İyi huylu prostat büyümesinin orta ve ileri yaş grubu erkeklerin en önemli sorunlarından biri olduğunu ifade eden Acıbadem Bursa Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Oktay, iyi huylu prostat büyümesi, erkeklerde sık görülen bir sorun. Kanser değil ama kişinin günlük hayatını ciddi anlamda olumsuz etkilediğini söyledi.
Sık görülmesi ve gündelik hayatı çok etkilemesi sebebiyle bu hastalığın tedavisi için geçmişten günümüze pek çok yöntem geliştirildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Bülent Oktay, “Prostat ceviz büyüklüğünde bir dokudur. Bu doku yaşla birlikte büyür ve idrar kesesine baskı yapar. Hasta sık sık tuvalete gitme ihtiyacı duyar. Bu durum, hastanın hayatını olumsuz etkiler. 40 yıl önce açık cerrahi ile büyüyen prostat dokusunu alarak tedavi ediyorduk. Sonra kanamalı ve açık ameliyata gerek kalmadan çeşitli ısı ya da ışınlarla tedavi yöntemleri geliştirildi. Ama bu yöntemlerin bazılarında, geride doku kaldığı için, 5-10 yıl içinde prostat büyümesi yeniden başlıyordu. Dolayısıyla bir kez daha aynı işlemi yaptırmak gerekiyordu” dedi.
“LAZER BAZLI TEKNOLOJİLERLE AÇIK AMELİYATA GEREK KALMIYOR”
Günümüzde lazer ışınlarıyla işlem yapılabilen teknolojiler sayesinde açık ameliyata gerek kalmadan iyi huylu prostat ameliyatlarının yapılabildiğini belirten Prof. Dr. Bülent Oktay, bu yöntemlerden olan Thuflep yönteminde idrar kanalından özel bir aletle girdiklerini ve lazer bıçağı ile prostat dokusunu alabildiklerini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Lazerli yöntemlerde açık ameliyatta olduğu gibi her hangi bir kesi yapılmıyor. Thuflep yöntemi de diğer lazerler gibi endoskopik olarak gerçekleştiriliyor. İdrar kanalından özel bir aletle girip, lazer bıçağı yardımı ile prostata ulaşıyoruz. Prostatı 2-3 parça halinde kabuğundan sıyırıyoruz ve mesaneye atıyoruz. Yani oradaki büyük dokuyu da bir cihaz yardımıyla ufaltıyoruz ve vakumla vücuttan atılmasını sağlıyoruz. Buradaki en büyük fark, adenom dediğimiz, büyüyen iyi huylu fazla dokunun tamamının çıkartılıyor olmasıdır. Bu sırada minimum düzeyde de olsa yine kanama meydana geliyor. Ancak bu kanamaları engellemek için lazerleri kullanıyoruz.”
“THUFLEP YÖNTEMİ İLE BÜYÜK BOYUTLU PROSTATLAR DA AMELİYAT EDİLEBİLİYOR”
Prof. Dr. Bülent Oktay, ileri teknolojik bir yöntem olduğunu vurgulayarak kanama riskinin düşüklüğü ile idrar kaçırma, cinsel fonksiyon kaybının minimum düzeyde görülmesi gibi hasta açısından olumlu sonuçlar alındığına dikkat çekti. Özellikle bazı yöntemlerde büyük prostatların ameliyat edilemediğini belirten Oktay, ThuFLEP yönteminin büyük boyutlu prostat cerrahilerinde çok iyi sonuçlar verdiğini ve prostat boyutunda bir üst limitin bulunmadığını sözlerine ekledi.
“KAN SULANDIRICI KULLANAN HASTALAR İÇİN UYGUN BİR YÖNTEM”
Thuflep yönteminin özellikle daha az kanama oluşturması nedeniyle kan sulandırıcı ilaçlar veya ilaç kullanımını bırakamayan hastalar için uygun olduğunu belirten Prof. Dr. Oktay, “Mesane taşı, idrar sorunu için sonda takılan hastalara, kalp-damar hastalıkları olan kişilere de bu yöntemle cerrahi yapılabiliyor” dedi. Prof. Dr. Oktay, İşlem süreci hakkında ise şu bilgileri verdi: “Ameliyat süresi, prostatın büyüklüğüne göre değişiyor. Ortalama 2 saat sürüyor. Ameliyat sonrası hastada dikiş izi, yara, kanama oluşmuyor. Hastaya 2 gün idrar sondası takıyoruz. Sonda çekildikten sonra hasta gençlik döneminde olduğu gibi rahatlıkla idrar yapmaya başlıyor” diye konuştu.