Esat Kaplan
Esat Kaplan
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

‘Mağdur’ HES’ler ‘mecburen’ patladı!

Batı Karadeniz’de, özellikle de baba ocağım Kastamonu’da meydana gelen sel felaketiyle ilgili dünkü yazımda, iletişim güçlüklerine rağmen edindiğim bilgileri paylaşmış, “umarım bir mucize olur da can kaybı fazla olmaz!..” demiştim.

Maalesef, o mucize gerçekleşmedi!..

CAN KAYIPLARI

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD), 12 Ağustos 2021 saat 23.30’daki açıklamasına göre, Kastamonu’da 15, Sinop’ta 2 kişi hayatını kaybetti. Kastamonu’daki can kayıplarının ağırlıklı olarak Bozkurt’ta olduğunu tahmin ediyoruz. Tahmin ediyoruz, zira AFAD ne ilçe bazlı bir sayı veriyor, ne de isim açıklıyor.

Şimdi ben merak ediyorum. Çatalzeytin’in Kuzsökü Köyü’nde toprak altında kalarak can veren 66 yaşındaki Hatice Öncü, AFAD’ın açıkladığı 15 sayısının içinde mi? Çatalzeytin’le en son konuştuğumda Öncü’nün köylüler tarafından toprak altından çıkarıldığı, cenazenin savcı incelemesi için beklediği söylendi.

Üzerinde durulması gereken bir nokta da bu! Savcı gelecek de nereden gelecek? Çatalzeytin Adliyesi, ilçe sakinlerinin tüm itirazlarına rağmen Haziran 2012’de kapatıldı. İlçe adliyesi önce 10 kilometre doğudaki Sinop’un Türkeli Adliyesi’ne, Ocak 2013’te de 58 kilometre batıdaki İnebolu Adliyesi’ne bağlandı. Diyelim savcı İnebolu’dan çıktı yola, gelecek. Gelecek de nasıl gelecek? Sel her yeri yutmuş, ne yol kalmış ne köprü… Çatalzeytin’in 41 köyü var, sadece 10’uyla ulaşım mümkün!..

Kastamonu-Sinop bağlantısını sağlayan köprüyü yıkan Akçay…

KAYIPLAR

Bir de kayıp meselesi var. AFAD’ın resmi açıklamasında sadece “Bartın’da kaybolan 1 vatandaşımızı arama çalışmaları devam etmektedir.” deniyor. Oysa selin adeta yuttuğu Bozkurt’taki kayıplara hiç değinilmiyor.

Girin sosyal medyadaki Kastamonu gruplarına kayıp ilanından geçilmiyor. Ben burada bir sayı telaffuz edecek durumda değilim. Kastamonu gazetesinin afet haberinde de afetzedelerin kayıplarla ilgili çelişkili bilgiler verdikleri, dile getirilen rakamın 100’u bulduğu belirtiliyordu.

HES PATLADI MI?

Gelelim HES meselesine… “HES patladı!” haberi ardı ardına yalanlandı, ama bu hamur daha çok su kaldıracağa benziyor.

Kastamonu’nun sahil ilçeleri ve sahilden sadece 2 kilometre uzakta bulunan Bozkurt, çok şiddetli bir yağışa sahne oldu. Yağış o kadar şiddetliydi ki Ezine Çayı üzerinde kurulu bulunan HES’lerde muazzam bir su birikti.

Bozkurt’un içinden gelen Ezine Çayı…

Benim bildiğim kadarıyla böyle durumlarda zaten sistem otomatik bir uyarı veriyor. Baraj kapakları kendiliğinden açılmıyorsa patlayarak açılıyor. İşte Bozkurt’ta da böyle bir durumun gerçekleştiği anlaşılıyor. Çok sayıda Bozkurtlu, felaketten sadece 10 dakika önce Ezine Çayı üzerindeki iki HES barajının kapaklarının patladığı yolunda uyarı yapıldığını söylüyor. Hatta anonsun bizzat belediye tarafından yapıldığı, ancak sadece araçların çay kenarından çekilmesi yönelik bir uyarı olduğu iddia ediliyor.

Aslında sosyal medyada rastladığım, Cideli bir hemşerimin yazdıkları her şeyi özetliyor:

HES patlamaz! HES demek, hidro elektrik santralı demek, yani su gücüyle elektrik üretmek demek. Suyla elektrik üretmek için suyu bir yerde depolamak gerekir. Buna da baraj denir. Barajlarda su seviyesi yüzde 95’in üzerine çıktığında tehlike başlar. O zaman baraj kapaklarının bazıları otomatik açılır ve işte felaket o zaman başlar. Buna bir de aşırı yağışlar eklendiğinde felaket ikiye katlanır. Bu Karadeniz bölgesinde ise dörde katlanır. Bizim bölgemiz dağlık ve yamaç olduğundan sular hızlı akar, debisi yüksektir. Onun için Karadeniz bölgesinde baraj yapmak akıl işi değildir. Bizim sularımızı kendi haline bırakmak lazım!..”

Hani her fırsatta aklımızla alay eden Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “HES’ler selin sebebi değil mağduru” dedi ya, bunun için diyor!..

Yerseniz!..

HABERLER