Bülent Civanoğlu
Bülent Civanoğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

İkarus

Bu ismi ilk defa 90’ların başında tüm Türkiye’de kullanılan Macaristan malı körüklü otobüslere bindiğimde görmüştüm. O otobüslerin markası İkarus’tu. Daha sonra mitolojide çok hazin bir hikayenin kahramanı olduğunu okuyup öğrendiğim İkarus’un haline çok üzülmüştüm ama aklıma mitolojik kahraman değil, hep o dev körüklü otobüsler gelirdi.

Şimdi ise aklıma İkarus deyince Türkiye ekonomisi geliyor.

Neden mi?

İkarus’un hikayesi aslında babası Atinalı mimar mucit ve bilim adamı Daidalos ile başlar. Girit Kralı Minos, Daidalos ve İkarus’u bir kuleye kapatır. Tutsak olan Daidalos bu zindandan kaçtığında Girit adasından deniz yoluyla uzaklaşamayacağının farkına varır. Çünkü Kral Minos, bütün gemileri ve deniz taşıtlarını didik didik aratmaktadır.

Bir bilim adamı olan Daidalos, kuşları izler ve geçen zaman içerisinde kuşlardan topladığı tüyler ve bal mumu ile oğluna ve kendisine kanatlar yapar. Tam uçarak kaçacakları zaman Daidalos oğluna dönerek, “Sakın güneşe yaklaşma ve peşimden ayrılma” diye öğütler. Baba ve oğul kuleden kuşlar misali kanatlanarak kaçarlar.

İkarus uçmanın verdiği coşku ve kibirle babasının sözünü dinlemez ve güneşe yaklaştıkça kanatları erir ve denize düşerek ölür.

Şimdi diyeceksiniz ki “bu hikaye ve ekonomi ne alaka?

Benim için çok alakalı çünkü İkarus’un babası gibi ekonominin de bilim adamları, Türkiye’ye ve iktidara uyarı üzerine uyarıda bulundular.

“Dışarıdan tarım ürünleri almayalım tarımda üretimi destekleyelim” dediler. Bu uyarı baştakilerin bir kulağından girip diğerinden çıktığı gibi “Para var ki alıyoruz” dediler.  Arkasından ülkemizin fabrikalarını, limanlarını, madenlerini satmayın dedikçe “Alan varsa babalar gibi satarım” dediler.

“Türkiye’nin sınırları delik deşik oldu burnumuzun dibinde bir savaş bize zarar verir” dediklerinde “Şam’da namaz kılacağız” dediler.

“Ergenekon, Balyoz ile ordu esir alınıyor. Burnumuzun dibinde İsrail doğalgaz arıyor. Bütün donanma tutuklu” dediklerinde “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” dediler.

15 Temmuz sonrası ekonomistler “Ülke kararnameler ve OHAL ile yönetilemez, demokrasi ve hukuk askıya alınırsa yabancı yatırımcı kaçar, döviz fırlar” dediler. Ama karşılığında “dolar ile mı maaş alıyorsunuz? Dolar dolar boşalır” cevabını aldılar.

Hatta vatandaşı dolar bozdurmaya davet edip meydanlarda dövizleri yaktırdılar.

“Başkanlık sistemi ekonomiyi çökertir, güçler ayrımı ‘olmaz ise olmaz’ kuraldır” dediklerinde ‘”Siz verin bu kardeşinize yetkiyi dolar ile nasıl uğraşılır görürüsünüz” dediler.

Kerli ferli ekonomistler “faiz düşürmek intihar olur” dediğinde “Nas ortada bize ne oluyor. Faiz sebep enflasyon sonuç” dediler.

Bugün ekonomi yangın yeri… Faiz artışı da dövizi frenlemedi.

Her geçen saat biraz daha fakirleşiyoruz.

İkarus, babasının sözünü dinlemeyip güneşe yaklaştığında balmumumdan kanatları nasıl eridiyse, Türk Lirası da döviz karşısında eriyip gitti. Daidalos’un oğlu İkarus’a verdiği öğüt gibi, “iki ayyaş”tan biri diyor ki “Dünyada her şey için medeniyet için başarı için en hakiki mürşit ilimdir fendir.”

Türkçesi; “Bilimi dinlemezseniz böyle İkarus gibi çakılırsınız!”

HABERLER