Norm Haber

Tanju Özcan hakkında suç duyurusu: ‘Düşmanlık suçu işledi’

Demokrasi İçin Hukukçular, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında suç duyurusunda bulundu. "Biz hukukçular olarak rahatsızız" diyen avukatlar Özcan için, "Düşmanlık suçu işledi" dedi.

Gazete Duvar’dan Hacı Pişkin’in haberine göre, avukatlar Heval Yıldız Karasu, Gülşah Kaya ve Cenk Yiğiter, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları suç duyurusunda Özcan’ın, Türk Ceza Kanunu’nun 122. Maddesi’nde tanımlanan dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret suçu, Türk Ceza Kanunun 216. Maddesi kapsamında halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğini belirtti.

Özcan geçtiğimiz hafta sosyal medya hesaplarından kendisine hakaret ve küfür ettikleri iddiasıyla 2 bin kişi hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Özcan, “Küfre varan, şerefe namusa dokunan hakaretlerle ilgili dava açmasını istedim” demişti.

Bu suç duyurusunun ardından avukatlar da Özcan hakkında suç duyurusunda bulundu. Avukatlar yaptıkları suç duyurusunda, Özcan’ın ülkemizde yaşayan göçmenlerle ilgili yaptığı açıklamalar ve Belediye Meclisi’nde alınan kararlar için, “Açık bir nefret suçu olup, ülkemizde yaşayan tüm göçmenler kendisinin açıklamaları nedeniyle tehdit altında. Ülkenin çeşitli yerlerinde göçmenlere yönelik saldırılar giderek artmakta olup belediye başkanlığı gibi kamusal bir unvana sahip bir yetkilinin bu biçimde açıklamalar yapması, nefret saldırılarının artmasına zemin hazırlamakta ve endişe yaşamamıza neden olmakta” dedi.

‘ANAYASA’YA GÖRE KANUN ÖNÜNDE HERKES EŞİTTİR’

“Bizler bu ülkede yaşayan hukukçular olarak bu söylemlerden ve Belediye bünyesinde alınmış olan bu kararlardan dolayı son derece rahatsızız” diyen avukatlar suç duyurusunda şu ifadelere yer verdi:
“Açıkça işlenen bu suç karşında Cumhuriyet Savcılığına suçu bildirme yükümlülüğümüzü yerine getirmek zorunluluğumuz nedeniyle söz konusu suç duyurusunu hazırlamış olduğumuzu belirtmek isteriz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. Maddesi’ne göre ‘Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir’ ve de ‘Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.’ Anayasa bu düzenlemeyle ayrımcılık yasağını açıkça düzenlemiştir. Yine Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14. Maddesi şöyle demektedir: “Bu Sözleşme’de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalı.”