Tekkeköy ilçesinde 15 Temmuz akşamı Samsun Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü’nde görevli 31 yaşındaki polis memuru Emrullah Çitil, evlerinde eşi Yasemin Çitil tarafından vuruldu.
4 yerinden vurulan polis memuru Emrullah Çitil evlerinin birinci katındaki balkondan aşağı atlayarak kaçmak istedi. Yüzüstü düşen yaralı polis kanlar içinde kalarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Karayolları Bölge Müdürlüğü’nde memur olarak çalışan 1 çocuk annesi Yasemin Çitil, polis tarafından gözaltına alınıp çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Yasemin Çitil hakkında Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yasemin Çitil yargılandığı mahkemece 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
‘YASEMİN’İ ÖLDÜRECEĞİM, BURAYA GELİN’
“Tek amacım çocuğumun ve kendi canımı korumaktı” diyen Yasemin Çitil, verdiği savumada şunları söylemişti:
“Eşim öncesinde beni 7 yıl boyunca sürekli darp etmişti. Darp nedeniyle 1 kez kendisini şikayet etmiştim. Savcılığa ifade vermeye gittik ancak dava açılmadı. Eşim uzaklaştırma aldı. Yani öncesinde eşim beni darp ediyordu. Olay günü de çayı koymaz ve kahvaltıyı hazırlamazsam darp edileceğimden endişe etmiştim. Eşim valizlerini toplayıp evden gitmek istedi. Ben de eşime ‘Emrullah bu şekilde gitme gel konuşalım, anlaşmalı boşanalım’ dedim. Artık istemediğimi söyledim. Bu şekilde olmayacağını söyledim. Eğilip valizini dış kapıdan almak istedim. Saçımı tutup yere yatırdı. Boğazımı sıkmaya başladı. Nefesim tamamen kesildi o sırada. ‘Seni öldüreceğim artık, ne boşanması, benden ayrılamazsın’ dedi. Oğlumun çığlık sesleri yükseldi. Eşim beni bıraktı, hemen ayağa kalktım. ‘Demek sen benden ayrılacaksın, bu gözlerle bir başkasına mı bakacaksın?’ diyerek iki parmağını iki gözüme soktu. O ara eşim, babamı aradı. ‘Yasemin’i öldüreceğim, buraya gelin’ dedi. Ben de, ‘sakın tek gelmeyin baba, beni öldürecek, polisle birlikte gelin’ diye bağırdım. O arada eşim, mutfağa doğru gitti ben de akabinde yatak odasına giderek ailemi aradım. Tam hatırlamıyorum ama annem ya da babamdan biriyle konuştum, ‘Hepimizi öldürecek, tek gelmeyin polisle birlikte gelin’ dedim.”
‘TEK FARK ETTİĞİM ŞEY İSE OLAY BİTİMİNDE SİLAHTAKİ MERMİLERİN BİTMİŞ OLDUĞUYDU’
Eşinin silahını kendini ve çocuğunu korumak için aldığını anlatan Yasemin Çitil, “Oğluma doğru gittiğimde eşimin, valizinden siyah renkte tabancasını çıkardığını gördüm. Silahı çıkarınca bizi öldüreceğinden emin oldum. Silahı çekti, birkaç kez doldur boşalt yaptı. ‘Benden boşanamazsın, seni öldüreceğim, buradan hepimizin ölüsü çıkacak’ dedi. Yalvardım, ağladım ve yapmamasını söyledim. Ayrılmak istediğimi yineledim. Eşim bağırmaktan boğazı tahriş olmuştu. Oğlum da çok ağlamıştı. Birlikte tezgahın oradaki suyu içmeye başladılar. Bu esnada maktul, tezgahın üzerine silahını bırakmıştı. Tezgahla balkon kapısı çok yakındır. Bu esnada kapı çalmaya başladı. Babam, ‘Kapıyı açın’ diye bağırmaya başlamıştı. Emrullah fevri davranmaya başladı ve bir anda silaha yeltendi. Ben kapıyı açmak istedim. Eşim silaha yeltenince ben ondan önce davrandım. Tek amacım beni ve çocuğumu öldürmemesini sağlamaktı. Silahı elime aldım, sıkı sıkı tuttum ve kesinlikle ona doğrultmadım. Amacım kesinlikle onu öldürmek ya da onu hedef almak değildi. Silah elimde kapıya yöneldiğimde eşim üzerime hamle yaptı, bu hamlesi nedeniyle elimdeki silah patladı. Sonrasında kulağıma bir çınlama sesi geldi, devamındaki eylemlerimi hatırlamıyorum. Tek hatırladığım eşimin balkondan atladığıydı. Tek fark ettiğim şey ise olay bitiminde silahtaki mermilerin bitmiş olduğuydu. Sonrasında silahı koltuğun üzerine attım ve kapıyı açtım. Yaptığım eylem nedeniyle çok pişmanım, tek amacım, çocuğumun ve kendi canımı korumaktı” demişti.