Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, doğudan batıya; kuzeyden güneye Türkiye’yi 25 havzaya ayırmış, her havza için taşkın yönetimi planı hazırlamış.
“Batı Karadeniz’deki sel felaketi önlenebilir miydi?” başlıklı yazımda selin adeta yuttuğu Bozkurt’ta planlara girmesine rağmen alın(a)mayan önlemleri o plan doğrultusunda anlatmıştım. Şimdi de yaşadığım şehir Bursa’nın hali pür melaline bakalım istiyorum.
Bursa söz konusu olduğunda iki ayrı plandan söz etmek gerekiyor. Zira Bursa topraklarının yüzde 66.32’si (Nilüfer, Osmangazi, Yıldırım, Büyükorhan, Gürsu, Harmancık, Karacabey, Keles, Kestel, Mustafakemalpaşa ve Orhaneli), nüfusun da yüzde 78.78’i “Susurluk Havzası”nda, kalanı da “Sakarya Havzası”nda yer alıyor.
“Susurluk Havzası Taşkın Yönetim Planı”, Şubat 2018 tarihini taşıyor. Planda Bursa’ya ilişkin veriler özetle şöyle:
– Bursa nüfusunun 2021’de 3 milyon 135 bin 32, 2022’de 3 milyon 183 bin 391, 2023’te 3 milyon 231 bin 286, 2024’te 3 milyon 278 bin 385 ve 2025’te 3 milyon 324 bin 559 olması öngörülüyor.
2018’de hazırlanan raporda Bursa’nın nüfusunun 2020’de 3 milyon 86 bin 244 olacağı öngörülmüş. Oysa TÜİK’in verilerine göre, Bursa’nın 2020 yılı nüfusu 3 milyon 101 bin 833.
Kısacası Bursa öngörülenin dışında, hızlı ve hatta kontrolsüz büyüyor!
– Planda havza genelinde olası taşkınların nedenleri en baştan sıralanıyor. Benim dikkatimi insan eliyle yaratılanlar çekti:
Artan kentleşme; akarsu yatağında yapılaşma; akarsu yatağına moloz, sanayi ve evsel atıkların atılması; akarsu yatağına kanalizasyon şebekesi döşenmesi; akarsu yatağının üzeri kapatılarak otopark ve konut yapılması; yamaçlardaki plansız yapılaşma; kontrolsüz kesim ve ağaçlandırma…
– Rapora göre, Susurluk Havzası’nda 1955’den bu yana 51’i Bursa’da olmak üzere toplam 169 adet taşkın olayı kayıt altına alınmış. Bunlardan en büyüğü 3 Temmuz 1963 tarihinde Bursa’da; Soğukpınar, Göçük ve Kuyu Derelerinin taşması sonucu oluşmuş. 3 kişinin öldüğü taşkın Keles ilçe merkezi, Soğukpınar ve Güneybayır köylerinde etkili olmuş.
Eğer rapor bugünün tarihini taşısaydı, Susurluk Havzası’ndaki en büyük taşkın olarak kayıtlara Keles değil, Kestel girecekti. Hatırlanacağı gibi, Kestel’de 21 Haziran 2020’de meydana gelen selde 6 kişi hayatını kaybetmişti.
Bursa’nın İnegöl ve Yenişehir ilçeleriyle Kestel’in bir bölümünün yer aldığı Sakarya Havzası’nda ise 1955’ten beri 159 taşkın meydana gelmiş. Bunlardan 40’ı İnegöl ve Yenişehir’de.
Ankara’da 11 Eylül 1958’de meydana gelen ve 169 kişinin can verdiği sel, sanırım Cumhuriyet tarihinin en büyük sel felaketi.
BURSA’DA TAŞKIN RİSKİ BULUNAN BÖLGELER
– Susurluk ve Sakarya planlarında toplam bin 840 nokta için ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, çeşitli modellemelerle taşkın riski bulunan bölgeler çıkarılmış. Buna göre, Bursa’da taşkın riski bulunan bölgeler şöyle:
– Osmangazi’de Nilüferköy, Ovaakça, Yeniceabat, Armutköy, Çaybaşı, Soğukpınar Alaşar, Dereçavuş, Ahmetbey.
