Haber: SİMLANUR İNCE
Kamera: MESUT ERDOĞAN
Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, Nilüfer Kent Konseyi önünden, Nilüfer Belediyesi’ne yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü hakkında bilgi veren Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nazlı Ünalan, “1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde faşist diktatör Trujillo’ya karşı mücadelenin öncüsü olan üç kız kardeşin; Maria, Minerva ve Patria Mirabal’in öldürüldüğü gün. Kadın mücadelesi tarihimizden, belleğimizden aldığımız güçle yüzyıllardan bu yana erkek şiddetine karşı direnişimizi ve dayanışmamızı büyütüyoruz. Dünyada, özellikle ülkemizde kadınlara ve çocuklara yönelik artan şiddet göz önüne alındığında başka bir çare de gözükmüyor. Sadece geçtiğimiz ekim ayında 48 kadın öldürüldü, 23 kadın da şüpheli şekilde ölü bulundu. Sene başından bu yana ise 406 kadın katledildi. Şüpheli kadın ölümleri bu sayıya dahil bile değil. Bu ülkede sokak ortasında vahşice katledilebilir hale gelecek kadar güvencesizleştirildik” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ASLA VAZGEÇMİYORUZ”
Ünalan, “Narin’e ne olduğu hâlâ netliğe kavuşturulmadı, bebekler para için öldürülüyor, istismar sonucu can verebiliyor! Kadınları, çocukları ve sokak hayvanlarını bilinmez bir şiddet girdabına bırakan iktidar, empatiyi faillerle kurmayı tercih ediyor ve cezasızlıkla ödüllendiriyor. Başından sonuna çürümüş bir sistemsizlik içinde kendimize, birbirimize ve aklımıza mukayyet olmaya çalışıyoruz. Biz bu düzene öfkeliyiz. Hayattan koparılmış yüzlerce kız kardeşimiz ve çocuklarımız için soracak hesabımız var! İçişleri Bakanı kadınların,‘kendilerini tehdit eden erkeklere kapıyı açmasından dolayı’ öldürüldüğünü söylüyor. Suçu yine kadınlara atarak hem sorumluluğunu üzerinden atıyor, hem yine erkeklerin sırtını sıvazlayarak suçlu sen değilsin üzülme diyor. O kapıyı açmak zorunda kalan kız kardeşlerimiz için buradayız. Kapının dışında sokakta, iş yerinde katledilen, tacize, şiddete maruz bırakılan tüm kız kardeşlerimiz için buradayız. Kadın düşmanı cemaatleri tarikatları mutlu etmek için kadınların katledilmesini önemsiz gören iktidar, bir gecede İstanbul Sözleşmesi’ni elimizden aldı. Geri almak için buradayız, İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmiyoruz!” diye konuştu.
Ünalan sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Yoksulluk bir tercihmiş gibi sorumsuzlukla suçlanan kadınlar ve masumca can veren çocuklar için buradayız. Artan ekonomik krizin en ağır faturasını kadınlar ve çocuklar ödüyor. Okuluna aç giden çocuklar için buradayız! Çıkarmadığımız savaşların faturasını ödemek zorunda değiliz! Savaşlarda mağdur olan, can veren tüm kadınlar ve çocuklar için buradayız! İçimize işleyen her yanımızı saran, her köşeden kendini gösteren şiddetin çeşitli halleri ve her an başımıza bir şey gelebilecek korkusu ile bizi yaşamaya mecbur bırakıp sırça saraylarında huzurla yaşayanlara bu devranın elbet yakında tersine döneceğini söylemek isteriz. Kendimizi, çocuklarımızı, hayvanları, doğayı ve laikliği korumak için mücadele etmekten ve bu uğurda kenetlenmekten vazgeçmeyeceğiz.”
“6284 ETKİN UYGULANMALIDIR!”
Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Serpil Altın, “25 Kasım Kadınların eşitlik, adalet, özgürlük mücadelesinin sembolü olan bir gün. Kadına şiddet evrensel insan hakları ihlalidir. Bu hakkın korunması hepimizin sorumluluğudur. Nilüfer Belediyesi olarak kadına şiddete karşı mücadelemizde kararlıyız. 6284 sayılı kanunun etkin bir şekilde kullanılması en büyük önceliklerimiz arasındadır. Bugün attığım her adım, eşitlik ve bağımsızlık için güçlü bir adımdır. Kadınların sesi, dayanışması ve gücüyle daha adil bir dünya mümkün” dedi.