Antalya Keleiçi’nde yer alan Olgunlaşma Enstitüsü’nde el işçiliğiyle yapılan büst, broş, fes, minyatür, kilim, Dede Korkut kostümleri, Hürren Sultan kolyesi ve Osmanlı padişahlarının kullandığı yüzüklerin imitasyonları gibi birçok ürün bulunuyor. Ürünler arasında en çok dikkat çeken ise atıkların geri dönüşümüyle elde edilen Yörük Kültürüne ait olan ve Antalya Döşemealtı desenlerini içeren kemerler oldu.
Enstitüde üretilen ürünler hakkında bilgiler veren Antalya Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Emine Erkal, “genel anlamda geleneksel kültürümüzü özellikle Antalya, Burdur, Isparta, Teke Yöresi, kültürlerini araştırarak gelecek kuşaklara aktarmak için tasarımlar oluşturuyoruz. Kıyafetlerden yemek kültürüne kadar 16 alanımız var bunları araştırarak gün yüzüne çıkarıyor ve yeni nesillere tanıtıyoruz” dedi.
İlgi odağı olan kemerlerin en büyük özelliğinin atık malzemelerden yapılması olduğunu belirten Erkal, “Atıkların ürüne dönüştürüldüğü bir atık atölyemiz var. Atıkları ise kuyum, nakış, giyim gibi atölyelerimizden çıkan parçalardan elde ediyoruz. Bunları birleştirerek ürüne dönüştürüyoruz. Atölyemizde Yörük kültürüne ait kemerler Döşemealtı kilim desenleriyle süslenerek günümüze uyarlanıyorlar. Her birinden bir tane üretiliyor ve ikinci bir tasarımı yok” ifadelerini kullandı.
Antalya Olgunlaşma Enstitüsü El Sanatları Teknolojisi nakış alanı Öğretmeni olan Ayşegül Işık ise, “Yaptığımız çalışmalarda genel olarak kullanım alanımız çok geniş, heybe çantalar, kıyafetler, aksesuarlar ve takılarda nakış kullanabiliyoruz. Kemerlerimizin hikâyesi ise, amacımız atık malzemelerden neler çıkabileceğimizi görmekle başladı. Kullandığımız Döşemealtı halı, kilim ve desenlerimizi Yörük renkleri ve dokularıyla birleştirerek günümüze uygun şekilde modernize ettik. Kadınlarımızın takabileceği aksesuarlar oluşturduk. Toplamda 9 kemer tamamladık ve şu an da 4 kemerin daha çalışmaları devam etmekte” şeklinde konuştu.