrasonda da çıkmadı. MR çekildi, o zaman öğrendik. İlk duyduğunuz an bir annenin ya da babanın dünyasının yıkıldığı an. Çok büyük bir acı. Meğer ağrıları zaman zaman yaşıyormuş ve ‘geçer’ diye düşünüp söylemiyormuş. İlk defa okulda ağladığı bir an oldu, ağrısı çok fazlaydı. Çok hızlı ilerleyen bir türdü…” ifadelerini kullandı.
Şallı sözlerini şöyle sürdürdü: “2.5–3 yıllık süreçte tedavi ile çok güzel cevaplar aldığımız dönemler oldu. Cevap vermesi büyük bir şeydi. Bıraktığımız an tekrar hızlı şekilde atak yaptı, ağrılar başladı. Doktor aynı protokolü uygulayamayacağı için kemik iliği nakline geçmemize karar verdi…
“Dünyada bu iliği bulamadık. Aile bireylerine bakıldı. Bende literatürde olmayan bir doku çıktı ve o doku Pars’ta da vardı. Doktor ‘iliğiniz tutmuyor ama bu doku sizde var ve Pars’ta da olduğuna göre bir anlamı var’ dedi. İlik dahil her şeyimi vermek istiyordum. İlik verdim… Çok başarılı bir nakil gerçekleştirdiler. İlik yüzde 100 tuttu. Bu mutlu haberi alıp, evimize geçtik. Herkes çok sevindi ve ‘artık bir şey olmaz’ dedik. Olmayan çok var çünkü. B negatif kan bulmak çok zordu…”