Esat Kaplan
Esat Kaplan
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Covid 21 Bursa’dan çıkacak!

Doğa kendisini yok etmek için sonsuz bir çaba içine giren insanlığa küresel salgınla ciddi bir uyarıda bulunuyor. Ciddiyetini de salgın sürecinde yaşanan küçük çaplı değişimlerle gösteriyor. Ölmemek için aldığımız sınırlı/süreli önlemler bile çevreyi kendine getiriyor.

O değişimi Bursa Tek Sağlık Platformu’nun Dünya Çevre Günü nedeniyle düzenlediği toplantıda* Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan örnekledi:

– Küresel emisyonlar yüzde 17 azaldı. Nisan 2020’deki günlük emisyon 2006’daki düzeye geriledi.

– Venedik kanallarında uzun bir aradan sonra ilk kez balıklar görüldü.

– Yıllarca temizlenmesi için uğraşılan Haliç’in sularında bile yunusların oynaştığına tanık olduk.

– Sürecin ilk aylarında İstanbul’da hava kirliliği yüzde 30 azaldı.

– Hava kirliliği denince akla ilk gelen ülkeler, Çin ve İtalya’da hava kalitesi arttı.

Bursa’da hava kirliliğinin en az seviyeye gerilediğine bizzat tanıklık ettik. Son 1.5 yılda defalarca “İstanbul’dan Uludağ göründü!” haberi yaptık.

Ama çok iyi biliyoruz ki bu durum uzun vadeli olmayacak! Çünkü insanoğlu doğanın Covid 19 salgınıyla yaptığı uyarıyı ciddiye almıyor, almayacak!

Çünkü Bursa Tek Sağlık Platformu’nun da dikkat çektiği gibi, son 50 yılda tüm dünyada;

-Küresel ısınma iklim krizine dönüştü,

-Hayvanlar katledildi,

-Ağaçlar kesildi, ormanlar ve türler yok edildi,

-Fosil yakıt kullanımı artırıldı; hava kirletildi,

-Plansız kent ve sanayi atıkları ile yer altı suları kirletildi,

-Sulak alanlar korunmadı,

-Tarımsal SİT alanları imara açıldı.

Bir yandan sıfır atık projeleri yürütürken, bir yandan Avrupa’nın çöpüne talip olan… Örneğin Kaz Dağlarının üstündeki zenginliğin farkına varamadan altına göz dikenlere kucak açan… Çılgın projelerle kendi geleceğini belirsiz hale getiren… Güneşi yok sayan, suyu har vurup harman savuran… Doğru çevre yönetiminin en önemli unsuru olan ÇED sürecini etkisizleştiren Türkiye’de de durum farklı değil elbette!..

Ve maalesef Bursa’da da aynı durum!

Dün Büyükorhan’daki biyokütle enerji santralini konuşuyorduk, bugün Yenişehir Kirazlıyayla’daki maden ısrarını…

Dün Mustafakemalpaşa’daki Marzinc’i konuşuyorduk, bugün Çalı’daki HES’i…

Gelinen noktada Bursa dağlarının dört bir yanı maalesef makasla kesilmiş gibi öbek öbek taş ocaklarıyla doldu. İşte 3 kuruşluk taş için açılan ve yasal zorunluluk olmasına karşın yeniden yeşillendirilmeyen o alanlar Bursa’yı yarının Wuhan’ı yapabilir.

Neden mi?

Sorunun yanıtını Bursa Tek Sağlık Platformu veriyor:

“… salgın hastalıkların neredeyse yüzde 75’i zoonotiktir. Yani hayvandan insana bulaşır.

(…)

Doğadaki hayvanlar çok sayıda patojen barındırır, bunların bir kısmıyla insanoğlu henüz temas etmemiştir. Dengedeki ekosistemde bu patojenler hastalık nedeni olmaz. Ancak ormansızlaştırma gibi doğayı tahrip eden nedenlerle birbiriyle karşılaşması oldukça güç olan bazı türler bir araya gelebilir; hastalık yapıcı etkenler uygun konakçılar ile karşılaşabilir. Bu da insan ile yabani hayvan etkileşimini arttırabilir. Covid 19 salgınında yaşadığımız gibi, hiç alışık olmadığımız bir virüsün mutasyonu sonrasında insandan insana bulaşabilen yeni salgınlarla karşılaşabiliriz.”

Bu özetin ardından özellikle taş/maden ocaklarını “Bursa’nın baş belası” olarak niteleyen Doç. Dr. Türkkan da diyor ki “Bursa ormansızlaştırıldığında insan-yabani hayvan etkileşimi artacaktır. Bursa Covid 21’in kaynağı olabilir!..”

___

*Açıklamayı Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan’ın okuduğu toplantıda, Bursa Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Vet. Hek. Melike Baysal, Bursa Eczacı Odası Başkanı Ecz. Okan Şahin ve Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Adnan Erakın, Bursa Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Dt. Alper Altay ve BTO Genel Sekreteri Dr. Ömer Levent Soydinç hazır bulundu.

 

HABERLER