İktidar cephesinden beklenen açıklamalar sonunda geldi.
Beklendiği gibi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ön aldı, Cumhur İttifakı’nı daha fazla bekletmedi:
“Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna da hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecektir.”
Bir gün sonra da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuştu.
İçişleri Bakanı için “yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız” dedi ve ekledi:
İçişleri Bakanı için “yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız” dedi ve ekledi:
“Hedefin İçişleri Bakanımız değil büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası gayretleri olduğunu anlamak için kullanılan araçlara ve onları kullananların siluetlerine bakmak yeterlidir.”
Öyle görünüyor ki sözlerin gücü “sessizlik”ten şikayet eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu da memnun etmiş.
Cumhurbaşkanı’nın “yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız” terkibine “emrinde olduk, emrindeyiz, emrinde olacağız” diye teşekkür etti.
MHP liderinin de “‘Devlet-i Ebed Müddet’ anlayışının Cumhur İttifakı’nda vücut bulan ruhunu hatırlattığını” belirterek, “müteşekkirim” dedi.
Açıklamaların önüne arkasına şöyle bir bakınca iktidar sahiplerinin bir kamera bir tripotu siyaseten artıya çevirme gayretine girdikleri açıkça belli olmuyor mu?
Bahçeli, uzun grup konuşmasını sık sık küresel hesap, küresel emperyalizm, küresel operasyon; büyük oyun, kirli oyun, karanlık oyun nitelemeleriyle süsledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da ona keza…
Kısacası şu beka meselesinin başlıca aktörü dış mihraklar yine devrede!
Oysa bir zamanlar Cumhurbaşkanı’nın da söylediği gibi:
“Bizde bir adet var, ülkede başımıza bir şey geldiği zaman dış güçler deriz, yabancılar deriz. Bunlar sebebiyle biz ayağa kalkamıyoruz, kalkınamıyoruz, birliğimiz beraberliğimiz bozuluyor, filan… Eğer sizin bünyeniz güçlüyse, sağlamsa, bünyede olan virüs, hiçbir zaman sizin bünyenize zarar veremez…”
Demek ki güçlenmiş ama yeterince güçlenememiş bünyemiz! CHP’yi, İYİ Parti’yi, Gelecek’i, DEVA’yı devreye soktular olmadı. Şimdi de AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in deyişiyle “illegal mafyatik” kişiyi sahneye sürdüler!
Ne demekse illegal mafyatik!..
Velev ki öyle! Ve madem Ankara ve İstanbul Anadolu Yakası Başsavcılıkları devrede. O halde hukuksal süreç hızlandırılmalı. Takke düşmeli, kel görünmeli. Hem de hemen…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İbn-i Haldun’dan da bir alıntı yaptı: “Geçmiş, geleceğe suyun suya benzediğinden daha çok benzer.”
Susurluk kazasını ve sonrasını yaşamış Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak bizim korkumuz da o değil mi zaten!