Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) sorununu her daim gündemde tutan isimlerden. Erdursun’un YouTube’da ETV Türkiye kanalında Şebnem Boğa’ya yaptığı son değerlendirme dikkat çekici.
Erdursun, özetle, Türkiye’nin adım adım seçime gittiğini, böyle bir ortamda iktidarın da EYT’yi görmezden gelemeyeceğini söylüyor. Erdursun’a göre, eylül ayı ve sonrasında siyasi partiler EYT konusundaki çözüm önerilerini ortaya koymaya başlayacak.
Peki bu partiler arasında Adalet ve Kalkınma Partisi de olacak mı? Dahası iktidar partisi içinde EYT sorunu nasıl değerlendiriliyor?
Aslında parti içinde EYT konusunda farklı görüşler var.
Muhtemeldir ki bir grup EYT sorununu kökten reddediyor, dolayısıyla ajandalarında böyle bir madde yok!
İkinci grup EYT kitlesini “erken yaşta emekli olmak isteyenler” diye lanse etme çabasında. Zaten o “türedi”, “çift dikiş” söylemleri filan bu grubun algı operasyonundan başka bir şey değil.
Bir de üçüncü grup var tabii… Onlar soruna hem teknik, hem siyasi, hem de insani açıdan bakmak gerektiğinin farkındalar. O nedenle kestirip atmak yerine soruna çözüm üretilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Hatta EYT’liler için “Emeklilikte Yaşı Tutmayanlar” diyen eski Çalışma Bakanına inat “10 kombinasyon yetmiyorsa 11’inci kombinasyona bakmak gerekir” diyorlar.
Görüşleri özetle şöyle:
- Evet, erken emeklilik gibi popülist bir uygulama Türkiye koşullarında uygulanamaz. Ancak EYT, erken emeklilik meselesi değildir. EYT, çalışma yaşamına 8 Eylül 1999 öncesi girenler için oyunun kuralının bir gecede değişmesi demektir!”
- EYT’lilerin en önemli ve en öncelikli sorunu sağlık güvencesidir. Çalışamayan, iş bulamayan, neredeyse tamamı 45 yaş üstündeki EYT’lilere bu güvencenin sağlanması sosyal devlet olmanın gereğidir. Evet, hükümet yılda bir bunu sağlamaktadır. Ancak bu güvence kalıcı hale getirilmelidir.
- 99’da çıkarılan yasa öyle bir kurgulanmış ki kimilerine 2 yıl, kimilerine 5-10 yıl, kimilerine 15 yıl ekstradan çalışma piyangosu vurmuş. Yani yıllar geçtikçe sorun hafiflemeyecek, aksine artacak. O nedenle yeni bir kademelendirme şart!.. Peki bu nasıl olacak? 1999 sonrasına bakalım: 99 sonrası işe giren kadınlar 58, erkekler 60 yaşında emekli oluyor. Oysa halen yürürlükte olan bir uygulama var: Fiili hizmet zammı, yani yıpranma payı… Buna göre bazı kesimler 60 yaşında emekli olması gerekirken, 55-56 yaşında emekli olmuyor mu? Çalışan kadınsa, diyelim ki 3 doğum yapmışsa 2 yılda 6 yıl doğum borçlanmasıyla 58 yerine 52 yaşında emekli olamıyor mu? Oluyor! Demek ki 99 sonrası getirilen yaş şartında dahi bir esneklik var. O halde bir gecede emeklilik şartları değişen insanlara da bir esneklik yapılabilir. Tabii ki devletin bütçe imkanları çerçevesinde…
- Milletvekili, fiili hizmet zammından yararlanıyor. Kaldırılmıştı, yeniden getirildi. Bu da kamu vicdanını yaralayan bir durum. Milletvekili 4 yıl erken emekli olabilirken, EYT’lilere de 2 yıl, 4 yıl, 5 yıl erken emekli olacaksın, demek bu kadar zor mu? Yapalım düzenlemeyi, erkeklere 52 kadınlara 50 diyelim mesela ya da kadınlara 48, erkeklere 50 diyelim… Uzmanların görüşlerine, bütçe imkanlarına göre…”
- EYT’liler görülmek istiyor, fark edilmek istiyor, muhatap alınmak istiyor. Konuya ciddiyetle yaklaşalım. Afaki rakamlar ortaya koymak yerine çözüm odaklı yaklaşalım. Meseleyi siyasi ağırlıkta tartışılmaktan çıkaralım.
- 6 milyon EYT’li var. 1 milyonu Bağ-Kur’lu, 1 milyonu devlet memuru. Asıl sorunlu alan 4 milyon SSK’lı. Bugün bir düzenleme yapılsa zaten hemen herkesin emekli olması mümkün değil. Düzenleme yapsak ilk etapta 50 bin kişi ya çıkar ya çıkmaz. Sonuçta prim gününü doldurmak zorunda herkes… Dolayısıyla bu insanlara yeni bir hedef gösterelim, 50’yse 50, 52’yse 52… Ortasını bulmak gerek! Bu insanlar mağdur ve devletlerinden bir adım bekliyor. Haksızlar mı? Hayır… Buna ihtiyaç var, EYT’lilerin de bu morale ihtiyacı var.
Şimdi mesele Adalet ve Kalkınma Partisi içinde hangi görüşün ağırlık kazanacağı.
Tabii konunun başka parametreleri de var. Onları da bir başka yazıya bırakalım.