Önce “gerçekten söylemiş mi?” diye, haberin kaynağına gittim. Zira konuşan sıradan bir isim değildi. Sosyologdu, profesördü, eski milletvekiliydi. Bir zamanlar partisinin sözcüsüydü. Şimdi de genel başkanının danışmanı.
AK PARTİ Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay, Euronews’e verdiği demeçte, Gaziantep örneğinden yola çıkarak, aynen şöyle söylüyordu:
“Zaman zaman Antep’te Suriye düşmanlığının kabardığı durumlar oluyor. Fakat bir taraftan da işverenler Suriyeliler’den çok memnun. ‘Suriyelileri çekin Antep ekonomisi çöker diyorlar.’ Antep yıllarca işgücünü Güneydoğu’dan çekiyordu. Köyden çıkmış nüfus işe gidiyordu Antep’e. Son yıllarda Güneydoğu’dan eski işgücü gelmiyor.”
Güneydoğu Anadolu’nun en gelişmiş kenti Gaziantep’in ekonomisini Suriyeliler ayakta tutuyorsa eğer, Aktay’a kızmak yerine teşekkür etmeliyiz. Bilmediğimiz bir gerçeği faş ettiği için…
Aktay’ın ardından AK PARTİ Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki de bir açıklama yaptı. Özhaseki, Gaziantep’e Kayseri’yi de ekledi:
“Şimdi bazı şehirlerde sanayiyi onlar ayakta tutuyorlar. Gaziantep sanayisine gidin yüzbinlerce insan en ağır ve en zor işlerde çalışıyorlar. Kayseri sanayisinde de öyle. İşçi bulamıyorlar, bu adamlar çalışıyor.”
Şimdi ben merak ediyorum tabii, kimsenin çalışmayı istemeyip de Suriyelilerin ayakta tuttuğu sanayi neymiş? Bu adamların çalıştığı en ağır ve en zor işler nelermiş?
Gaziantep Sanayi Odası’nın internet sitesindeki bilgilere göre, kentin sanayi yapısını 8 temel sektör oluşturuyor: Tekstil, gıda, metal ve makine, kimya, plastik, ayakkabı ve deri, ağaç ürünleri ve mobilya, kağıt ürünleri.
Kayseri Sanayi Odası ise sektörel yelpazeyi biraz daha geniş tutmuş: Makine, madencilik, geri dönüşüm, tıbbi ürünler, tarım, telekomünikasyon, ağaç ve orman ürünleri, güneş enerjisi, kırmızı et, beyaz eşya, mobilya, bilişim, kimya, enerji, hırdavat.
Hadi bakın listeye de Türklerin çalışmayı istemeyip Suriyelilerin ayakta tuttuğu sektörleri bulun!
Elbette mesele ucuz işgücü ve kayıt dışı istihdam meselesidir ve elbette memleketin yönetiminde söz sahibi olanların ardı ardına yaptıkları “çökeriz, batarız” açıklamalarının arkasında kocaman bir emek sömürüsü vardır!
Resmi verilere göre, Türkiye’de 23 Haziran 2021 tarihi itibarıyla 3 milyon 684 bin 412 Suriyeli var. Çalışma izni verilen Suriyeli sayısı ise sadece 31 bin 185. Yani İstanbul’dan Bursa’ya, Gaziantep’ten Kayseri’ye memleketin 81 vilayetine dağılan Suriyelilerin yüzde 1’inin bile resmi çalışma izni yok.
Ne diyormuş işverenler: Suriyelileri çekin Antep ekonomisi çöker!
Antep ekonomisine bir şey olmaz da Suriyelilerin yerine Türkleri koysanız, sizin bin bir haksızlıkla, ucuz emek ordusunun neferlerini üç otuz paraya çalıştırarak yarattığınız kişisel ekonominizin çökeceği çok açık.
Kısacası…
Kayıt dışı istihdamı makul gören bir idare, sosyal güvencesiz işçi çalıştırmayı hak gören işveren oldukça biz kevgire dönen sınır fonunda daha çok umut yolculuğu filmi izleriz!