Esat Kaplan
Esat Kaplan
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Batı Karadeniz’deki sel felaketi önlenebilir miydi?

Sorunun yanıtı belli: Evet, en azından bu kadar büyük bir afete dönüşmeyebilirdi.

Tabii akıl ve bilim rehber edinilse, 3 yıl önce hazırlanan raporda işaret edilen önlemler alınsaydı.

Ve tabii yaklaşık 350 milyon lira harcanabilseydi.

Resmi bir rapordan söz ediyorum. Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlatılan “Batı Karadeniz Havzası Taşkın Yönetim Planı” Raporu’ndan.

İnşaat, Meteoroloji, Orman ve Endüstri mühendislerinden oluşan 13 kişilik bir çalışma grubunun imzasını taşıyan rapor Temmuz 2019 tarihli.

Rapor tam 821 sayfa. Elbette tüm ayrıntılarını aktarmam mümkün değil. O nedenle raporun özellikle Bozkurt bölümüne odaklanacağım. Zira büyük felaketin merkezi Bozkurt oldu.

Öncelikle “Batı Karadeniz Havzası”nın Bartın, Karabük ve Zonguldak’ın tamamını, Bolu, Çankırı, Düzce, Kastamonu, Ankara, Sakarya ve Samsun topraklarının büyük bölümünü kapsadığını belirteyim. Bozkurt elbette tamamıyla bu havza içinde. Raporla ulaşılmak istenen hedefler de son derece net:

“1-Yeni taşkın risklerinden kaçınmak,

2-Mevcut taşkın riskini azaltmak,

3-Taşkına direnci artırmak,

4-Taşkın tehlikesi ve taşkın riski hakkında bilinci artırmak.”

Rapora göre, Batı Karadeniz’de 1956-2016 yılları arasında 225 taşkın kayıt altına alınmış. Bunlardan 42’si Kastamonu ve ilçelerinde. Bozkurt’tan sadece bir sel var kayıtlarda, o da 1 Mart 1989 tarihinde meydana gelmiş.

Son 60 yılda Batı Karadeniz’de meydana gelen 225 selde 32 can kaybı yaşanmış. Son selde sadece Kastamonu’daki can kaybının 60 olduğu düşünülürse felaketin büyüklüğü net olarak ortaya çıkıyor.

Rapor hazırlanırken il, ilçe, köy gibi toplam 2 bin 306 yerleşim birimi değerlendirilmiş. Bunlardan 226’sında taşkın riski bulunduğu tespit edilmiş. Son felakette selin yıkıp geçtiği tüm yerleşim birimleri riskli grupta yer alıyor.

Riskli her bölge için taşkın derinlik ve tehlike haritalarının çıkarıldığı raporda, çoğunlukla Abana ve Bozkurt birlikte değerlendiriyor ve Ezine Çayı için şunlar söyleniyor:

Ezine Çayı Kastamonu İli Bozkurt ve Abana ilçelerinden geçerek Karadeniz’e mansaplanmaktadır. Dere yatağı eğimi Bozkurt ilçesinde, ortalama binde 11 ve Abana ilçesinde binde 8 olmaktadır. Ezine Çayı sağ ve sol sahillerinde yoğun yerleşim ve ticari alanlar mevcuttur. Bozkurt ve Abana İlçesi’nde yayılım alanlarında taşkın suyunun hızı ve derinliğinin sorun olacağı tespit edilmiştir. Dere kenarlarına yakın yerler ve ilçe içinde su hızının yer yer yaklaşık 2 m/s’ye ulaştığı tespit edilmiştir. Yine, Bozkurt ve Abana İlçesi’nin taşkın yayılım bölgelerinde su derinliğinin çayın etrafında 1.5 m yüksekliğe ulaştığı tespit edilmiştir. Ezine Çayı’nın sol ve sağ sahil yayılım alanındaki su hızının da derinlik kadar sorun üreteceği sonucuna varılmıştır. Özellikle taşkın tehlike haritası sonucunda derenin sağ sahili, yüksek taşkın tehlike riskine maruza kalmaktadır. 2014 yılında Ezine çayı taşması sonucunda Abana ilçesi yerleşim yerleri ve ticaret alanları sular altında kaldığını görülmektedir.”

Raporda Batı Karadeniz’in “taşkın risk haritaları” da ortaya konmuş. Uzmanlar “taşkın riski” kavramını, “taşkın olayının olma ihtimali ile meydana gelebilecek taşkının insan sağlığı, çevresel ve ekonomik aktivitelere olan muhtemel olumsuz etkilerinin birleşimi” olarak tanımlıyor.

