Darbenin ardından en az binlerce kişi protesto gösterileri düzenlerken çıkan olaylarda ölenler ve yaralananlar oldu.
Eski devlet başkanı Ömer el-Beşir’in Nisan 2019’da halk ayaklanmasıyla iktidardan indirilmesinden sonra Sudan ordu ve siviller arasında kurulan kırılgan iktidar paylaşımına dayanan hükümet tarafından yönetiliyordu.
Yönetime el koyan General Abdülfettah el-Burhan, ordunun hükümeti lağvetme sebebinin iç savaşı önlemek olduğunu belirterek, siyasetçileri silahlı kuvvetlere karşı kışkırtma yapmakla suçlamıştı.
Dünya Bankası’nın ödemeleri durdurması ve yeni operasyonlar başlatmayacağını açıklaması Afrika’nın en yoksul ülkesinde yönetime el koyan askerler için sorun oluşturabilir.
DÜNYA BANKASI BAŞKANI: ENDİŞE DUYUYORUM
El-Beşir’in 30 yıllık iktidarında uluslararası finans sisteminin dışında kalan Sudan, bunun ardından Mart ayında Dünya Bankası ile yeniden ilişki kurmuş ve 2 milyar dolarlık finansmana erişim sağlamıştı.
Dünya Bankası Başkanı David Malpass yaptığı açıklamada “Sudan’da yaşanan gelişmelerden büyük endişe duyuyorum ve bu durumun ülkenin sosyal ve ekonomik toparlanmasına ve gelişmesine ciddi zarar verebileceğinden kaygılanıyorum” dedi.
Devrik Başbakan Abdalla Hamdok, Dünya Bankası ile yeniden ilişki kurulmasını büyük bir başarı olarak nitelendirmiş ve birçok gelişim projesi için bu finansmana bel bağlamıştı.
Hükümet sert ekonomik reformlar uygulamış ve bunun sonucu olarak gecikmiş borçların hızlı bir şekilde kapatılmasını, borç yükünün hafifletilmesini ve Dünya Bankası ile Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) yeni finansman almayı başarmıştı.
IMF: YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ
IMF sözcülerinden biri Sudan’da yaşanan gelişmeleri takip ettiklerini ancak henüz bir şey söylemek için “erken” olduğunu dile getirdi.
Pazartesi günü iktidarı devraldığını açıkladıktan sonra ilk basın açıklamasını Salı günü yapan Burhan, darbeyi desteklemesi için kendisine baskı yapılan ve göz altına alınıp bilinmeyen bir yere götürüldüğü belirtilen Hamdok’un evinde tutulduğunu ve güvende olduğunu ifade etmişti.
Yine Salı günü Reuters’a bilgi veren bir kaynak Hamdok ve eşinin kendi evlerinde olduğunu ve yüksek güvenlik önlemleri ile korunduklarını söylemişti. Aile kaynakları Hamdok ya da eşine telefon ile ulaşamadıklarını söylemişti.