Bülent Civanoğlu
Bülent Civanoğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Soğuksu’yu bir de damdan düşmüşlerden dinleyin!

Bursa’da son günlerde hararetli bir tartışma gündemde, Kestel’e bağlı Soğuksu köyüne İleri Teknoloji Sanayi Bölgesi adı altında yapılacak olan OSB ile ilgili.

Bir de havalı bir isim bulmuşlar ki karşı çıkanları bu kalkanla geri püskürtme peşindeler.

Biz de Norm Haber olarak bir jilet markasının reklamındaki Ali Desidero gibi Soğuksu köyüne gittik ve yerinde inceledik.

Tarım arazisi olmadığı, tarıma zarar vermeyecek masallarının anlatıldığı bölgeyi gördük.

Nazım’ın şiirindeki gibi toprak ipek bir halıya benziyordu. Cennetten bir köşe gibi yemyeşil bir bölgeydi Soğuksu…

O toprak ve bitki örtüsünü katletmenin bahanesinin ne olacağını hepimiz biliyoruz.

Hemen başlayacaklar…

Burada yerli ve milli savunma sanayi yükselecek! Türkiye düşmana korku dostta güven verecek!

Karşı çıkanlar hemen vatan haini ve dış güçlerin maşası olarak yaftalanacak. Hatta daha da ileri gidilerek, yeni çıkacak “etki ajanlığı yasası” ile hemen suçlanarak, katran ve tüye bile bulanabilirler.

Ben bu arada doğup büyüdüğüm yer olan Kandıra’dan bir örnek vereyim. Yani damdan düşmüş birinin anlatacakları buraya karşı olan meslektaşlarıma ve STK’lara nasihat gibi olsun.

2003 yılıydı, yazları Kandıra’ya giderken, İzmit-Kandıra yolu üzerinde birden pıtırak gibi çoğalan emlak ofisleri dikkatimi çekti. Çocukluk arkadaşlarıma sorduğumda “Ya Bülent, kim alıyor kim satıyor belli değil bu tarlaları, hatta alanlar köylülere diyormuş ki ‘sen ekip biçmeye devam et…'”

Daha sonra birden Kandıra topraklarının ne kadar verimli olduğu, burada bir Tarım Gıda Organize Sanayi Bölgesinin nasıl yararlı olacağı dillendirilmeye başlandı.

3 ya da 4 yıl sonra bugün Kandıra Cezaevi yakınlarında kurulacak olan Türkiye’nin ilk Gıda İhtisas OSB‘nin izinleri alınmaya ve kamulaştırmalara başlandı. Meğerse herkes ucundan kenarından arsa tarla ne bulduysa toplamış. Adının da Kandıra olduğuna bakmayın, bölge İzmit-Kandıra yolunun tam ortasında. Yani Kocaeli’ye OSB yapıyoruz diyemediklerinden Kandıra diyorlar, çünkü “Kocaeli’ye OSB yetmedi mi?” diye sormasınlar istiyorlar.

Tabii STK’lar durur mu? Hemen bu işe karşı çıktılar. Eylemler ve basın açıklamalarıyla bu işin yer altı ve yer üstü sularını kirleneceğini anlatmaya başladılar.

Ne garip ki bu Tarım ve Gıda OSB’sine en fazla karşı duranlar ekip biçen, üreten köylülerdi. Kocaeli Valiliğine gidip ürünlerini kapıya bırakarak, OSB kararını protesto ettiklerinde ve bu projeye karşı olduklarını açıkladıklarında yıl 2009’du.

Bugün Soğuksu’da nasıl milli ve yerli ileri teknoloji olacak diye algı yapıyorlarsa 15 yıl önce de Kocaeli’de “Türkiye gıda ve tarımda dışa bağımlı mı kalsın?” masalları anlatıyordu. Ama herkes biliyordu orada ballı bir rant olduğunu. Çünkü o topraklar ne Karacabey ne Yenişehir ovası gibi verimli ve düzdü. Bir de üzerine köylüler dava açıp mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı aldılar.

Köylü ve STK’lar ses çıkarınca iş adamları Tarım Gıda OSB’yi hemen buzluğa kaldırdılar ve konunun soğumasını beklediler. Tam 15 yıl sonra bir gargaraya getirerek, o OSB’yi şu anda dikmeye başladılar.

Kocaeli’deki gazetelerde manşet atıyorlar: “10 bin kişiye istihdam sağlayacak.”

Kimse sormuyor, 10 bin iş 100 binlerce  nüfus demek, bu kadar insanı bu bölge kaldırabilir mi ve yeşilin üzerine ne kadar beton dökülür? Çünkü rant dedin mi gözleri hiçbir şey görmüyor.

Soğuksu’da da aynısı olacak, oraya o fabrikalar dikilecek. Ayrıca bu OSB’ye Soğuksu köylüleri de karşı değil. Ayrıca bu OSB’ye karşı çıkan geçen dönem Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, isyanının bedelini kellesi ile ödedi. Yani Ankara ve iktidar partisi de bu işin arkasında kapı gibi duruyor.

Benden bu işe karşı çıkanlara tavsiye; bağırıp çağırmanız nafile, Kandıra’da olduğu gibi Soğuksu’da da bu OSB dikilecek.

Bu OSB kurulurken az zararla atlatılıp bölgenin bir kısmı taşlık olan bölgeye kurulması, etrafına taşmaması ve verimli tarım arazilerine ve yeşile daha fazla beton dökülmemesini sağlamamız gerekli.

HABERLER