Nüfus bakımından Abana’nın ve Bozkurt’un birlikte değerlendirildiği rapora göre, iki ilçenin 2018’deki toplam nüfusu 14 bin 168. Rapor bu nüfusun yüzde 45.61’inin, yani en az 6 bin 462 kişinin olası selden olumsuz etkileneceğini söylüyor.

Ekonomik zarar bakımında da yine Bozkurt ve Abana için ortak bir değerlendirme söz konusu.

Raporda, yapıların yüzde 26.19’unun, yollarının yüzde 11.01’inin ve araçların yüzde 62.8’inin olası selden zarar göreceği belirtilmiş ve zarar miktarı yaklaşık 59 milyon 346 bin 767 TL olarak tahmin edilmiş.

Selin en çok ticari ve endüstriyel yapılara zarar vereceğini, ikinci sırada ise konutların yer alacağını ön gören rapora göre, sadece yıkılan ya da hasar görecek binalardan doğacak zararın miktarı 15 milyon 542 bin 944 TL.

Yine rapora göre, Abana ve Bozkurt’taki olası bir sel 833 bin 572 TL’lik tarımsal zarar anlamına da geliyor.

Elbette raporda belde belde sele karşı alınması gereken önlemler de sıralanıyor.

İşte Ezine Çayı için önerilen tedbirler:

“1-… Ezine Çayı akarsu yatağının 350 metrelik bölümünde, Mustafa Dicel Sokak ve Hilmi Uran Caddesi kesişiminden başlayarak sahile kadar, 500 yıllık taşkın tekerrür debisini geçirecek şekilde sol sahilde 3 metre yüksekliğinde Taş Tahkimat tipinde ıslah gerekmektedir.”

“2-İlçe merkezindeki dere ıslahı sırasında sağ sahildeki kanal duvarları sol sahildeki duvarlardan yaklaşık 1 m. daha düşük yapılmıştır. İki dere birleşiminin 150 m. Mansabında her iki sahilde de dereye erişim için açıklıklar bırakılmıştır. Kanal duvarları birleştirilmemiştir. Bu açıklıklardan taşan suların akarsuya dönemediği için sağ ve sol sahil yerleşimlerinde ciddi taşkın riski oluşturmaktadır. Bunun yanında yeni yapılan duvarların eski duvarlardan yaklaşık 1 m. daha düşük kotta inşa edildiği görülmüştür, sağ sahil seddelerinin Q500 debisini geçirecek şekilde yükseltilmesi, iki dere birleşimin membaında Ezine Çayının sol sahildeki kanal yüksekliklerinin yeterli olmadığı tespit edilmiş, sol sahil kanal duvarlarının yükseltilmesi, akarsu güzergahı boyunca duvar kanallarında düzensizlikler bulunduğu, kimi yerlerde seddelerin kırılarak bozulduğu ya da geri kalan sedde yüksekliklerinden daha düşük olan yerlerde seddelerin düzenlenmesi gerekmektedir..”

“3- Kastamonu İli Bozkurt İlçesi Yakaören Köyü yerleşimi içinden geçen İlişi Çayı akarsu yatağının 350 metrelik bölümünde, Yakaören Köyü Yolu paraleli denizin yaklaşık 500 m membaından başlayarak deniz çıkışına kadar, 500 yıllık taşkın tekerrür debisini geçirecek şekilde sağ sahilde 2.5 metre yüksekliğinde Kargir Duvar tipinde ıslah gerekmektedir.”

Raporda yer alan tedbirler tablosunda yukarıda zikredilen maddeler öncelik sırasında “orta/düşük” derecede yer alıyor. DSİ tarafından yapılması gereken uygulamanın periyodu ise 2019-2023 arasında.

Sadece ilk madde için, yani Ezine Çayı’na yapılsın denilen taş tahkimata harcanacak rakamı da burada not edeyim. Zira raporda 2018 rakamları baz alınarak fayda-maliyet analizi de yapılmış.

Ezine Çayı’na yapılması gereken taş tahkimatın inşaat gideri 486 bin 328 TL, tesis gideri 559 bin 277 TL, yatırım gideri 643 bin168 TL. Şimdiki gibi bir taşkın durumunda hesaplanan maliyet ise en az 56 milyon 346 bin 767 TL. Taş tahkimatın yıllık koruma faydası 2 milyon 967 bin 338 TL. Başka deyişle hayata geçirilmiş olsa yüzde 63.83 oranında rantbal bir proje.

Üstelik Bozkurt’u, Bozkurt’ta yitip giden onlarca canı kurtaracak bir proje!

Zaten raporda yer alan maliyet tablosuna göre, eğer 3 yıldır yaklaşık 350 milyon TL bu yönetim planının hayata geçirilmesi için harcanabilseydi ne seli konuşacaktık, ne kayıplarımıza ağlayacaktık!

HABERLER