CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sahipsiz hayvan sorununa ilişkin, “Bizim itlaf, uyutma noktasında uzlaşmamız mümkün değil. Uzlaşma insancıl bir şeydir, barbarca bir şeye gidemeyiz. Şunu da yapamayız, ‘Böyle bir sorun yok’ diyemeyiz. Bu sorun var, çözmek zorundayız” dedi.
Özel, TV100 canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’de bir sahipsiz hayvan sorunu bulunduğunu belirten Özel, çözüm konusunda ‘çok net’ olduğunu ifade etti.
2020’de TBMM komisyonunda hayvan hakları fonu kurulmasını kararlaştıran bir rapor hazırlandığını anımsatan Özel, yürütmenin bu konuda harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
Raporun 110. sayfasında, kısırlaştırma merkezleri ve geçici hayvan bakımevlerinin tarif edildiğini aktaran Özel şunları kaydetti:
Burada uyutma diye bir şey yok. Uyutma şöyle var, ‘tedavi edilemeyen hastalıklar, hayvanın çektiği ve dindirilemeyen acılarına son verme ve ıslah edilemeyen kuduz gibi vakalar.’ Bunların dışında da uyutma yok. Bugün karşı karşıya olduğumuz durum şu, ‘Ekonomik kriz var, tasarruf tedbirleri var, bunlara ayıracak paramız yok, belediyeler, kamu tasarruf edecek, biz bu hayvanları öldüreceğiz. Biz elimizi taşın altına koymaya hazırız. Bu fonun bağış ayağını çok güçlendirmeye de hazırız. Bu fonun mutlaka kurulması lazım. Vergilerden pay, belediyelerin aldığı vergilerden pay, kesilen cezalar, at yarışı, milli piyango, buralardan pay.
‘BÖYLE BİR SORUN YOK DİYEMEYİZ’
Hayvan hakları savunucularının da bu konudan rahatsızlık duyanların da haklı olduğunu vurgulayan Özel, “Yani evden çıkıyor küçük çocuk, servise gidecek, 15 tane köpek geliyor saldırıyor. Bu olmaz, buna engel olmak lazım ama çare itlaf değil, uyutma değil. Bizim itlaf, uyutma noktasında uzlaşmamız mümkün değil. Şunu da yapamayız, ‘Böyle bir sorun yok’ diyemeyiz. Bu sorun var, çözmek zorundayız. Bu, özellikle yoksullar, çocuklar ve yaşlılar için çok ciddi bir güvenlik tehdidi” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’un 2027 Avrupa Oyunları’na ev sahipliği yapmasına ilişkin mutabakat metnini imzalamak için Roma’ya giderken yanında 45 gazeteciyi götürmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özel, “Eğer bu, belediye kaynaklarıyla gazeteciler götürülerek CHP lehine bir siyasi faaliyet ya da belediye başkanının kendi tanıtımı için bir siyasi faaliyet olsa bu hoş bir durum olmaz yanlış bir iş olur. AK Parti’nin bunu ayda 5 kere yaptığı oluyor. Bu sefer CHP’nin yaptığı iş, İstanbul için bir savunuculuk, lobicilik faaliyeti, Türkiye için bir lobicilik faaliyeti” ifadelerini kullandı.
‘BELEDİYELERİMİZİ İYİ YÖNETİRSEK, TÜRKİYE’Yİ DE YÖNETECEĞİZ’
Son seçimlerde seçmenlerin kendilerine verdiği krediyi “tüketici kredisi” gibi görmediklerini kaydeden Özel, “Bu bir ‘yatırımcı kredisi.’ Türkiye’nin geleceğine yatırım yaptı seçmen; ‘al, yerelde iktidar ol, ben genelin gücünü yerelle dengeliyorum. Bir yönet bakalım, beğenirsem ülkeyi de yönettireceğim.’ Eğer belediyelerimizi iyi yönetirsek, Türkiye’yi de yöneteceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılının ilk yerel seçimlerinden birinci parti çıktıklarını anımsatan Özel, ilk genel seçimleri kazanmaları durumda tarihe geçeceklerini söyledi.
Özel, salı günü ellerine geçen bir ankette kurulduğu günden bu yana AK Parti’nin ilk defa yüzde 30’un altında, CHP’nin de birinci parti göründüğünü anlatarak, “Bu iyi bir şey, bunu sürdürmek istiyoruz. Yüzde 25’lik bir cam tavanı tuzla buz ettik, yüzde 38 aldık, hedef artık yüzde 40’ı aşmak. Yüzde 38’in içinde şüphesiz partilerinin adayı seçimi kazanamayacağını düşünen ve bizim adayımızı tercih eden seçmenler vardı ve bir oy düşmesi beklenirdi. Ama 2 aydır görülen o ki kimi 34, kimi 35 ölçüyor. AK Parti ile aramızdaki fark seçim gecesi 2,6 puanken, şu an 4,5 puana çıkmış durumda” dedi.
