Norm Haber

Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Altındağ Bursa’da

Türk Metal Sendikası Bursa Emek Şubesi 3. Olağan Genel Kurulu'nu düzenledi.

Görüntü/ Haber: Mesut Erdoğan

Türk Metal Sendikası Bursa Emek Şube, 3. Olağan Genel KuruluKültürpark Altın Ceylan’da Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Uysal Altundağ‘ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Genel Kurul’da konuşan Türk Metal Sendikası Eski Emek Şube Başkanı Nizamettin Bilik, “Oyak ve mayıs çalışanları adına saygıyla selamlıyorum. Emek şubemizin üçüncü olağan genel kurulunda hoş geldiniz. Değerli taktınız, şeref verdiniz. Melo seninle gurur duyuyor. Serdar seninle gurur duyuyor Bir sene evvel aramızdan ayrılan onursal başkanımız saygıyla başlamak istiyoruz. Iyi kiler. Kalbimizde yaşıyor. Kalbimizde yaşıyor İşsizliğin arttığı, enflasyonun ekmeğimizi çaldığı bu süreçte örgütlü mücadelenin önemi her zamankinden daha büyük. Bizlere aynı gemideyiz diyorlar. Ama gerçek şu. Biz aynı gemide değiliz. Biz aynı denizdeyiz. Farklı gemilerde yol alıyoruz. Bizim gemimiz kaptanlığını genel başkanımız Ruhsal Altundağ’ın yaptığı buzkudan. Tüm bedendir. Güçlü güçlük mezar. Fırtınalara rağmen yol almaya işçi sınıfı için şartlar ne olursa olsun mücadele etmeye sonuna kadar devam edecektir. Sayın genel başkanım, değerli delege. Bugün bu kürsüden sizlere son kez Cumhurbaşkanımız olarak sesleniyorum. Bu genel kurulda aday olmayacağım. Ilk iki dönemde başkanlığını yürüttüğüm şube yönetiminde. Ben almayacağım. Bugün genel kuruldan sonra büyük ve güçlü Türklere ait Türk Metal ailesinin kutsal mücadelesinde inanan bir mücadele bayrağını taşımaktan onur ve gurur duyacağım. Her fırsatta her fırsatta bana ihtiyaç duyulan her dakika sendikamla birlikte olacağım. Türk Metalli. bize sağladığı güveni ve onuru bir an bile unutmadan Türk Metal’in yılmaz savunucusu ve neferi olarak yoluma devam edeceğim. Değerli konuklar yeni seçilecek arkadaşlar. Birlikte Türk Metal’in her zaman her yerde büyük bir güç olarak mücadelesine devam edeceğini biliyorum. Çünkü bizim çıkar yolumuz, birliğimiz, örgütlü gücümüzdür. Şu an içinde bulunduğumuz çadır bize aydınlık yarınlara ulaştıracak yuvadır. Sayın genel başkanım yönetim kurulu üyelerim, değerli delege arkadaşlarım şube başkanı. Başkanlığı yaptığım süre boyunca muhakkak hataların, kusurların, eksiklerim olmuştur. Ancak bana emanet edilen bu görevin gerek gerekliliklerini elimden geldiğince yerine getirmeye çalıştım. Sizler de üyelerimiz için yaptığımız çalışmalarda bizden desteğini esirgemediğiniz için bizlere inanıp yanımızda oldunuz. Sizlere teşekkür ediyorum. Bu yolda sizlerle. Yürümek benim için onurdur, gururdur Değerli arkadaşlarım sözlerime son vermeden önce benim için feda niteliği taşıyan genel kurulumuza bizzat katılarak bizleri onurlandıran yanında yürümekten onur. Sayın Genel Başkanı Uysal Altındağ başta olmak üzere genel merkez yöneticilerime her koşulda gösterdiğiniz dayanışmanın örnek teşkil ettiği çok kıymetli yol arkadaş. başta Bursa’da birlikte kader birliği yaptığım şube başkanı arkadaşlarım olmak üzere sendikamızın tüm şube başkanlarına görev yaptığım süre boyunca. kış gece gündüz demeden şubemizin yanında olan cefakar, fedakar, değerli çalışma arkadaşlarıma, kardeşlerime, şube yöneticilerime, temsilcilerime, şubemizin. Personelin çalışma arkadaşlarıma ve çalışanlarına katkılarından dolayı iş yerleri temsilcilerimize tüm samimiyetimle bir kez daha teşekkür ediyorum.

Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Uysal Altundağ ise şu ifadeleri kullandı:

Daha var. O da sizsiniz. Sizlerle gurur duyuyoruz. İyi ki varsınız arkadaşlar. Değerli dava arkadaşlarım. Iyi ki varsınız. Hep beraber hep beraber hep beraber hep beraber. hep beraber hep beraber hep beraber hep beraber ya hep beraber hep beraber büyük oya, işlerimizin çok değerli yöneticileri, TÜRKİŞ’imizin çok değerli bölge temsilcisi var. Sendikaların çok kıymetli başkanları, basınımızın çok değerli basın emekçisi kardeşlerim, değerli konuklarımız, değerli arkadaşlarım, ülkemizin en büyük sendikası metal. bugün iş yerinde örgütlüdür. Anadolu’nun işlerine Ege’den Karadeniz’de İstanbul’dan Akdeniz’e. kadar yurdumuzun birçok bölgesinde örgütlü olduğumuz her iş yeri bizim için bir kaledir. En eskisinden en yenisine her bir üyemiz bizim gücümüzün kaynağı. Her biri emek mücadelemizin kahramanlarıdır. Bizim iş yerlerinde sözleşme masalarında, caddelerde, sokaklarda, alanlarda verdiğimiz hak mücadelesinde. Bu kalelerimizden başka sığınacak yuvamız üyelerimizden başka da tutacak malımız yoktur. İşte Oya Turanoda bu kalelerimizin en büyüğüdür, en güçlüsüdür. Oy attığın o. De hak mücadelemizin, ekmek mücadelemizin en önemli neferleridir. Burada sizlerle olmaktan onur duyuyorum. Şahsım Özgür Metal Topluluğu adına sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Değerli arkadaşlarım, Oya Kona’ya en son on sekiz Eylül iki bin yirmi dört günü geldi. Her zamanki gibi bizi. coşkuyla karşıladınız. Bir kez daha bağrımıza bastınız. Hatırlayın. O gün fabrikanın önünde sizlere hitap ederken bin dokuz yüz seksen altı yılından bu yana örgütlü olduğumuz ülkemizin göz bebeği. İş yerini Türk Metal için çok önemli olduğunu söylemiştir. Bunca yılda Türk Metal ile oya bro emeklisinin artık etle tırnak gibi olduğunu ayrılmaz bir bütün olduğunu. Şimdi bir kez daha tekrar ediyorum. Eğer bugün Bursa Ovası Türk Metal’in yuvasıysa orak Renault Türk Metal’in kalesiyse burada sizlerin Türk Metal’in yiğit nefer. Payı büyüktür. Bugüne kadar bir olduk, birlik olduk. Emin olun bundan sonra daha güçlü olacağız. Birlikte kazanacağız, birlikte kazandıkça da daha güzel günlerimiz olacak. Ben. Genel Başkanımız için bu konuda sizlere söz veriyorum, söz veriyorum, söz veriyorum Geçen hafta sekiz Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Ankara’da sendikamızın geleneksel kadın işçiler büyük kurultayını gerçekleştirdik. Bütün şubelerimizden altı yüz kadın üyemizin katıldığı bu kurultayımızın. Dokuzuncu yılıydı. Orada da arkadaşlarıma söyledim. Otuz yıldır böylesine büyük bir organizasyonu gerçekleştirmek gerçekten bir rekordur. Böylesine bir geleneği oluşturmak ancak Türk Metal gibi marka bir. Kuruluşu başaracağı bir iştir. Bakın dostlarım, benzer bir durum Oya Corona’da da söz konusudur. Bu güzide iş yerinde bin dokuz yüz seksen altı yılından bu yana Türk Metal var, biz varız. Dilek. Olay değerli arkadaşlarım. Otuz dokuz yıldan bu yana Türk Metal’in şanlı bayrağı burada dalgalanıyor. Bu da büyük bir başarıdır, bu da büyük bir rekordur. Biz tam otuz dokuz yıldır Oya Renault. ülkemizin en parlak işletmelerinden biri olsun diye elimizi taşın altına koymuşuz. Kalitede, verimlilikte öncü yeni projelerde en güçlü aday olarak devam etsin diye gece gündüz çalışmış. Bugüne kadar elde edilen başarıya tüm Oya Reno