Norm Haber

TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu toplandı

TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu, AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez başkanlığında toplandı. Komisyonda Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, yapay zekanın geleceği hakkında ve ofisin çalışmalarına ilişkin konuşma yaptı.

AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez’in başkanlığında 2. kez toplanan komisyon, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi yetkililerini dinledi. Yetkililerin sunumu öncesi konuşan Dönmez, “Yapay zekânın kazanımlarına yönelik atılacak adımların belirlenmesi, bu alandaki hukuki altyapının oluşturulması ve yapay zekâ kullanımının barındırdığı risklerin önlenmesine ilişkin tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis araştırması komisyonumuzun ikinci toplantısı için toplanmış bulunuyoruz. Komisyonumuzun çalışma takviminin, komisyonumuza çağıracağımız kurumların, uzmanların değerlendirildiği geçen hafta yapılan ilk toplantının ardından dün de Komisyon olarak TÜBİTAK’ı ziyaret ettik. TÜBİTAK Başkanı Profesör Doktor Orhan Aydın’ın ev sahipliğinde Komisyonumuz öncelikle TÜBİTAK ULAKBİM veri merkezini ziyaret ederek Türkiye’nin en güçlü süper bilgisayarı olan ARF ACC hakkında araştırmacılardan, uzmanlardan detaylı bilgi almıştık. Daha sonra TÜBİTAK Uzay Enstitüsü toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda yapay zekânın sunduğu fırsatlar ve tehditler, ulusal yapay zekâ stratejisi ve ekosisteminde TÜBİTAK’ın rolü, gerekli altyapının oluşturulması, insan kaynağının yetiştirilmesi ve bilim insanlarının desteklenmesi konularında TÜBİTAK’tan bayağı kapsamlı bir sunum aldık” ifadelerini kullandı.

Dönmez’in konuşması sonrası sunum yapan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkan Vekili Yusuf Tancan, 2018 yılından bu yana 4 ana başlıkta faaliyette bulunduklarını belirterek, “Bunlardan bir tanesi de yapay zekâ. Diğer 3 alanımız: E-devlet, siber güvenlik ve kamunun dijital dönüşümü. Dijitalleşme içinde bulunduğumuz çağda artık geri dönüşü pek mümkün olmayan gerçeklerden bir tanesi. Dijital dönüşümü biz günlük hayattaki düşünme, davranma ve iş yapma şekillerinin yenilikçi teknolojilerle birlikte, dijital teknolojilerle birlikte değişmesi olarak tanımlıyoruz. Geleneksel iş yapma biçimlerinin yeniden şekillenmesinde dijital teknolojiler en önemli rolü oynuyor, lokomotif görevi görüyor. Bağlantılı hâle gelen her şey veri üreten birer fabrikaya dönüşmüş durumda günümüzde. Başlangıçta sadece bağlantılı bilgisayarlardan ibaret olan bir siber uzay vardı ve bu durum, şu anda haberleşme yeteneği kazandırılmış milyarlarca nesnenin bu ortama dâhil olmasıyla birlikte siber uzayın da tıpkı fiziksel uzay gibi sürekli genişlemesine ve büyümesine sebep olmakta. Bu ortama dâhil olan her nesne, haberleşme yeteneği kazandırılmış her nesne birer fabrika gibi veri üreten bir konumda. Veri ise günümüzde ekonomik kalkınmanın ve rekabetin kilit unsuru durumunda. Devletlerin gücü artık veriden değer üretebildikleri ölçüde artmakta. Büyük hacimli ve anlamsız bu veri yığınlarından değer üretmenin en etkili aracı ise yapay zekâ” dedi.

“Yapay zekâ teknolojilerine hakimiyet artık küresel güç çekişmesinin ana fay hatlarından biri konumunda”

Yapay zekânın elektrik gibi, nükleer ve uzay teknolojisi gibi, internet devrimi gibi büyük bir etki oluşturacağının yaygın bir şekilde kabul gördüğünü dile getiren Tancan, “Yapay zekâ teknolojilerine hakimiyet artık küresel güç çekişmesinin ana fay hatlarından biri konumunda. Bu potansiyelin farkında olan ülkeler hem bu teknolojiyi doğru anlamaya hem de uygun politika ve stratejiler geliştirmeye çalışıyor. Bu devrime ayak uydurabilmek için 60’tan fazla ülke yapay zekâ stratejisi hazırladı. Bu dönüşümü ıskalayan ülkeleri ise zorlu bir gelecek bekliyor. Türkiye, bu konuda erken aksiyon alan ülkelerden biri durumunda. Konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde de ele alınması, güçlü politikaların benimsenmesi açısından oldukça kıymetli” değerlendirmesinde bulundu.