Cânım Bursa!..
50’lerden sonra öylesine başıboş bırakılmış, öylesine plansız büyümüş ki yeşil Bursa, şehrin belli bölgelerinde adeta bir “vaha” olarak kalmış! O vahalar da birer birer tartışma konusu olarak Bursa’nın gündemine gelmiş.
Örneğin 20 yıl önce Merinos’u çokça tartışmıştık.
Yine aynı süreçte Kent Meydanı şehrin yöneticileriyle sermaye güçlerini karşı karşıya getirmişti.
Tüm itirazlara rağmen yıkılan Atatürk Stadı‘nın yerini alan Millet Bahçesi’nde Bursalıların gözyaşları var!
Timsah Arena, hemen arkasına inşa edilen hastane binası ile hala sıcak gündemin ana konularından biri.
Hemen herkesin “bu artık bir kent suçudur” görüşünde birleştiği Doğanbey de öyle…
Ama bu dönemin ana polemik konusu Yunuseli…
Önceki sabah Merinos’ta iki ayrı toplantı vardı.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, medya kuruluşlarının yayın yönetmenleriyle buluştu.
Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan da üstün zekalılar için kurulacak okulu anlatmak üzere basın toplantısı düzenledi.
Her iki toplantıda gündeme gelen ortak konu Yunuseli’ydi.
Şevket Orhan sıradan bir isim değil. İktidar partisinin kurucu il başkanı ve ilk milletvekillerinden biri. Daha ötesi Bursa’da “AK Parti’nin vicdanı” olarak görülen isimlerden biri.
Yunuseli konusundaki görüşleri de sır değil:
“Şu anda Yunuseli Havaalanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda… Biz yeşil alan olarak kalmasından yanayız. Ben kendi fikrimi söylüyorum. Arkadaşlarla konuşacağız, buranın yeşil alan olarak kalması konusunda da mücadelemizi vereceğiz.”
Yunuseli konusunda eleştirilerin hedefindeki Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Aktaş’ın açıklamaları da net:
“Yunuseli Havaalanı arazisi Milli Emlak’a ait. Boş araziye konut yapalım, satalım gibi bir hesabımız yok. Bursa’ya Doğanbey gibi bir kara lekeyi daha neden düşüreyim. Yunuseli’yi düşünenler ne kadar Bursalı ise ben de o kadar Bursalıyım. Neden kötü anılayım? Yunuseli ile ilgili alınmış bir karar yok. Ortada kararlaştırılmış bir proje yok. Yunuseli şu anda bizim önceliğimiz değil.”
Başkan Aktaş’ı dinlerken, belleğim beni 31 Mart 2018 tarihine kadar götürdü. O gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Pendik ilçe kongresinde konuşuyordu. Konuşma aniden Bursa’ya gelince dikkat kesilmiştim. Şöyle diyordu Erdoğan:
“… Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı, dün yanımdaydı. ‘Şehir merkezindeki havalimanını eğer müsaade ederseniz kaldırmak istiyorum’ dedi. ‘Niye?’ dedim. ‘Yenişehir’de havalimanı var, 45 dakika. Sabiha Gökçen de bize 45 dakika. Merkezdeki havalimanına sadece patronlardan birkaç tane uçağı olan günde bir iki kere inip kalkıyor. 1400 dönüm arazi. Burayı ben değerlendirmek istiyorum’ dedi. Ben de ‘Sabırlı ol’ dedim. Oturalım konuşalım, ondan sonra.”
Mart 2018’den Haziran 2021’e tansiyonu giderek artan Yunuseli tartışmasında aslında Bursa’nın büyük bölümü söyleyeceğini söyledi. Muhalefet, akademik odalar, sivil toplum örgütleri Bursa’nın son vahasının korunması gerektiği görüşünde.
Yunuseli konusunda netleşmeyen iktidar cephesi. Öyle anlaşılıyor ki orada da farklı görüşler var. Dikkatler de Ankara’da, Çevre ve Şehircilik Bakanlığında, hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’da…
Zira Mart 2019’dan beri iktidar için Bursa artık İstanbul’dur ve de Bursa’yı artık İstanbul gibi düşünmektedir!