çalışanları en alttan en üste ortaktır. Bu başarının mimarları da sizlersiniz. Bu hepinizin eseridir. Bu başarının. Işte bugün buradadır. Oya grana emekçileridir Yalnız burada değil, biz örgütlü olduğumuz bütün iş yerlerinde işine, ekmeğine, iş yerine, namusu gibi sahip çıkan Türk metalcileriz. Bizim olduğumuz her yerde kalite vardır, verimli. vardır. Iş disiplini vardır. Bizim örgütlü olduğumuz tüm iş yerlerinde çalışma barışı vardır, huzur vardır, kardeşlik vardır. Örgütlü olduğumuz bütün iş yerleri birer yıldız gibi parladıkça ülkemiz gelece. daha güvenle, umutla bakacaktır. Işte bizim artık herkesin bildiği şiarımızın anlamı budur. Biz ülkemiz için, sanayimiz için, iş yerlerimiz için üretmek, kazandırmak ancak. Sonra da kazanmak istiyoruz. Ülkemiz için, iş yerlerimiz için yarattığımız bu katma değerden hakça payımızı almak istiyoruz. Biz yalnızca üyelerimiz için de değil, örgütsüz tüm metal emekçileri için. Asgari ücrete mahkum edilmiş hiçbir sosyal hakkı olmayan esnek güvencesiz bir şekilde çalıştırılan tüm metal emekçileri için de mücadele ediyoruz. Mücadele etmeye de devam edeceğiz. Bundan geri durmayacağız Bütün konuşmalarımda ısrarla anlatıyorum. Bakın emekçiler olarak yaşadığımız bütün sorunların, sosyal adaletsizliğin, ekonomik sıkıntıların, küresel sistemin yol açtığı problemlerin kayıt dışı. Esnek ve güvencesiz çalışmanın hepsinin ama hepsinin bir çaresi var. O çarenin adı sendikalı olmaktır. Sendikal örgütlenmedir. Çünkü sendika demek ekonominin kayıt. altına alınması demektir. Sendika demek sosyal, sigorta demektir. Sendika demek, çalışma hayatında kural ve prensiplerin olması demektir. Sendika demek, hak mücadelesinin mümkün ve meşru. Olması demektir. Yani hukuki bir zemininin olması demektir. Sendika demek insan onuruna yaraşır. Çalışma koşulları, iş ve gelecek güvencesi demektir. Kısaca sendika emekçinin yuvası olduğu. kalesidir. O nedenle değerli arkadaşlarım, biz sendikal örgütlenmeyi yalnızca sendikamız büyüsün. Üye sayımız artsın diye istemiyoruz. Biz sendikayı ülkemizin demokrasisine, ekonomisine, halkımızın. Refahına sunduğu katkılar nedeniyle istiyoruz. Onun için örgütleniyoruz. Onun için her geçen gün büyüyoruz. Bakın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından açıklanan ocak ayı istatistiklerine göre. üye sayımız iki yüz doksan üç bin sekiz yüz yirmi dokuz oldu. Yani sendikamız ocak iki bin yirmi dört istatistiklerine göre iki yüz seksen iki bin yedi yüz on beş olan üye sayısını son bir yılda. On bir bin yüz on dört kişiyi arttırdı artık. Son bir yılda yani benim genel başkanlık dönemimde kırk dört yeni iş yerinde örgütlendik. Bunların on beşinde toplu sözleşme imzaladık. Diğerlerinde de. devam ediyor. Bu örgütlenmelerimiz sayesinde dört yeni şube açtık. Otuz üç olan şube sayımız otuz yediye çıktı. Değerli arkadaşlarım tüm bunları önümüze çıkan engellemelere, yolumuza koyu. Taşlara, kötü niyetli bazı işverenlerin başvurduğu dolanmacılı yollara rağmen başardık. Sendikal haklara saygı duymayan emeği, alın terini kutsal görmeyen, işçisini karın tokluğuna. Çalıştırmak isteyenlere karşı başardık. Yerli sermayeli iş yerlerinin yanı sıra yabancı sermayeli iş yerlerinde bile patronların kendi ülkelerinde saygılı oldukları sendikal hak ve öz. Özgürlüklere, bizim ülkemizde saygı duymadıklarını görüyoruz. Bizim insanımızı ucuz işçiler olarak