2022 yılı bütçe görüşmeleri, TBMM Genel Kurulunda Dışişleri ile Kültür ve Turizm Bakanlıkları ile bağlı kuruluşları ile devam ediyor.
MHP grubu adına konuşan Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, Kavala ve Demirtaş ile ilgili AİHM kararlarının uygulanması gerektiğini ifade edenlere yönelik olarak, “Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi başta olmak üzere özellikle soydaş ve dindaşlarımıza yönelik kanuni ihlalleri bir defa buradan gündeme getirip de Allah aşkına protesto edebildiniz mi? Yani Çin’deki Uygurları bırakın, yanı başımızdakileri hiçbir defa, bir defa. Sadece karar değil, iç kararlar da var, ‘Dilekçelerimizi dikkate alın’ diye talepler var ama ilgili ülkelerde dilekçeler dikkate dahi alınmadı. Şimdi, konseyin diğer bir sorgulamamız gereken, yine bu çifte standardına bir örnek olsun diye söylüyorum. Avrupa Konseyi’nin diğer bir ilgili kurumu olan Frontex’in Ege Denizi’nde masum insanların Yunan güvenlik botları tarafından tacizi, patlatılması, öldürülmesi, ölüme terk edilmesinin artık bir insanlık suçu, bir ihlal olduğuna bütün dünya gözleriyle baktı ve karar verdi. Soydaşımız da değil, bunlar dünya vatandaşı. Masum insanları ölüme terk edenlere yönelik bir cümle kurulduğuna tanıklık etmedim. Kendi iç bünyelerinde de bunları konuşmazlar, hayatta konuşmazlar. Şimdi sözün özü şudur; bu konuda özellikle partimizin ve genel başkanımızın kararlı ve net duruşundan, Konsey üyesi ülkelerin de yegâne hedefi bebek katilinin heykelini dikmek olan bir teröristin özgürlüğünü savunanların da rahatsızlığını çok iyi anlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Aydın’ın ’terörist’ ifadesine tepki gösteren HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “’Terörist’ diyemezsin. Haddini bil, ‘Terörist’ diyemezsin, sözünü geri al” şeklinde konuştu.
Bunun üzerine Milletvekili Aydın, “Bebek katilinin heykelini diken de onun gibi teröristtir” cevabını verdi.
Beştaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 18. maddesini hatırlatarak, Türkiye aleyhine verilen iki karar olduğunu söyledi.
Beştaş, “’Demirtaş üzerinden söyleyeyim, ‘Selahattin Demirtaş’ı ve HDP’yi, HDP’lileri sadece iktidarın siyasi amaçları uğruna hapsediyorsunuz, tutukluyorsunuz, bu mahkûmiyet kararlarını veriyorsunuz, bunun hukukla bir ilgisi yoktur’ demiştir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Diğerine gelince, bugün Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı konuştu ve dedi ki ‘Avrupa Konseyi kararlarına uyuyoruz, bağlıyız’. Ortaklar karar versin Avrupa Konseyi ilkelerine bağlı mısınız, sözleşme altında imzanız var mı, Bakanlar Komitesi kararı bağlayıcı mı, değil mi? Tamamı evet. Sayın Dışişleri Bakanı burada. Türkiye Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin tarafı. 18’inci madde ihlali verilmiş. Türkiye buna -iki seçenek var- ya ‘Ben uyuyorum, uymak zorundayım zaten’ diyecek ya da Konsey’den çıkacak. Bunun başka bir izahı yok. Tabii bu arada akıl hocası ortaya çıktı, akıl hocası iki ortaktan biriymiş. ‘AİHM kararlarını uygulamayın’ diyor” diye konuştu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına ilişkin olarak MHP’li Aydın, Kavala davasının devam eden bir dava olduğuna işaret ederek, Meclisin töhmet altında bırakılmamasını istedi.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Türkiye’nin hukuk devleti olduğunu söyleyerek, “Türkiye milli egemenliğine yönelik -en son 10 büyükelçinin ortak açıklamasında gördüğümüz gibi- birtakım telkinlerde, dayatmalarda bulunulmasına boyun eğecek bir ülke değildir. Neticede bahsedilen tartışma konusu hususların da kimisi mahkumiyetle sonuçlanmış, kimisi devam eden bir davadır. Türkiye hukuk devletidir, hukuk neticede noktayı koyacaktır” şeklinde konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan ise, Türkiye’nin anayasal düzeni içerisinde mahkemelerin kararlarını vereceğini belirterek, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararlar, ki yapmış olduğumuz anayasal değişiklikle bu kararları, Türkiye’de verilmiş olan iç hukuk mahkemesinin nihai kararlarının yeniden yargılanması açısından da bir esas teşkil etmektedir. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını aynen kabul ediyorsak kabul etmemiz gereken bir diğer mesele daha var ki, öyledir; Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği bugün PKK/PYD-YPG terör örgütünü terör örgütü olarak görmektedir ve bu çerçevede Türkiye olarak biz de terör örgütüyle mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.