Türkiye’de birinci partinin genel başkanı ile ikinci parti genel başkanının el sıkışmadığı bir ortama ‘demokrasi’ denilemeyeceğini anlatan Özel, siyasetteki ‘normalleşme’ sürecini ne olursa olsun sürdürmek istediğini vurguladı.
Yaptıkları anketlere göre, CHP tabanının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmesini çoğunlukla olumlu gördüğünü belirten Özel, ‘Türkiye İttifakı’ diyerek oy istedikleri tüm parti seçmenlerini kucaklamak durumunda olduklarını dile getirdi.
‘BAHÇELİ’YE DE AYRINTILI OLARAK BİLGİ VERDİM’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile TBMM’de yaptıkları görüşmeyi anlatan Özel, şöyle konuştu:
“Çok iyi bir görüşme geçti. Sayın Erdoğan’la yaptığımız görüşmeden Sayın Bahçeli’ye de ayrıntılı olarak bilgi verdim, Erdoğan’dan neler talep ettiğimi anlattım. Vatandaşın bazı meselelerinde ortaklaştığımızı karşılıklı teyit ettik. Erdoğan’a söylediklerimi söyleyince Sayın Bahçeli’nin de diyalog ortamıyla ilgili geri bildirimi ‘olumlu bir gelişme’ şeklindeydi. Geçmiş devlet yönetimindeki tecrübelerinden birtakım örnekler verdi, anlattı. Kendisinin Sayın Ecevit’le yürüttüğü koalisyon dönemini, diyalog meselesinde geride durmayan bir siyasetçi olmadığını vurgulayan önemli yaklaşımları oldu. Ben de kendisinin MHP’nin Genel Başkanı olarak bu normalleşme sürecine bir kredi verdiğini, prim verdiğini oradan anladım.”
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesine ilişkin soru üzerine, iadeiziyareti haziranın ilk haftasında beklediklerini belirterek, Erdoğan ile görüşmesinin somut sonucunun 28 Şubat davası sanıklarının serbest bırakılması olduğunu söyledi.
Normalleşmenin muhalefette yumuşama anlamına gelmediğini ifade eden Özel, “Sonuç aldığımız konuda teşekkür ederiz, alamadığımız konuda mücadele ederiz” dedi.
‘KOBANİ DAVASI KARARINI NORMALLEŞME RUHUNA AYKIRI BULUYORUM’
Özel, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmenizde Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın durumunu konuştunuz mu?” yönündeki soruya, “Ben Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmamasının ülkenin başına nasıl sıkıntılar yarattığını detaylıca konuştum” sözleriyle yanıt verdi.
Özel, Kobani davasına ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti:
“Ben 28 Şubat davasındaki tutumu doğru buluyorum. Son derece insani bir meseleydi. Bu kadar bekletilmesi yanlıştı. Ama Kobani davası kararını da bir o kadar normalleşme ruhuna aykırı buluyorum. Çünkü Kobani davası olay olduktan 5 yıl sonra açılmış bir davadır. Kobani’de bir şey olduysa gözümüzün önünde oldu. Twit o gün atıldı, insanlar o gün sokakta vardı. Yasin Börü de o gün öldü. Onun üstüne bir sürü süreç geçti. İddianamede Yasin Börü’nün öldürülmesinde sorumlu tutuluyordu Demirtaş ve diğerleri. Hepsi beraat etti. Nerden ceza aldılar? Yaptıkları açıklamalardan ceza aldılar.”
Kobani davasının siyasi olduğunu öne süren Özel, “Bir dava siyasi ise o davaya hepimiz karşı çıkmalıyız. Çünkü yarın başka siyasi davalarda sizi yargılarlar. Bunu Türkiye’de normalleştirmemek lazım” açıklamasını yaptı.
‘CHP’DE KİMSE BAZI MAKAMLAR, ADAYLIKLAR BANA KAPALI DİYE DÜŞÜNMESİN’
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki soru üzerine Özel, bu tartışmaya girmek istemediğini, amacının partisini iktidara taşımak olduğunu belirtti.
Özel, “Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun toplumsal karşılığını kimse inkar edemez. Biri sağ biri sol açığımız. İkincisi, o ikisi var diye kimse ‘Bu partide gelecekte ne kadar başarılı olursa olsun bazı makamlar, adaylıklar bana kapalı’ diye düşünmesin. Ben bu beklentiyi de yönetmek zorundayım. Üçüncüsü lider olma avantajıyla kendi adaylığını dayatır, bir çuval inciri batırır kaygısını da bertaraf etmek zorundayım” dedi.
Türkiye Belediyeler Birliğinin seçimlerinde adayları belirleme noktasında sorulan soruya Özel, Belediyeler Birliği delegelerinin belirlendiğini ifade etti.
Toplam delegelerin yüzde 53’ünün CHP’ye ait olduğunu bildiren Özel, “Bütün Belediyeler Birliği yönetimini CHP’den yapabiliriz ama yapmayacağız. AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Yeniden Refah’a da belediyeleri olan partilere güçleri nispetinde yer vereceğiz” açıklamasında bulundu.
Özel, yeni müfredatın yürürlüğe girmesinin de durdurulması gerektiği görüşünü paylaştı.