Sultan’a sormuşlar: “Ne kadar dostun var hünkarım?..”
Sultan cevap vermiş: “O tahttan düşünce anlaşılır…”
Evet, dün, önceki Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın AK Parti İl Başkanlığında yaptığı basın toplantısı benzeri yerdeydik.
Belediyenin imkanları bitince 5 yıldızlı oteller unutulmuş ve AK Parti İl Başkanlığı hatırlanmış.
Neden “basın toplantısı benzeri” dediğime gelirsek, salona gazetecilerden çok partili doldurulmuştu. Bir ara nefes almak bile imkansız hale gelince bence bu tanım çok uygun oldu.
Arkasından eski Başkan Aktaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e baldız ve yeğen üzerinden göndermeler yapınca, partililerin şak şaklamasından, bir basın toplantısından çıkıp sanki kahvehanede seçim çalışması izlenimi verdi.
Neden bu acemiliklerin yapıldığına gelince… AK Parti ve Alinur Aktaş, muhalefette olmayı ilk defa tadıyorlardı. Ama buradan söyleyeyim, muhalefeti öğrenecek gibi durmuyorlar. Çünkü Aktaş, derdini anlatmak yerine her zaman olduğu gibi üst perdeden atar gider peşindeydi.
Neyse, gelelim toplantının ana gündemine…
Bursa Büyükşehir Belediyesinin Mustafa Bozbey’in anlattığı gibi borcun 20 milyardan fazla olduğunu ama gelir-gider tablosunda dengeli bir bütçe yürütüldüğünü, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve iştirakleri için bu borcun çok büyük olmadığından bahsetti.
Yani ben şöyle anladım: Bu borç aslında devede kulak ve Mustafa Bozbey suyu bulandırarak balık avlıyor, demeye getirdi açıkçası.
Peki, eski Başkan’a buradan soruyorum:
Siz yurt dışı gezilerinde kol kola gezdiğiniz, size “küçük dağları sen yarattın” güzellemeleri yapan “nitelikli” ve “seçkin” gazetecileri 5 yıldızlı otellerde toplayıp “borç 7 milyar” demediniz mi?
Yani Türkçesi, Bozbey’in balık tuttuğu suyu aslında siz bulandırmadınız mı?
Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne fatura kesip ödeme yaparak ulusal kanalları parsellettiğiniz, ne iş yaptığı belli olmayan süslü danışman ağzından köpükler saçarak, “borç 10 milyar” diye savunmaya geçtiğinde “dur kardeşim, senin bildiğin gibi değil, biraz sus” dediniz mi?
Sonuçta borç 20 milyar Türk Lirası mı?
Ayrıca basın toplantısında eski Başkan Aktaş, Türkiye’deki ekonomik durum ve son yıllarda oluşan kur farkı nedeniyle borcun katlandığını söylemeye çalıştı. Eveledi geveledi, baktı iş “nass”a gidecek, yutkundu kaldı.
Gelelim Sultan’ın dostlarına… Ya, eski Başkan Aktaş, neredeydi o seçkin ve nitelikli, gazeteci kılıklı yol arkadaşınız! Hani, her toplantıda yanınıza oturttuğunuz… Hani, seçimden sonra size güzellemeler yapmayan basın kuruluşlarındaki gazetecileri işten çıkartarak, sizin parti komiserlerinizi atayacak arkadaş… Arkadaşlar…
Şimdi CHP’li belediyelere şirin görünme peşindeler. Ne oldu denizi görünce balık mı oldular?
Siz de görüyorsunuz, dün CHP’ye söverek gezen, size hayran hayran bakanların, bugün CHP’li belediye başkanlarının kapılarına yamanmak için nasıl fırsat kolladıklarını. Yani sayın eski Başkan Alinur Aktaş, tahttan indiniz, bakın bakalım yanınızda kaç kişi var.
Ha, artık işleriniz yavaşlayarak bir emekli havasına girdiğinize göre George R. R. Martin‘in yazdığı “Taht Oyunları“nı okuyun ya da diziyi seyredin, bakın bakalım siz tahttayken oradaki “Serçeparmak” karakterlerini kimlere benzeteceksiniz!