1999 yılının son günlerini yaşıyorduk…
İşsiz bir muhabir olarak evde yatarken birden telefon çaldı ve Olay Medya’da gece muhabiri olarak işe başladım.
Kurumu o kadar çok sevmiştim ki kendi isteğimle ayrıldığımda gözyaşlarımı tutamamıştım.
Yıllar içerisinde Olay Medya’yı hep uzaktan izledim.
Ulusal ajanslarda çalıştıktan sonra 2016’da Olay Medya’ya geri döndüm. Orayı bazıları gibi evim değil hep iş yeri gibi gördüm. Sonra tekrar yollarımız ayrıldı. Bir süre sonra da OLAY TV kapandı.
Şimdi anlıyoruz ki OLAY TV’siz Bursa’da seçim oldukça yavan ve tatsız geçiyor.
Daha sonra ani bir karar ile İstanbul’da bulunan bir yatırımcı eliyle OLAY TV İstanbul merkezli olarak ulusal çapta yayına başladı.
Geçmişte Olay TV Haber Merkezini yönetmiş, şimdi ise bizim Norm Haber’in Yayın Yönetmeni Esat Kaplan ile sanki bir yakınımız komadıymış da hayata dönmüş gibi sevinmiştik. Sanki yine orada çalışıyormuş gibi haber merkezinde bulunan televizyonlardan birini OLAY TV’ye sabitlemiştik.
Ama rüya kısa sürdü, çünkü OLAY TV gazetecilik ilkeleri doğrultusunda, dolayısıyla tarafsız yayın yapmaya çalışmıştı. Hükümetin her fırsatta terörist ilan ederek beka sorunu diye vatandaşın önüne sunduğu Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın Meclis Grup konuşmasını yayınlamıştı.
Sanki hükümet Osman Öcalan’ı TRT ekranlarına çıkarıp Binali Yıldırım’a oy istetmemiş, sanki terörist başı Abdullah Öcalan’ın mektubunu meydanlarda okutmamıştı.
Meclis’te grubu bulunan bir partinin grup toplantısının canlı verilmesine “Vay sen misin, teröristleri ekrana çıkaran!” diyerek RTÜK ve bilumum sopaları sallamıştı.
Baskılara dayanamayan OLAY TV yönetimi 155 medya emekçisini kapıya koyarak Bursa’da olduğu gibi İstanbul’da da sesiz sakin kapanmıştı.
Bugün sosyal medyada gezerken önüme HDP’nin devamı niteliğindeki Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi‘nin (DEM Parti) İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayı Meral Danış Beştaş’ın bu akşam saat 19.00’de Habertürk TV’de canlı yayına katılacağı duyurusu düştü.
Kendi kendime sordum: Düğün değil bayram değil Habertürk niye DEM’li i çay içiyor!
Bu sorunun cevabını aslında tüm Türkiye biliyor. AK Parti İstanbul’u kazanmak için DEM’in oylarına ihtiyaç duyuyor. DEM’in oylarının CHP adayı İmamoğlu’na kaymaması için safları sıklaştırmak adına tüm tuşlara basıyor.
İktidar Meral Danış Beştaş’ı TRT’ye ya da yandaş kanallara çıkarsa meydanlarda muhalefeti DEM’lenmekle suçlayamayacağını biliyor.
O yüzden Murat Kurum’a Gazze sorusunu sormaya çalışan gençlerin elinden mikrofonların alındığı sözde ‘Gücü Özgürlüğü’nde olan özel kanal Habertürk’ü buluyor.
Beştaş da o kadar mutlu ki bu programdan, “benim neremde boncuk var da bunlar beni yayına çağırdı?” demiyor.
Çünkü biliyor…
Seçimi İstanbul’da CHP’ye kaybettirirlerse kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarla kazandıkları belediyelere kayyum atanmayacak.
Cumhurbaşkanı’nın bir kez daha seçilmesi için gereken Anayasa değişliğine ya da seçimlerin yenilenmesi kararına Meclis’te payanda olacaklar.
Peki karşılığında ne alacaklar? Anayasa’nın ilk 4 maddesini mi masaya koyacaklar?
Bunları hepsini 2026’dan sonra göreceğiz.
Şu anda bana göre, Meral Danış Beştaş ile TRT’nin kapısına dayanarak, “Bana niye söz vermiyorsunuz?” diye bağıran, daha sonra Cumhur İttifakı’ndan kafayı çıkarınca aynı ekranlarda 3 saat program yaptırılan Sinan Oğan arasında bir fark bulunmuyor.
Gelelim yazımızın başlığına…
RTÜK ve iktidar ve trolleri, vakti zamanında OLAY TV’ye yaptığınız linci bu akşam Habetürk’e de yapsanıza, görelim bakalım delikanlılığınızı.
Anladım ki HDP ya da DEM’i televizyona çıkarmak, OLAY TV’deki gibi gazetecilik ilkeleri ile değil, AK Parti İstanbul’da anketlerde imdat isterken mümkün olabiliyormuş.