Bülent Civanoğlu
Bülent Civanoğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Postallı Bakan

80’li yıllar…

İlkokula gidiyordum ama günlük gazeteleri satır satır okumayı ihmal etmiyordum.

Turgut Özal, o zamanki adı Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) olan bugünkü Avrupa Birliği‘ne girmek için mektuplar yazıyordu. Hatta mektuplarda Türkiye’nin nasıl Avrupa’nın bir parçası olduğunu, oğlu Efe‘nin adının Türkçeden değil Greek dil kökünden geldiğini yazarak, Avrupa’yı ikna etmeye çalışıyordu. Avrupa’ya markaj görevini de Dışişleri Bakanı Ali Bozer’e vermişti.

3 yıl önce 95 yaşında kaybettiğimiz onurlu adam ne yapsa ne etse AB’ye bizi anlatamıyordu. Çünkü Avrupa’daki gazeteler Ali Bozer’i Özal’ın tepesinde bulunan cuntacılara gönderme yaparak, ayağında postallarla Avrupa kapılarını tekmelerken çiziyordu.

Birkaç yıl sonra Turgut Özal ile bir Amerika gezisinin ardından Ali Bozer istifa etmişti. Bozer’in neden istifa ettiği sonradan ortaya çıktı. Meğer baba George Bush ile Özal görüşürken, ABD Dışişleri Bakanı da görüşmeye katılmıştı. Ama bizim Dışişleri Bakanı Ali Bozer, kapıda bekletilmişti. Bunu hem devlet hem de kendi onuruna yediremeyen Ali Bozer, Özal’ın 1.5 saat süren ikna çabalarına rağmen istifa etmişti.

Şimdi diyeceksiniz ki buraya nereden geldik!

Yaşananlar bana CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ı hatırlattı. Atadan dededen milletvekili Faik Öztrak’a, 2023 seçimlerinin ardından Zafer Partisi ile yapılan protokol sorulmuştu. O da kulis bilgilerini yazan gazetecileri ağız dolusu eleştirerek, böyle bir protokolün olmadığını, haliyle 3 bakanlık ve MİT Başkanlığının Ümit Özdağ’a verilmediğini anlatmıştı. Bunları yazanların iftira attığını ima etmişti.

Sonra anlaşıldı ki Kemal Kılıçdaroğlu, kim olduğu, partide ne iş yaptığı belli olmayan, dün sızan video ile adını öğrendiğimiz İmambakır Üküş ile gizli kapılar ardında bu protokolü imzalamış!

Bu durum ortaya çıkınca Faik Öztrak’ın “başlarım ben böyle işe” deyip, rahmetli Dışişleri Bakanı Ali Bozer gibi görevinden istifa etmesi beklerdik. Ama o ne yaptı, üç maymunu oynamaya devam etti!

Dün yayınlanan videoda partide ne görev yaptığı belli olmayan ve Kılıçdaroğlu varsa milletvekili listelerinde yer bulacak insanlar genel başkana emirler yağdırırken, kamera odada bulunanlara çevriliyor. Görüntüde Faik Öztrak da masanın kenarında Kemal Kılıçdaroğlu’nun düştüğü o aciz durumu seyrediyor. Sayın Öztrak, o Ali Bozer ve onun gibi siyasetçi ve bürokratlar, dedenizin, belki babanızın ya da sizin mesai arkadaşınızdı, öyle adamlardan hiç örnek almadınız mı?

Almazlar ama neden mi? İkinci tur mucize eseri kazanılırsa düşman kazanmayayım, görevime devam edeyim zihniyetindeler.

Eyyy Cumhuriyet Halk Partililer, yıllardır her seçimde Faik Öztrak gibi küçük olsun benim olsun diyenler yüzünden yüzünüzün hiç gülmediğini anlamadınız mı?

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ

CHP kurultayı yazmakla bitecek değil.

Genel Yayın Yönetmenimiz Esat Kaplan ve meslek büyüğü ağabeylerimiz uzun yazdığım için beni eleştiriyor ama bugün böyle olsun. Çünkü yazıp bitirelim istedim.

Kurultayda genel başkan adayı Özgür Özel konuşmasını bitiriyor. Nezaket icabı genel başkan Kılıçdaroğlu’nun elini sıkıyor, o sırada Kemal Bey’in eşi, partinin First Lady’si Selvi Kılıçdaroğlu, Özgür Özel’e ayar veriyor ve parmağını sallayıp “Çok bağırdınız” gibi bir şeyler söyleyerek adeta fırça atıyor. Parmağını salladığı kişinin kim olduğu fark etmiyor bile çünkü ona göre koltuk da parti de kocasının tapulu malı.

Özel, nezaketini bozmayarak yerine gidiyor. Kemal Kılıçdaroğlu, bu hareket karşısında bırakın eşine bir tepki vermeyi takdir edercesine duruyor. Arkasından Kemal Kılıçdaroğlu, gece seçimden çekilecekken partide sıfatı olmayan adamlar tarafından fırçalanınca oyunu kullanıp sesiz sedasız evinin yolunu tutuyor.

13 yıllık genel başkanlık süresince Kılıçdaroğlu olmuş Bülent Ecevit, Selvi Hanım olmuş Rahşan, parti olmuş 2002’nin yüzde 1 oy alan danışman saltanatlı Demokratik Sol Partisi.

Bu kurultay bize çok şey gösterdi.

15 Temmuz’da halk devleti nasıl sokaktan topladıysa CHP delegesi de partiyi adeta uçurumun kenarından almış!

HABERLER