Ankara’da yeme içme sektöründe hizmet veren iş insanı Cemil Kumaşçıoğlu pandeminin yeme içme sektörüne etkilerini değerlendirerek hedeflerini anlattı. Her kademede hem iyi hizmet veren hem de iyi iş gücü sağlayan mekanların özellikle iyi tarım, iyi malzeme ve iyi servis gibi kriterleri vazgeçilmez şartlar arasına eklediğini belirten Kumaşçıoğlu, “Son yıllarda yaşanan bu gelişmeler doğrultusunda Türkiye’deki yeme-içme sektörü de ciddi bir aşama kaydetti. Özellikle genç girişimciler ve işini tutkuyla yapmak isteyenler için yeni fikirler üreterek sektöre hareket katmak, çağın sağladığı önemli bir fırsat haline geldi. Bu anlamda yerel üreticileri destekleyen ve atık gıda hassasiyeti gösteren Alaçatı Kafası Ankara gibi mekanlar ilham verici başarı hikayeleriyle öne çıkmaya başladı” diye konuştu.
YEME İÇME ALIŞKANLIKLARI KONUK İHTİYAÇLARI DOĞRULTUSUNDA GELİŞTİRİLİYOR
Hem lezzetli hem de güvenli gıdaya ulaşmanın önemine vurgu yapan Kumaşçıoğlu, “Bulunduğumuz dönem yemek yeme alışkanlıklarında bir dönüm noktası olarak görülüyor. Sürdürülebilir bir dünya kurmak, teknolojiyi doğru kullanmak ve çağın getirdiği yenilikleri iş standartlarına ekleyebilmek bu sektörde başarılı olmak için aranan temel şartlardan. Bunların yanı sıra giderek bilinçlenen bir toplum ve katkısız, doğal, sağlıklı yemek tüketiminde olan artış restoran ve cafelerin menülerini yeniden düzenlemesini zorunlu hale getirmiş durumda. Artık restoranlar konuk ihtiyaçlarını karşılamak için ellerinden geleni yaparak birbirinden farklı hizmetler sunuyor. Sunulan hizmetler siparişi verilen bir yemeğin tarladan sofraya gelene kadar geçtiği bütün aşamaları gözler önüne sererken, müşterinin hem lezzetli hem de güvenli bir gıda tükettiğinden emin olması sağlanıyor. Ayrıca çevre sorunları, hayvan hakları, vicdani sebepler ve sağlık gibi motivasyonlar sonucu toplumda bitki bazlı beslenme oranında da artış gözlemlenmiş durumda” ifadelerini kullandı.
KALAN YEMEKLER SOKAK HAYVANLARINA GİDİYOR
Özellikle hayvan haklarını korumak ve israfı önlemek gibi çevreci yaklaşımlara önem verdiklerini söyleyen Kumaşçıoğlu, “Sokak hayvanları konusunda farkındalık yaratmak ve mevcut sorunlara kulak verilmesini sağlamak adına kurucusu olduğu Adana Ocakbaşı Ankara, Limon Köyiçi Ankara, Bohem Ankara ve Alaçatı Kafası Ankara gibi mekanlarda artan yemeklerin sokak hayvanlarına dağıtılmasını sağladıklarını ifade etti.
GELECEKTE RESTORAN ENDÜSTRİSİNDE YAŞANACAK GELİŞMELER TEKNOLOJİ ODAKLI OLACAK
Gıda üretim, tedarik ve pişirme aşamalarındaki temizliğin yanı sıra günümüz işletmelerinin teknolojik gelişmelerle de karşı karşıya olduğunu belirten Kumaşçıoğlu, “Şimdiden pek çok işletmenin ödeme seçeneklerine QR kod ve temassız ödeme imkanlarını eklemiş olması bunun en büyük göstergelerinden. Önümüzdeki yıllarda dijital trendlerin ivmelenerek artması bu adaptasyonu daha da hızlandıracak ve basılı menüler ile faturalara olan gereksinim tamamen ortadan kalkacak. Gönül rahatlığıyla tüketilen yemekler, alerjen içerikleri net olarak belirtilen ve hastalıklara özel hazırlanmış besinler her türlü beslenme alışkanlığına yanıt verirken teknoloji kullanımı bu temiz içeriklerin enerji verimli şekilde hazırlanmasına katkı sağlayacak. Sektördeki bu yeniliklerin ancak teknolojik adaptasyonla birlikte yakalanması mümkün. Özellikle barkodlama ve gıda güvenliği aşamasında önemli olan blockchain ise dönemin hem tedbirli yaklaşılması, hem de farkında olunması gereken en son trendi. Bir ürünün çiftlikten masaya gelene kadar şahit olduğu yolculuğu şeffaf ve açık şekilde gözler önüne seren bu dijital kayıt sistemi, gıdalar aracılığıyla yayılan salgın hastalıkların tespit edilmesine ve kısa sürede önlenmesine yardımcı olabilir” dedi.