“Ayasofya’nın camiye çevrilmesi Kur’an’ın kabul etmediği bir eylem!” demiş, Mustafa İslamoğlu.
Geçmişte de Türkiye’den Hac farizasını yerine getirmek için Kabe’ye giden vatandaşlarımızın üzerindeki Türk Bayraklı armaya takılmış, kutsal görmüş olduğumuz bayrağımızı, Tevhid’i bozan bir simge olarak nitelemişti!
Hadi diyelim ki bu dedikleri doğru veyahut da tartışmaya açık konular; lâkin ülkenin, milletin ve ümmetin bu kadar derdi ortada dururken, milli bir dava hâline gelmiş olan Ayasofya konusunu, milli ve manevi değerlerimize karşı bakışı net olan birinin programında dile getirmek, karşı mahalleye şirin gözükme çabalarından başka bir şey değildir.
Cübbeli Ahmet Hoca’nın; “Sümük-ü Şerif, Kertenkele Öldürmenin Sevabı!” gibi çıkışları, ne kadar yersiz, gereksiz ve ilm-i siyasetten uzak bir duruş ise İslamoğlu’nun Ayasofya konusunu gündeme taşıması ve tartışmaya açması da bir o kadar yersiz, gereksiz, gayr-i milli ve ilm-i siyasetten uzak bir tavırdır.
Sayın İslamoğlu’nun sabıkaları bununla da sınırlı değildir.
Kendisi; milliyetçilik, Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti rejimi düşmanı olduğu gibi, bu değerlere düşman olarak her kim var ise onlara da dosttur.
Kendisinin geleneksel İslam çizgisi dışında yapmış olduğu yorumlardan dolayı, kendisini bir de merhum Yaşar Nuri Öztürk ile aynı kefeye koyup, zaman zaman kıyaslamaya dahi girmektedirler.
Hâlbuki Yaşar Nuri Hoca; etten-kemikten yaratılmış bir insan olması dolayısı ile doğruları ve yanlışları olan bir insan olduğu gibi, doğruları her dâim daha ağır basan, iliklerine kadar Türk ve Müslüman, Türkiye Cumhuriyeti Devleti taraftarı, devlet-i ebed müddet çizgisinde, milli ve yerli, sözünü dudaktan, gözünü budaktan esirgemeyen, vatan, millet ve bayrak hassasiyeti tavan yapmış, tüm dünyada ilim noktasında kabul görmüş bir otorite, münevver bir mütefekkir, çağımızın aydınlık savaşçısı, yiğit bir Serdengeçti, ebedi istirahatgâhına taşınırken, tabutu şanlı Türk bayrağımıza sarılarak omuzlarda taşınmış, bu toprakların, Anadolu’nun asi ruhlu bir çocuğu idi.
İslamoğlu’na bakınca; Necip Fazıl Kısakürek’in, MHP ve Başbuğ Alparslan Türkeş lehinde yayınlamış olduğu beyannameden dolayı, hayal kırıklığına uğradığını dile getiren, milliyetçilik anlayışını, ırkçılık olarak algılayabilecek kadar idrâk sorunlu, gayr-i milli bakış açısına sahip olan bir bireydir.
Sayın İslamoğlu belki hasmımız değildir, lâkin milli konularda dostumuz olmadığı da kesindir.
Velhasıl-ı kelâm; Yüce Allah, Hazret-i Kur’an’da “ kitap yüklü eşekler” diye bir tabir kullanır. Ben bu Yüceler Yücesi Sözü, İslami hassasiyetleri olup da milli hassasiyet noktasında fukara olan herkes için algılıyor ve bu Yüce Ayet’i, tüm bu gayr-i milliler nezdinde, Sayın İslamoğlu’na ithaf ediyorum.
Selâm, sevgi ve muhabbet ile…