Esat Kaplan
Esat Kaplan
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

HDP TİP’le Türkiyelileşebilir mi?

Piyasadan gelen tüm sinyaller gösteriyor ki Türkiye ağır ağır ama emin adımlarla seçim sath-ı mailine giriyor. Her ne kadar Cumhur İttifakı ortakları “Seçim 2023’te” dese de seçimin “erken” olması kaçınılmaz görünüyor. Elbette iktidar süreyi sonuna kadar kullanmak isteyecektir. Ancak seçimin koşulları oluştuğunda kimse “Ben şimdi değil, bir yıl sonra oynayacağım” diyemez!

Herhalde o koşullardan biri HDP hakkında açılan kapatma davasının sonuçlanmasıyla oluşacak.

Anayasa Mahkemesi’nin önünde iki yol var: Ya HDP temelli kapatılacak ya da devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılacak.

Olasılıktır ki HDP’nin tamamen kapatılması halinde aralarında milletvekillerinin de olduğu çok sayıda kişi siyasi yasaklı hale gelecek. Bu noktada milletvekillerinin durumuna ayrıca bakmak gerek. Zira 2010 yılındaki “yetmez ama evet” referandumunda yapılan anayasa değişikliğiyle kural değişti. Parti kapatılsa bile milletvekilliği otomatik olarak düşmeyecek.

HDP 24 Haziran 2018 seçimlerinde 67 sandalyeyle Meclis’e girdi. Şu anki milletvekili sayısı 55. 55’ten 44’ü hakkında siyasi yasak isteniyor. Yani öyle ya da böyle 55 vekil partisiz kalabilir. Ama yargılama süreçleri hızlandırılıp son karar genel kurulda okunmadığı sürece milletvekillikleri devam eder.

Partisiz kalacak HDP’lilerin önünde, bana kalırsa, iki yol var: Ya Meclis’te tek sandalyeyle temsil edilen Demokratik Bölgeler Partisi’ne (DBP) geçecekler ya da 2018’de 3 sandalye verdikleri Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) katılacaklar.

Hatırlanacağı gibi 60’lı yılların efsanesi TİP, 2017’de yeniden kuruldu. Meclis’e HDP listelerinden giren TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve sanatçı Barış Atay, Ekim 2018’de kendi partilerine geçti. Gazeteci Ahmet Şık da Mayıs 2020’de HDP’den istifa ederek, TİP’e katıldı. TİP’in son transferi de “Behice Boran’ın partisini Meclis’te ikisi bıyıklı üç erkeğe terk etmeye gönlüm razı değil!” diyen CHP’li Sera Kadıgil oldu.

Eğer siyasi yasaklı HDP’liler DBP’ye geçerse DBP, TİP’e geçerse TİP Meclis’te grup kurmuş olacak. Böylece Yüksek Seçim Kurulu’nun seçime katılabilecek partiler listesinde yer almayan iki partiden biri seçilme yeterliğine sahip olacak.

Bu parti TİP olabilir mi? Neden olmasın…

Neden olmasın ama hepimiz biliyoruz ki HDP’nin tek başına bu tür kritik kararlar alma yeteneği yok. Ne kadar itiraz etseler de yetkileri de yok. Oysa gerçekten “Türkiye partisi olma” iddiaları varsa yol belli gibi geliyor bana.

Acaba HDP, TİP’le Türkiyelileşebilir mi?

Acaba TİP, HDP ile birlikte öteki sol, sosyalist, emekçi kesimleri tek çatı altında toplayabilir mi?

Tam da Zülfü Livaneli’nin SHP’den DSP’ye ve CHP’ye, İnönü’den Ecevit’e ve sonunda Baykal’a kadar solu tamamen “yok” ilan ettiği bir dönemde…

Ve tam da Z kuşağının seçmen olduğu bir dönemde…

Bakalım, siyaset bu! Daha köprülerin altından çok sular akar! Bekleyip görmek gerekecek.

HABERLER