görüyorlar. Onlara insanca yaşama hakkı, insanca çalışma hakkı tanımak istemiyorlar. Biz emek veriyoruz, zaman harcıyoruz, sendikasız bir iş yerinde örgütleniyoruz. Ancak bazı işverenler bakanlığımızın verdiği yetki tespit belgelerine itiraz ediyorlar. Ondan sonra başlayan yargı süreci. Neredeyse dört beş yılı buluyor. Iş yerine sendikayı sokmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Peki soruyorum sizlere. Biz buna izin verir miyiz? Elbette vermeyiz. Bu ülke. Emekçilerin olduğunu kazanacağız. Direne Onlara her fırsatta göstereceğiz. Sendikaya, insan gibi çalışma ortamına, iş güvenliğine, sosyal haklara, işçi sağlığına, kısacası insan gibi yaşamaya hakkımız. Ve bu hakkı kimsenin elimizden alamadığını onlara öğreteceğiz. Başka yolu yok. Metal emekçisinin arkasında dağ gibi duran bir metal olduğunu, bu ülkede Türk metal oldukça. Metal emekçisini sömürmenin mümkün olmadığını onlara göstereceğiz. Direneceğiz, direneceğiz, direne, direne kazanacağız Evet biz örgütleniyoruz, büyüyoruz. Her geçen gün güçleniyoruz. Bütün bunları nasıl başarıyoruz? Hiç düşünüyor musun? Bizim çok önemli bir ayrıcalığımız var. O ayrıcalık bizi biz yapan, bize güç veren, bizi. kılan bir ayrıcalıktır Türk Metal ruhudur. Türk Tatar ruhu. Bizi biz yapan işte budur, bu ruhtur. Bizi helal etmek peşinde koşturan, bize mücadelenin ateşini yaktıran, bize dayanışma bilincini. ve belki de en önemlisi bizim Türkiye sevdalısı yapan bu ruhtur, bu ruhtur. Türk Metal ruhudur. Biz bu ruhla çalışırsa. güçlü güçlü Sendikamızın herkesin gıptayla baktığı herkesin özendiği bir noktaya taşıyoruz. Bize yol gösteren bu ruh sayesinde yıllar içinde geliştirdiğimiz yenilikçi sendikacılık anlayışımızla. üyelerimizden aldığımız aidatları yaptığımız yatırımlar ve geliştirdiğimiz projelerle yine üyelerimize geri veriyoruz da. Onlara iş güvencesi, sağlıklı çalışma koşulları ve ortalamanın üzerinde bir ücret. dışında yüksek bir hayat standardı sağlamak için de elimizden geleni ardımıza koymuyoruz. Hepimizin bildiği gibi düzenlediğimiz eğitim seminerleri sendikal harekette önemli bir yere sahip. Yeni kurduğumuz Türk Metal Akademi’yle, sendikal kadrolarımız, endüstri ilişkilerindeki yeni kavramlarla, yeni anlayışlarla tanışıyor. Bilgili, donanımlı, eğitimli kadrolarımızla daha güçlü. İnanıyoruz. Sendikacılık eğitimlerimizin yanı sıra eş ve çocuklarımız için de eğitim ve sosyal faaliyetler ve seminerler düzenliyoruz. Kadın, gençlik ve çocuk kurultayları yaparak sizlere sosyal. Sorumluluk bilincini kazandırmak aynı zamanda sosyal ve kültürel ilişkilerinizin gelişmesi için de gayret gösteriyoruz. Boş zamanlarınızı daha iyi değerlendirin diye sosyal tesisler kurup ailenizle. güven ve huzur içinde tatil yapın diye Türkiye’nin en güzel beldelerinde beş yıldızlı yatırımlar yapıyoruz. Bakın dostlarım bir önceki Emek Şube Genel Kurulumuzu yaptığımız iki bin yirmi bir yılından. Bu yana iş yerinden çok sayıda üyemiz bu tesislerden yararlanmış. Didim’deki otellerimizde iki bin elli üyemizi ailesiyle birlikte yirmi bir üyemizi de bekar olarak. ağırlamışız. Bodrum’daki otelde altı yüz altı üyemiz ailesiyle birlikte beş yüz doksan bir üyemiz bekar olarak yararlanmış. Kıbrıs’taki otelimizde kırk altı üyemizi ailesiyle birlikte. Sekiz yüz beş üyemiz ise bekar olarak misafir etmişiz. Ankara’daki otelimizde bin iki yüz on dokuz üyemiz ailesiyle