2019 yılıydı, yine bir yerel seçim vardı.
CHP‘nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yine Mustafa Bozbey, AK Parti adayı yine Alinur Aktaş’tı.
AK Parti kazanmaya bir tık daha yakındı. Alinur Aktaş, hemşeri derneklerini geziyor ve Bozbey’in aleyhine her şeyi söylüyordu.
“Kontrolsüz güç güç değildir” diyerek alıyor eline sazı, Bozbey’in Nilüfer Belediye Başkanlığı sırasında yaptıklarını anlatıyordu:
“20 senedir Nilüfer’de belediye başkanlığı yapıyorsun. Arkadaş, hangi caddeye, hangi kültür merkezine bir tane Allah dostunun, bir tane padişahın, bir tane Türk büyüğünün ismini verdin ya? Nerede bu devlete ve bayrağa savaş açmış, Türkan Saylan, Uğur Mumcu, Nâzım Hikmet, Bahriye Üçok… Nerede dinle diyanetle problemi olan adam varsa hepsinin ismini belirli bir merkezlere verdin.”
Bilmiyordu, bu bayrak için ABD’ye karşı çıkmış Nazım Hikmet’in Varna’dan oğluna yazdığı şiirleri ve Bursa kalesinde neler çektiğini…
Türkan Saylan‘ın eşek sırtında köy köy gezerek cüzzam mikrobunu bitirdiğini.
Memleket sevdası için Uğur Mumcu ve Bahriye Üçok’un bomba ile paramparça edildiğini.
Bilmediğini şuradan anlıyoruz: Gazetecilerle seçimden 15 gün önce yaptığı toplantıda rakiplerini eleştirirken İYİ Parti adayı, Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu için “Ben onun boynunda kravat çıplak gezdiğini biliyorum.” diyordu.
Evet, Selçuk Türkoğlu eski bir sendikacı. Biz onu hak ve emek mücadelesinden tanıyoruz. Yaptığı eylemlerle ana haber kanallarını parsellediği zamanlardan biliyoruz.
Üstü çıplak boynunda kravat ile yaptığı hak arama savaşını alkışlayanlardanız.
Ama Alinur Aktaş’ın emek ve hak mücadelesinden haberi olmadığından kuruyor bu cümleleri. Çünkü İnegöl’de bir şirketin muhasebecisiyken birileri seni alıp “ceketi koysak kazanır” diyerek, önce ilçede, sonra Bursa’ya büyükşehir belediye başkanı yaparsa, tabii insanların emek ve hak arama mücadelesini küçümsersin.
2019 seçimini kıl payı kazanıp daha sonra nasıl olsa bizim seçmen tıpış tıpış sandığa gider diye “kibir” içerisinde olursan işte böyle “siyasi mevta” olarak yaşamına devam edersin.
Yanında danışman diye gezdirdiğin at gözlüklü dar kadronun sözlerinden çıkmaz; o solcu, bu muhalif deyip kimseyi dinlemezsen Demirel’in şapkasını aldığı gibi sen de ceketinle gidersin.
Proje tanıtım toplantısında arkaya Türk bayrağı yansıtıp CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e sözde milliyetçilik dersi verdikten sonra HÜDA-PAR İl Başkanını fotoğraf için çağırırsan, insanlar “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” deyip sandıkta da tokadı basarlar.
Alinur Aktaş’ın mal beyanında Nilüfer‘de yaşadığını öğrendik.
Yeni seçilen belediye başkanlarının hepsine hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum.
Ama Mustafa Bozbey ve Şadi Özdemir’e bir önerim var.
Yazının başlığında belirttiğim gibi ben belediye başkanı olsam ilk meclis toplantısında Aktaş’ın oturduğu mahalleye Nazım Hikmet, caddeye Türkan Saylan, sokağına Uğur Mumcu, sabah yürüyüşü yapacağı parka da Bahriye Üçok ismini verirdim.