– Nilüfer’de Ertuğrul, Ürünlü, Çaylı, Büyükbalıklı.
– Mustafakemalpaşa’da Kestelek, Güllüce, Koşuboğazı, Yamanlı, Adaköy, Çaltılıbük, Doğancı, Devecikonağı, Melik, Çardakbelen, Camandar, Çavuş.
– Karacabey’de Çamlıca, Uluabat, Hürriyet, İnkaya.
– Mudanya’da merkez, Bademli, Hasköy, Yörükyenicesi, Balabancık, Çekrice Çayönü.
– Gürsu’da merkez İğdir, Kumlukalan, Kazıklı, Karahıdır, Hasanköy Cambazlar.
– İnegöl’de Kulaca,
– Yenişehir’de Koyunhisar,
– Harmancık’ta merkez.
– Kestel’de Serme.
– Büyükorhan’da Yenice.
– Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Mudanya, Karacabey ve Mustafakemalpaşa’da sanayi bölgelerinin bir kısmı.
TAŞKIN TEHLİKE HARİTALARI
Bursa ve ilçelerinde 183 farklı noktada taşkın kontrol tesisi bulunduğu belirtilen raporda riskli bölgeler için taşkın tehlike haritaları da oluşturulmuş.
– Harmancık ilçe merkezi: Bağ Deresi’nde taşkın yayılım alanları geniş. Yerleşim yerleri yüksek kotta, ancak derelerin hemen yanında az sayıda yerleşim yeri de bulunuyor.
– Karacabey ilçe merkezi: Susurluk Irmağının hemen yanında bulunan az sayıda yerleşim yeri risk altında.
– Osmangazi ilçe merkezi: Nilüfer Çayı’nın taşkın yayılım alanı geniş. Yerleşim yerleri içerisinde yayılabilecek alanlar bulması mümkün. Özellikle çayın sol sahili riskli.
– Mustafakemalpaşa ilçe merkezi: Kirmasti Çayında düşük eğimin etkisiyle çok geniş alanlara taşkın yayılımı mümkün.
BÜYÜK BİR FELAKET BURSA’YI NASIL ETKİLER?
Raporda olası büyük bir taşkın durumunda afetten olumsuz etkilenecek nüfus ve afetin yol açacağı hasara ilişkin öngörüler de var.
Büyük bir sel felaketi yaşanması halinde Harmancık’ta en az 66 en fazla 128, Karacabey’de en az 64 en fazla 490, Mustafakemalpaşa’da en az 5 bin 696 en fazla 7 bin 318 ve Osmangazi’de en az 21 en fazla 16 bin 244 kişinin olumsuz etkileneceği belirtiliyor.
Yine olası büyük bir selin yapı, yol ve araçlara vereceği zarar da Harmancık için 1 milyon 32 bin 108 TL, Karacabey için 1 milyon 760 bin 115 TL, Osmangazi için 185 bin 241 bin 816 TL, Mustafakemalpaşa için 57 milyon 97 bin 22 TL olarak hesaplanmış (Rakamları 2018 yılını esas alarak değerlendirmek gerek).
TAŞKIN ERKEN UYARI SİSTEMİ ŞART!
Tablo böyle. Peki ne yapılmalı? Raporda hem genel hem de noktasal önlemler sıralanıyor. Örneğin: Kirmasti Çayı’nda taşkın seddesinin iyileştirilmesi, Karacabey’de Susurluk Irmağında ıslah çalışmasının tamamlanması, Nilüfer Çayı’nın Dikkaldırım bölgesinde duvarların yükseltilmesi, Nilüfer Çayı ve diğer dere yataklarının aşırı yağış durumuna göre düzenlenmesi…
Ancak bütün bunların ötesinde raporda “taşkın erken uyarı sistemi”nin hayata geçirilmesi öneriliyor. Bunun için de 26 adet Akım Gözlem İstasyonu ile 16 adet Meteoroloji Gözlem İstasyonu kurulması gerekiyor. Böylece sadece Bursa’da değil, Susurluk Havzası’nda meydana gelebilecek bir sel felaketinde hiç değilse can kayıpları önlenebilir.