birlikte dört yüz otuz üç üyemiz bekar olarak yararlanmış. otelimizde ise iki yüz yetmiş sekiz bekar üyemizi misafir etmişiz. Değerli arkadaşlarım, biz tüm bu yaptıklarımızla Türkiye’de sendikal hareketin önünü açtık. Türk İşçi Hareketi’nin öncüsü olduk. Sizin hakkınız, hukukunuz, sizin mutluluğunuz için çaba harcıyoruz. Harcamaya da devam edeceğiz. Durmadan, yorulmadan, usanmadan devam edeceğiz. Bunların hepsi ama hepsi. Siz. anamızın ak sütü gibi helaldir. Hepinize helal olsun. Hepinize helal olsun Değerli arkadaşlarım, bu mübarek ramazan gününde sizleri daha fazla yormak istemiyorum. Ama şunu iyi bilin lütfen. Biz Türk metalliyiz. Biliyoruz ki bizim işimiz mücadele etmek. biliyoruz ki bizim işimiz zorlukları aşmak. Biliyoruz ki bizim işimiz örgütlenmek. Türk Metalsiz tek bir metal işçisi kalmayana kadar çalışmak biliyoruz ki. Bizim işimiz koşullar ne kadar zor olursa olsun önünde sonunda başarmaktır başarmaktır başarmak dönmek yok dönmek yok ölmek var dön. ölmek yok, ölmek var, ölmek yok, ölmek var, ölmek yok. Bakın korkma dünyada yaşanan rekabet sorunları ülkemizde yaşadığımız ekonomik sıkıntılarımız hepimizi zorluyor. Bir. durmayan enflasyon onun yol açtığı hayat pahalılığı koşulları bizim için daha da ağırlaştırıyor. Yani dostlarım bizim her zaman dile getirdiğimiz gibi yine sorumlusu olmadığımız gelişmelerin ekonomi. sıkıntıların bedelini biz ödüyoruz. Bu yaşananların mağduru yine biz oluyoruz. Değerli arkadaşlarım, bütün bu zorlukların, sıkıntıların, sorunların içinde iki bin yirmi beş yılıyla birlikte. sendikamız için zorlu bir sürece girmiş oluyoruz. Eylül ayıyla birlikte ülkemizin en büyük sanayi kuruluşlarını kapsayan beş grup toplu iş sözleşmesi için kolları sıvayacağız. Yine zorlu bir sözleşme. Maratonu’na gireceğiz. Yani değerli arkadaşlarım, işimiz kolay değil, zor. Hem de çok zor. Ama şunu aklınızdan çıkartmayın. Biz, bu sektörde Türkiye’nin en iyi sözleşmelerine imza atmıştı. Sendikayız. Bu mücadeledeki en büyük referansımız bugüne kadar imzaladığımız sözleşmelerdir. Rekorlar kıran herkese parmak ısırtan, günlerce konuşulan sözleşmelerimizdir. Bizim dışımızdakilere yaparsa tükreten yapar dedirten üyelerimize de iyi küfür katarlayın dedirten sözleşmelerimizdir. Yalnızca bu ayın başı itibariyle aldığımız son altı aylık zammımız bile herkesin. Okulundan emeklisine, zorlukla yaşadığı bu dönemde bizler için ilaç olmuştur. Şunu sakın unutmayın. Eylül ayıyla birlikte gireceğimiz mücadelede en büyük gücümüz sizlersiniz. En büyük dayanağımız sizlersiniz. Kol kola girdiğimizde omuz omuza verdiğimizde başaramayacağımız hiçbir şey yok. Yeter ki sizler yanınızda olun. Yeter ki bizler Sendikası için böyle bir mücadele yapmasını kendimizi yenileme ve bir bayrak değişimidir. Işte o sürecin en güzel örneklerinden birini bugün Emet şubesinin genel kurulunda yaşıyoruz. Iki dönemdir. Şube başkanlığı görevini yürüten Nizamettin Bilek arkadaşım bugün görevini başka bir mekale bekçisi kardeşimize devredecek. Emek şubemiz yeni bir soluk, yeni bir heyecan, yeni bir enerjiyle hak ve. mücadelesine devam edecek. Nizam dostuma ve yönetimimde görev alan diğer kardeşlerim var. Sendikal mücadelemizde bugüne kadar yaptıkları katkılar için teşekkür ediyorum. Ailelerimiz, sevdikleriyle birlikte uzun ve sağlıklı bir yaşam diliyorum. Yeni seçilecek arkadaşlarıma da şimdiden başarılar diliyorum.