Türkiye’de gıda kalitesi ve üretim aşamasındaki hijyen her zaman toplumun gündeminde olan bir sorundu. Fakat son yıllarda derinleşen ekonomik ve tarımsal kriz ile birlikte ülkedeki gıda ve üretim krizi yeni bir aşamaya girdi.
Artık kendisini besleyen bir ülke değiliz
Türkiye, eskiden tarımda kendine yeten ve dışarıya ihraç eden bir ülke olarak bilinirken, son yıllarda bu durum değişti. İnşaat, turizm ve tekstile dayalı ekonomi modeli, hatalı tarım politikası ve iklim değişikliği gibi faktörler, tarımsal üretimin yetersiz kalmasına yol açtı.
Türkiye, son 30 yılda tarım alanlarının en az yüzde 13’ünü kaybetti.
Gıda ihracatı alarm veriyor
İhraç ettiğimiz gıda ürünlerinde de sorunlar mevcut. Son dönemde başta Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere Rusya gibi birçok ülke Türkiye’den ülkelerine ihraç edilen birçok ürünü kabul etmemiş ve kuruyemiş, tohum, limon, baharat ve evcil hayvan maması gibi kategorilerden 18 çeşit ürün sınırdan geçememişti.
Özellikle 2024 kış-bahar aylarında yarısından fazlası reddedilen ürünlerin akıbeti bilinmiyor.
Çoklu kriz içinde bir Türkiye
Türkiye’nin yaşadığı ekonomik kriz, gıda alanında dışa bağımlı hale gelmesi, en güvenilir markalarda bile gıda kalitesi ve hacminde düşüşlere yol açarken halk sağlığını da olumsuz etkiliyor. İthal edilen ürünlerin kontrol süreçlerinde yaşanan aksaklıklar, standartların yeterince sağlanamaması, halkın daha düşük kaliteli gıdalar tüketmesine neden oluyor.
Bu durum, özellikle katkı maddeleri, pestisit kalıntıları ve düşük besin değeri içeren gıdaların daha fazla piyasada yer bulmasıyla sonuçlanıyor.
Halk sağlığı tehlikede
Yerel gıda üretiminde de hijyen sorunları önemli bir tehdit oluşturuyor. Küçük ve orta ölçekli üreticilerin yeterli denetim mekanizmalarına sahip olmaması, üretim koşullarındaki hijyen eksiklikleri, üretimde kullanılan kimyasal ilaçlar ve gübrelerin kontrolsüz kullanımı gibi faktörler, gıdanın güvenilirliğini tehlikeye atıyor.
Gıda zehirlenmeleri, bulaşıcı hastalıklar ve obezite gibi sağlık sorunları da halk sağlığını tehdit eden başlıca sonuçlar arasında. 200’den fazla hastalığı tetikleyen kontamine yiyecekler, dünya genelinde her yıl 420 bin ölüme yol açıyor.
En çok dar gelirliler etkileniyor
Ayrıca, bu durum düşük gelirli kesimlerde daha yaygın görülüyor. Uygun fiyatlı ancak düşük kaliteli ürünlere yönelmek zorunda kalan kişiler, sağlıksız beslenme alışkanlıkları geliştirerek uzun vadede kronik hastalıklara yakalanma riskiyle karşı karşıya kalıyor.
Gıda güvenliği ve kalite standartlarına yönelik etkili politikalar oluşturulmadıkça, bu sorunların daha da derinleşmesi kaçınılmaz.
Küresel Gıda Güvenliği Endeksi’nde gerilerdeyiz
11. Küresel Gıda Güvenliği Endeksi, dünya genelinde üçüncü yıl üst üste gıda ortamında gerileme yaşandığını gösteriyor. Endeks, tarımsal üretim kapasitesinin azalması, iklim değişikliği ve ekonomik krizlerin gıda erişimi üzerinde olumsuz etkiler yarattığını vurguluyor. Gıda fiyatlarındaki artışlar ve sürdürülebilir gıda sistemlerinin zayıflaması da bu tabloyu daha da kötüleştiriyor.
Rapora göre Türkiye, 113 ülke arasında 48. sırada yer alıyor. Endeks 113 ülkede gıdanın satın alınabilirliği, bulunabilirliği, kalitesi, güvenliği, doğal kaynak durumu ve esnekliğe göre hazırlanıyor.
Sağlıklı gıdaya erişimin bazı yolları
Doğal pazarları destekleyin: Yerel çiftçilerden gıda satın almak, taze ve besleyici ürünlere ulaşmanın en etkili yollarından biri. Yerel pazarlar, her zaman değil fakat genellikle daha az işlenmiş, daha az koruyucu içeren ve mevsiminde üretilen gıdalar sunar.
Tarım destek programları: Yerel ve merkezi hükümetin küçük ölçekli çiftçileri desteklemesi, özellikle düşük gelirli ailelerin sağlıklı gıdalara erişimini artırır. Sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve taze meyve, sebze ve tahıl ürünlerinin üretim ve dağıtımına yönelik kamu desteği sağlıklı ve besleyici gıdaların sürekli olarak temin edilmesini sağlar.
Uygulamaları doğru kullanmak: Eğer düzenli olarak siparişlerinizi online olarak veriyorsanız, filtreleme özelliğini etkin bir şekilde kullanmak önemli. İşletme puanı, yorum sayısı, kurum ve gıdaya dair verilen bilgilere dikkat etmek oldukça önemli.
Sağlıklı ve güvenli gıdaya erişim bir insan hakkıdır.