Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı AK Parti Adayı Alinur Aktaş, yerel seçimlere 10 gün kala bir grup gazeteci ile bir araya geldi dün akşam.
Norm Haber’den Yasemin Güler, İlhami Yıldız ve Nail Özer ile birlikte ben de toplantıya katıldım. Almira Otel’deki toplantı saat 23.30 sıralarında başladı ve yaklaşık 2.5 saat sürdü.
Gazetecilerin sorularıyla adeta bir “atış serbest” toplantısına dönüşen buluşmada Başkan Aktaş’ın yaptığı değerlendirmeleri ve izlenimlerimi aktarmaya çalışayım.
“Enteresan bir seçim süreci geçiriyoruz.” diye başladı sözlerine Başkan Aktaş ve “Seçim havasına girilemedi, eski seçim heyecanı yok.” dedi.
Demek ki gazeteci olarak bizim ta sürecin başından beri “vatandaşın derdi seçim değil geçim” diye özetleyebileceğimiz durumu siyasetçiler de gözlemliyordu.
Tüm Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da seçimin kilidini açacak anahtarın emeklilerin elinde olduğu gerçeğini Başkan Aktaş da dile getirdi.
“Emekliler ne istiyor siyaset ne veriyor?” başlıklı yazımda “Bursa’da emekli sayısının 700 bin dolayında olduğunu tahmin ediyorum” demiştim.
Başkan Aktaş, rakamı net olarak ortaya koydu:
“Bursa’da 709 bin emekli var.”
Bursa’nın seçmen sayısı 2.3 milyon, emekli sayısı 709 bin… Başka deyişle Bursa’da seçmenin yüzde 31’i emekli… Bırakın tamamını, bırakın yarısını, yarısının yarısı bile sonucu değiştirir!
İktidar adayları da muhalefet adayları da belediye olarak emekliye verebilecekleri destekleri açıkladı. Örneğin Aktaş, Bursa’da 50 bin emekliye yılda iki kez bin 500 TL değerinde destek açıkladı. Bayramlarda verilecek desteğin mali büyüklüğü 150 milyon lira… CHP Adayı Mustafa Bozbey ise ihtiyacı olan emeklilere 2 bin TL aylık vadediyor ki işte bu noktada Aktaş, eleştirilerine başladı.
Rakibini hesap kitap bilmemekle eleştiren Aktaş, “Geçen ay belediyeye 930 milyon para geldi” diyerek, bir anlamda kaynakların kıt, ihtiyaçların sonsuz olduğunu söyledi.
Elbette Aktaş’ın rakiplerine eleştirileri bu kadarla sınırlı değildi:
“Kafayı benimle bozmuş bir İYİ Parti adayı var. CHP’ye bir şey söylediği yok. Kurtla yiyiyorlar, kuzuyla ağlıyorlar!
CHP ise komple benimle kafayı bozmuş. CHP Genel Başkanı’nın açıklamaları bana çok tuhaf geldi. Seçimi kazanmak mega projen olabilir ama Alinur Aktaş’ı göndermek diye bir mega proje olabilir mi?”
Aktaş’a göre muhalefet 31 Mart’ta yerel seçim yapılacağını unutmuş durumda.
Proje konuşan yok, varsa yoksa Aktaş!
Proje deyince geçen 5 yılı, hatta 7 yılı da değerlendirdi Başkan Aktaş.
Daha önceki yazılarımdan birinde “İleride adı Alinur Aktaş ile anılacaktır” değerlendirmesini yaptığım Hanlar Bölgesi projesi için özel bir parantez açtı:
“Hanlar bölgesi ziyaretgaha dönüşecek. Gecesi başka gündüzü başka olacak. Yeni dönemde Hanlar Bölgesinde daha içerilere gireceğiz. Yine Hisar, Yeşil-Emirsultan projelerinden büyük heyecan duyuyorum.”
Elbette karşılarında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’nı bulan gazeteciler bir kez daha Doğanbey’i sormadan edemedi.
Başkan Aktaş ve ekibi Doğanbey konusunu yeni dönem projeleri arasına alıp almamayı uzun süre tartışmış. Anlaşıldığı kadarıyla topyekün bir yıkım değil ama 23 katlı binalarda traşlama uzun süre konuşulmuş. Hesap kitap yapılmış.
Bölgede 3 katlı 300 konut, 23 katlı 2 bin konut olduğunu söyleyen Aktaş, 2 bin konut için kabaca bir hesap yaptı. Daire başına 4 milyon versen sadece hak sahiplerine ödenmesi gereken para 8 milyar. Yıkım masrafıydı, yapım masrafıydı, projeydi ihaleydi derken iş başka bir bahara kalmış durumda.
Ancak dönüşüm, belki daha doğru bir ifadeyle yenileme yeni dönemin başlıca işi olacak. Başkan Aktaş, 31 Mart’ta yeniden seçilerse “İşimizin yarısı dönüşüm olacak, kalan yarısını diğer işler oluşturacak” dedi ve hayli iddialı cümleler kullandı:
“Yeni dönem kentsel dönüşüm dönemi olacak. Japonların dama taşı gibi yıkılacak. Çarşamba-Altıparmak bizim için onur meselesi. Dalacağım oraya. Savaş alanına dönecek. 100 bin konut projesinde de Orhangazi, Gemlik ve Mudanya öncelikli olacak.”
Çarşamba-Altıparmak projesi için akademik odaların çalıştığını ve “yeni dönemde planların konuşacağını” söyleyen Aktaş, sık sık 1 Nisan’dan sonrasına vurgu yapıyordu ama sonuçtan emin miydi?
Anketler de soruldu elbette.
2019’da seçimi 46 bin 932 farkla kazandığını hatırlatan Aktaş, farkı açacağı iddiasında:
“Adaylığımın ilan edildiği günden bu yana 9 anket yaptırdık. Bu seçimde fark daha da açılacak. Muhalefet de bunun farkında.”
Aktaş, tüm ısrarlara rağmen anketlerden çıkan sonuçları açıklamadı. Sadece “Japon borsası gibi değil” dedi ve ekledi:
“Vatandaş iyi bir barometre. Kuyumcu terazisi gibi tartıyorlar.”
Terazinin ne yana basacağını 31 Mart’ta göreceğiz ama seçime 10 gün kala görünen şu bana kalırsa…
Terazi şu sıralar dengede gibi görünüyor. Son düzlükte tarafların atacağı adımlar kritik önemde.
Aktaş, “Hangi tuşa ne zaman basacağımı bilirim” derken, her gün bir bakanın Bursa’da olması, Cumhurbaşkanı’nın muhtemelen 28 Mart’ta geleceği kentte yapacağı açıklamaların merakla beklenmesi yarışın ne kadar bıçak sırtında devam ettiğini gösteriyor.