“Olayların Gidişi”, “Ne Kadar Uzak, O Kadar Yakın”, “Pina” gibi filmlerin yönetmeni Wim Wenders, yeniden çekilen filmleri ve “tekrara düşen” film serilerini eleştirdi.
“HİKAYE BÖYLE ANLATILMAZ”
“Bu benim midemi bulandırıyor” diyen yönetmeni, “Artık tüm hayal gücünün ‘Yeni bir şeyi nasıl bulurum?’a değil de ‘Bunu nasıl değiştiririm?’e yöneldiğini düşünüyorum. “Hikaye böyle anlatılmaz” ifadelerini kullandı.
1987 yapımı filmi “Berlin Üzerindeki Gökyüzü”nün (Der Himmel über Berlin) Hollywood’da “Melekler Şehri” (City of Angels) adıyla uyarlandığını hatırlatan Wenders, şöyle konuştu:
“Ana itici güç olarak olay örgüsünü kullandılar. Ancak “Berlin Üzerindeki Gökyüzü”, olay örgüsünden olabildiğince yoksun. İçindeki küçük olay örgüsünü itici güç haline getirdiler.”
3 BOYUTLU FİLM TEKNOLOJİSİNİN HAK ETTİĞİ DEĞERİ GÖRMEDİĞİNİ BELİRTTİ
Beyazperdede üç boyutlu film metoduna da değinen 77 yaşındaki yönetmen, “Hikaye anlatımının şiirsel imkanlarını üç boyutlu olarak göstermek için bunu birkaç kez denedim… Öğrencileri ve genç film yapımcılarını üç boyutlu filmleri kullanmaya teşvik ediyorum ama nedense hepsi bundan korkuyor. Dağıtımcılardan, sinema salonu sahiplerinden daha çok korkuyorlar çünkü bu insanlar üç boyutlu film teknolojisini sadece ya aksiyon malzemesi ya da çocuklar için kullanıyor” dedi.
CANNES FİLM FESTİVALİ HAKKINDA DA KONUŞTU
Wenders, 1984 yapımı Paris, Texas’la Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü kazanmıştı. Wenders, festivalin o tarihten bu yana çok değiştiğini, “Artık burada herkes sinema odaklı değil. Film ticaretini seven pek çok kişi var. Birbirleriyle uyumlu olsa da ticaret birinci odak noktası olmamalı” sözleriyle ifade etti.