“Rantı alan Soğuksu’yu geçmeden Bursa’nın hemen ayağa kalkması gerekir” demiştim, son yazımda.
Bursa’nın Kestel ilçesine bağlı Soğuksu köyü ve çevresinde, sözde “ileri teknoloji” adıyla yeni bir sanayi bölgesi kurulması planı Ankara’dan askıya çıkarılınca çok şükür karşı sesler yükselmeye başladı.
Konunun ilk olarak 2 yıl önce, Ağustos 2022’de CHP tarafından Bursa kamuoyu gündemine taşındığını bir kenara koyarsak, askı sonrası ilk tepkinin İnşaat Mühendisleri Odası’ndan (İMO) geldiğini hatırlatayım.
İMO Bursa Şubesi’nin çiçeği burnunda başkanı Serdar Atilla Erdem, önce yazılı bir açıklama ile plana itiraz ettiklerini açıkladı, bugün de kameraların karşısına geçerek itirazın gerekçelerini açıkladı:
- Bursa’nın Anayasası (2040-2050 1/100000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı) yapılmadan, tüm kurumlar ve sivil toplum örgütleri işin içinde olmadan, şeffaflık hiçe sayılarak böyle bir düzenleme yapılamaz.
- Sürdürülebilir ve sağlıklı bir kent oluşumu ancak günlük ihtiyaçların ötesinde bir vizyonla sağlanabilir. Bu plan teknik ve bilimsel gerekçeler dikkate alınmadan, fizibilite ve değerlendirmeler göz önünde bulundurulmadan yapılmıştır.
- Bursa’nın vizyonu elbette tarım, tarih, turizm, ticaret ve mutlaka “gerçek” teknolojik sanayi olmalıdır. Kentimizi derinden etkileyecek bu tarz önemli planlamaların Bursa Anayasası içerisinde çözümlenmesi kırmızı çizgimizdir.
“Ben yaptım oldu” zihniyeti karşısında sesini çıkaran bir başka kurum da Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) oldu.
Kimilerinin ADD de ne alaka dediğini duyar gibiyim.
ADD Bursa Şubesinde Gürhan Akdoğan başkanlığındaki yeni yönetimin kent sorunlarına karşı en üst perdeden duyarlılık göstereceğini yerel seçim döneminde açıklanan manifesto ile hissetmiştik. Ali Küçüksarı’nın kapı kapı dolaşıp ilgililerine dağıttığı “Bursa’nın Geleceği İçin Bilimsel ve Katılımcı Yaklaşımlarla Yerel Yönetim Politikaları ve Çözüm Önerileri” başlıklı kitapçık belediye başkanları için yol haritası niteliğinde. Yeter ki yararlanmak istesinler…
ADD’nin özellikle Soğuksu konusunda duyarlı olmasını Atatürk’ün – Hrant Dink cinayetinden sonra siyasallaştırılan – “Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez” sözünün anlamında aramak gerekir.
Bursa Ziraat Okulu’nda öğretmenlik de yapan Cumhuriyet’in Tarım Bakanlarından Tahsin Coşkan anlatır:
“Yıl 1925… Paşa bir gün:
– Gel seninle yeni satın aldığım araziye gidelim, bir konuda fikrini almak istiyorum, dedi.
Gösterdiği alan, ortada sadece bir ahlat ağacının bulunduğu, çorak, bozkır bir alandı. Bana:
– Ne dersin, buraya tüm masraflarını cebimden ödemek suretiyle bir orman çiftliği kurmak istiyorum, dediğinde,
– Aman Paşam, buranın ıslahı ya sizin paranızı tüketir ya da zamanınızı yitirir, dedim.
Bana uzmanlarla görüşüp bir rapor hazırlamamı söyledi. Bir süre sonra uzmanların ‘olmaz’ imzalı raporunu Paşa’ya götürdüm.
Okudu, gülümsedi ve raporun kenarına bir şeyler yazıp bana verdi. Kağıdın üzerinde tüylerimi diken diken eden şu sözler yazılıydı:
‘Burası vatan toprağıdır, kaderine terk edilemez.’”
İşte ADD Bursa Şubesi Başkanı Akdoğan da 9 şube başkanıyla birlikte bugün “Bizler buradayız. Değerlerimizi yemenize, geleceği yok etmenize izin vermeyeceğiz.” dedi.
Düşünün Atatürk bundan 99 yıl önce tamamen bozkır ve çorak bir alandan bir vaha yaratma derdinde. Bir asır sonra bizim dar kafalı aç gözlü sözde kent elitlerimiz neredeyse tamamı tarımsal nitelikte bir alanı sanayileştirme peşinde. Üstelik önemli bir bölümü de sulama proje sahası… Atatürkçülerin karşı çıktığı işte tam olarak bu! Üstelik sadece 50 yıl önce bir örneği yaşanmış, bedelini bütün bir şehir ödemişken…
Türkiye’nin ilk kaçak organize sanayi bölgesi Demirtaş’ın da 70’li yıllarda DSİ’nin sulama sahası üzerinde kurulduğunu, bugün hala bazı fabrikaların altında kanaletlerin bulunduğunu anlattı Akdoğan ve net bir gerçeği dile getirdi:
“Çarpık sanayileşme çarpık kentleşmeyi getirir!..”
Bir makine mühendisi olarak kendisi de sanayinin içinde olan Akdoğan’ın sözleri, teknoloji kılıfıyla Bursa’nın batısından sonra doğusuna da göz koyan gözü doymazlara adeta meydan okuma niteliğindeydi.
Batıdaki TEKNOSAB’ın bin 155, doğudaki Soğuksu İleri Teknoloji Sanayi Bölgesinin – şimdilik- 465 futbol sahası büyüklüğünde olduğunu hatırlatan Akdoğan, “Böyle bir kapasite Bursa’da var mı? İleri teknolojiymiş… Bu kadar kapasitede ileri teknoloji üretecek sanayici varsa hepsinin ellerinden öpeceğim ben.” sözleriyle takkeyi düşürdü, keli gösterdi.