2004 yılıydı. Yerel seçimler yapıldı. Tüm Bursa sarıya boyanmış, sağın kalesi denilen şehirde beklenen olmuştu. AK Parti, ezici bir çoğunlukla Bursa’da ve tüm Türkiye’de seçimi kazanmıştı.
Arkasından gerçek yüzünü bir bir göstermeye başladı. Yasaklar, yolsuzluk ve yoksullukla mücadele için gelen parti, yasağı, yolsuzluğu ve oy versinler diyerek yoksulluğu inceden inceye körüklemeye başlamıştı.
Kendisi gibi düşünmeyen kişilere yaşam tarzı üzerinden yasaklar birbiri arkasına gelmişti.
Ama benim açımdan 2004 yılı farklıydı. Kızım Nazlı doğdu ve Türkiye’de AK Parti gerçeğini, onun büyüyerek genç bir kız olmasını anbean yaşadık.
Eğitim sisteminin bilinçli olarak erozyona uğratılmasından tutun, bir gecede gireceği sınavın keyfiyetle kaldırmasını, LGS’de aldığı puana rağmen meslek lisesini kazanmasına kadar tek tek bir gencin bu ülkeden soğutulduğuna tanık olduk.
Üniversitede bölüm tercihini yaparken düşüncesi bile “en rahat yurt dışında nasıl yaşarım!” oldu. Tabii ben, kızım bu ülkede gençlerin yaşadığı baskıya tanık oldukça “Ya ne yapıyorsun, bu ülkenin suyu mu çıktı?” diyemedim.
19 yaşına geldiğinde 2023 genel seçimlerinde ilk oyunu kullandı. Onun için tam bir hayal kırıklığıydı, çünkü kendisine tüm haksızlığı yaşatan iktidar yerli yerinde durdu. Ama o sandığa küsmedi. Pazar günü Ankara’dan gelerek oyunu kullandı ve aynı gün geriye döndü.
Akşam üzeri Mustafa Bozbey’in seçim izleme merkezinde ilk sonuçlar gelirken Nazlı’yı aradım. Yurda gelip gelmediğini merak ediyordum. Açar açmaz telefonu, büyük bir coşku ile “Şimdi yurda girdim baba, Bursa kırmızı” dedi.
CHP’nin bu zaferi Nazlı gibi yurt dışına gitmek isteyen gençlerin ve ailelerinin zaferidir.
Bu zafer kafelerde bir bardak kahve içemeyen ve bu yüzden kampüste çimlerin üzerinde oturan gençlerin zaferidir.
Türkiye’de iş arayan ve kendisine asgari ücretin altında teklif edilen atanamayan öğretmen gençlerin zaferidir.
Ve bu zaferin mimarları aslında ilk iş olarak Kemal Kılıçdaroğlu ve yanındaki danışman yancılarını kovalayan Özgür Özel ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’dur.
Çünkü Nazlı gibilere hala bir umut ışığı gösterenler CHP’yi adeta uçurumun kenarından aldılar.
Yani bu zafer Nazlı gibi “bir oy bir oydur” diyerek sandığa küsmeden gidenlerin zaferidir.