Bursa Teknik Üniversitesinin (BTÜ) Mimar Sinan yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte öğrencilerle bir araya gelen Bayraktar, hava araçlarının tarihini Müslüman bilim insanlarından örnekler vererek anlattı.
İnsansız hava araçları konusunda Türkiye’nin birkaç başarılı ülkeden biri olduğunu belirten Bayraktar, “Bu süreç devam ediyor ve biz mücadeleyi halen daha veriyoruz. 2000’li yılların başında biz, Türkiye’nin ilk robot uçağını yaptık. O dönemde savunma sanayine baktığımızda Türkiye, yüzde 85 oranında yurt dışına bağımlıydı ve bütün insansız hava araçlarını, askeri teçhizatların çok büyük bir kısmını yurt dışından alıyordu. İlk defa bizim de çabalarımızı gören Savunma Sanayii Başkanlığı dedi ki ‘Biz en ufak da olsa, en önemsiz de olsa milli insansız hava aracı projesi başlatacağız.’ 2005’te Türkiye’nin ilk milli güdüm sistemi o maket uçak da o sizin yaptığınız uçaklar gibi uçakta uçtu. 2007’ye vardığımızda Türkiye Cumhuriyeti’nin envanterine ilk defa en ufak projesi de olsa milli insansız hava aracı girdi.” diye konuştu.
Milli Teknoloji Hamlesi’nin Türkiye’nin markası olduğunu vurgulayan Bayraktar, akıllı uçan araçların geleceğin teknolojisi olduğunu söyledi.
Selçuk Bayraktar, insansız hava araçları konusunda yıllar içerisinde tecrübe kazanıldığını dile getirerek “2008’de 5 metrelik bir prototipini yaptık Bayraktar TB2’nin. Sonra Bayraktar TB1 2009’da uçtuğunda ne İsrail’in Heron’u, ne Amerika’nın Predator’u otomatik inip kalkmıyordu. Bu hangardan çıktı otomatik bir şekilde, pist başına gitti. 2014’te Bayraktar TB2 ilk defa Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine girdi. 40 yıldır Türkiye’nin verdiği terörle mücadelede terörün belini kırdı. Sonra da şu anda dünyada en çok kullanılan, en meşhur kendi sınıfının en iyi insansız hava aracı oldu. 10 sene öncesiyle bugüne baktığımızda şunu görebiliriz rahatlıkla, bu uçan akıllı mobilite hayatımıza giriyor.” ifadesini kullandı.
Bayraktar, adalete ve ahlaka oturmayan sosyal sistemlerin kalıcı ve sürdürülebilir olmayacağını belirtti.
Zorlu yollardan geçtiklerini ve o sistemlere uymaları halinde bugün milli insansız hava araçlarının olamayacağını anlatan Bayraktar, “İsrail hakimdi bütün sisteme yüzde 85 oranında. İnsansız hava aracının ismi Heron’du Türkiye’de. Şu an dünyada insansız hava aracı yerine devlet liderleri ‘Şurada Bayraktar uçuyor.’ diyorlar, yani ‘İHA’ demiyorlar, ‘Bayraktar uçuyor.’ diyorlar. İşte Bayraktar şarkıları çıkıyor, bayağı böyle hit falan oluyorlar.” dedi.
Bayraktar, Kovid-19 salgını sürecinde üretilen yerli solunum cihazlarının hikayesinden de bahsetti. Kısa sürede seri imalata hazır hale gelindiğini, gece gündüz çalıştıklarını anlatan Bayraktar, Türkiye’nin bu cihazları ihtiyacı olan ülkelere hediye ettiğini söyledi.
Selçuk Bayraktar, insansız hava araçlarının dünyanın birçok ülkesine ihraç edildiğini ve birçok yerde kullanıldığını, Azerbaycan’ın Ermenistan işgalinden kurtardığı Karabağ’da aktif bir şekilde görev yaptığını ve bu nedenle hem kendisine hem rahmetli babası Özdemir ve ağabeyi Haluk Bayraktar’a Azerbaycan tarafından devlet nişanı verildiğini ve bununla gurur duyduğunu aktardı.
Seminerin ardından Bayraktar, BTÜ yerleşkesindeki Özdemir Bayraktar Teknofest Atölyesi’nin açılışını da gerçekleştirdi, öğrencilerin yaptıkları çalışmaları inceleyerek hatıra fotoğrafı çektirdi.
Program sonrasında BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, Bayraktar’a hediye takdim etti. Etkinliğe İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) Genel Sekreteri Muhammet Zeki Durak, üniversite öğretim görevlileri ile çok sayıda öğrenci katıldı.