“Anemi (kansızlık), kandaki eritrosit kitlesinin veya kan hemoglobin ile hematokrit değerlerinin azalması olarak tanımlanır” diyen Medicana International İstanbul Hastanesi Hematoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ömer Ekinci, halk sağlığı sorunu olarak bilinen anemi hakkında açıklamalarda bulundu. Ekinci, “Demir eksikliği ve buna bağlı gelişen demir eksikliği anemisi en sık görülen anemi çeşitlerinden biridir ve önemli halk sağlığı sorunlarının başında gelir. Temel olarak vücutta bulunması gerekenden daha az miktarda demirin oluşuyla karakterize, direkt veya dolaylı olarak birçok sistemi etkileyen bir tablodur. Demir birçok organın işlevlerini etkileyen sistemik bir etkiye sahiptir. Gerek hücre içerisinde gerekse dolaşımda bulunan demir içeren bileşimler işlevlerini yeterince yapamadığında hücresel fonksiyonlarda, büyümede, motor gelişimde, davranış ve bilişsel fonksiyonlarda, fiziksel kapasite ve işgücünde, immün sistemde, deri ve mukozalarda önemli değişiklikler olmaktadır” dedi.
BESLENME DEMİR EKSİKLİĞİNDE ÖNEMLİ ROL OYNUYOR
Doç. Dr. Ekinci, “Demir eksikliğinin sebepleri çok değişken olabilmektedir. Temel nedenler; diyetle azalmış demir alımı, demir emiliminde azalma ve kan kaybıdır. Özellikle yeni doğanlarda inek sütü kullanımı yetersiz demir içeriği nedeniyle diyete bağlı demir eksikliği anemisini oluşturur. Daha ileri çocukluk döneminde de büyüme ve gelişme hızına rağmen diyetle demir alımı az olabilmektedir. Mide ve ince bağırsak ile ilgili birçok hastalık demir emilimine bağlı anemiye örnek verilebilir” dedi.
MENS KANAMALARI DA ANEMİ SEBEBİ OLABİLİYOR
Kadınlarda mens kanamalarının da anemi sebebi olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ekinci, “Kan kaybı nedenleri olarak; gastrointestinal kanaldan kayıp (yemek borusu, mide, ince ve kalın bağırsaklar), genitoüriner kanaldan kayıp (kadınlarda mens kanamaları, böbrek, üreter ve mesanenin inflamatuar hastalıkları, taş ve tümörlere bağlı kronik kan kaybı), kanama bozuklukları gibi bir takım hematolojik hastalık zeminde gelişen kanamalara bağlı kan kaybı en sık görülen nedenlerdir. Gelişmiş ülkelerde diyetle alım yeterli olduğundan demir eksikliğinin sebebi genellikle kan kaybı iken, gelişmekte olan ülkelerde ise yetersiz alım en sık sebebi oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.
TOPRAK YEME İSTEĞİ DEMİR EKSİKLİĞİNİ İŞARET EDEBİLİR
Doç. Dr. Ekinci, “Demir eksikliği anemisinin erken evrelerinde semptomlar (şikâyetler) daha hafif görülürken, aneminin şiddeti arttıkça semptomlar belirginleşir. En sık görülen semptomlar solukluk, halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, çarpıntı, nefes darlığı, baş ağrısı, egzersiz intoleransı, depresyon, huzursuz ayak sendromu, tırnaklarda değişiklikler, saç dökülmesi, ağız kenarı ve dilde çatlaklar, yutma güçlüğü, pika olarak tanımlanan “toprak yeme özlemi”, buz yeme ve çocuklarda nörogelişimsel gecikme sayılabilir. Demir eksikliği anemisini tanısı kolaylıkla konulabilir. Tam kan sayımı, periferik kan yayması incelemesi, serum demir parametreleri) ve biyokimyasal testler tanıda kullanılmaktadır. Demir parametreleri tanıda, ayırıcı tanıda ve eksikliğin derinliğini göstermede yol göstericidir. Bazı olgularında tanı koymak kolay olsa da özellikle iltihap parametrelerinin de arttığı az sayıdaki hastalarda ayırıcı tanıda zorluk yaşanabilir ve tedaviden tanıya gidilmesi söz konusu olabilir” diye konuştu.
ALÜMİNYUM VE PASLANMAZ ÇELİK TENCERELER DEMİR EMİLİMİNİ AZALTIR
Yemek pişirilen tencerelerinin kansızlığa etki edebileceğini söyleyen Doç. Dr. Ekinci, “Demir emilimini etkileyen birçok faktör söz konusudur. Alüminyum ve paslanmaz çelik tencereler demir emilimini azaltır. Bu tür tencerelerde pişirilen et, yeşil yapraklı sebze gibi demir açısından zengin besinlerin emilim oranı azalmaktadır. Bu nedenle yemeğin pişirildiği kaplara dikkat edilmelidir. Kalsiyum da önemli bir molekül olup, diyetteki kalsiyum oranı artıkça demir emilimi azalmaktadır. Ayrıca çay, kahve ve kakao da içerdikleri tannik asit dolayısıyla demir emilimini azaltmaktadır. Demir yönünden zengin bir yemekten iki saat önce veya sonra çay ve kahve tüketilmemesi daha sağlıklı olacaktır. Çay ile kahve kıyaslandığında çay daha çok demir emilimini azaltabilmektedir. Sonuç olarak; demir eksiliği anemisi Dünya popülasyonunun yaklaşık %12’sini etkilemektedir. Özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki üreme çağındaki kadınlar ve çocuklar esas etkilenen popülasyonu oluşturmaktadır. Ülkemizde tarama programları, gebelik öncesi ve sonrası takipler ve erken çocukluk çağında demir replasmanı stratejileri sayesinde bu tablo daha az görülmeye başlamıştır” dedi.