Yastığın altı ya da üstü fark etmez… Altın her yerde revaçta.
Vatandaşın vazgeçilmezi bugünlerde kararsız bir havada.
Düşüş sinyalleri veren gram fiyatın çok da fazla düşmek istemediğine de şahit oluyoruz. Haliyle vatandaşın kafası da karışmış vaziyette!
Peki altın fiyatları nasıl bir seyir izler?
Ukrayna’da savaş, Çin’de pandemi ve küresel çapta enflasyon gibi konular altını etkilese de… Ons altının gözü asıl Amerikan Merkez Bankası’nda yani Fed’in atacağı adımlarda.
Haliyle ABD verileri çok önemli.
Ve Amerika’dan esen rüzgarlar son haftalarda ons altını zirveden aşağıya itivermiş durumda.
Dolar endeksinin 20 yılın zirvesine çıkmasının ardından inişe geçen altın, 18 Nisan’daki 2 bin dolarlık düzeyden itibaren sürekli değer kaybetti!
Doğal olarak 8 Mart’taki 2 bin 79 dolarlık rekor çok gerilerde kaldı, ons fiyat bin 830 dolar seviyesine kadar çekilince…
Özellikle Fed yönetiminin 15 Haziran’da 75 baz puanlık bir faiz artış ihtimalini gündeme alması altını daha da baskılamış durumda.
Dün açıklanan nisan ayı enflasyonu da belli bir müddet baskı yarattı! Ancak açıklanan TÜFE rakamı beklentilerin hafif üstünde gelse de zirveden inişin başlamış olması bir parça moral yarattı. Böylece onstaki düşüş trendi kısa bir mola vermiş oldu.
Peki artık dipten dönüş başladı diyebilir miyiz?
Evet demek şu an için zor!
Neden mi?
Fed’in haziran toplantısını görmeden net bir öngörü yapmak zor.
Son iki gündür bin 818 dolarla bin 857 dolar arasına sıkışmış bir ons fiyat izliyoruz. Enlasyon net bir sinyal vermediği gibi Fed’in haziranda 75 baz puanlık artış yapıp yapmayacağı da netlik kazanmış değil…
Eğer 75 baz puan gerçeğe dönüşürse 1994’ten bu yana en yüksek artış adımı karşımıza çıkmış olacak! Bu durumda yatırımcının yeniden bin 900 dolar üzerini görme hevesi kursağında kalabilir.
Ama eğer daha düşük bir artış gerçekleşirse ons fiyat bir miktar yükseliş şansı bulacaktır haziranda.
Kısacası 75 baz puanlık artış meselesi netliğe kavuşmadığı sürece dar bantta oynak bir piyasa görmemiz kaçınılmaz.
Elbette ki başta Ukrayna olmak üzere altını etkileyebilecek diğer konuları da yakından takip etmek şart. Bu çerçevede teknik analizde bin 870 dolar altı seviyelerde aşağı yönlü baskının kendini devam ettirmesi kaçınılmaz.
Ancak, bin 810 dolardaki desteğin gücünü koruması ihtimali mevcut. Netice ise yukarıda vurguladığım üzere dar bantta yüksek oynaklık!
Ama elbette ki bu sıkışıklık gelişmelerin seyrine göre aşılacaktır.
İki yöndeki hareket olasılıkları ise aşağıda önce bin 750 desteğini, ardından da bin 670 dolardaki kritik desteği ifade ederken yukarı yönde ise bin 890 dolarlık dirençle bin 920 direnci seviyesini görmekteyiz.
Peki bu tablo içerideki gram altın fiyatını nasıl etkiler?
Dolar/TL’nin son günlerdeki güçlü seyri, gram fiyatın 900 liranın altında kalmasını önledi. Yani dolar güçlü kaldığı sürece gram fiyatın düşüş süreçleri sınırlı olur.
Eğer dolar gevşerse onsun dengeleyici yükselişi söz konusu olabilir.
GRAM ALTINDA KRİTİK SEVİYELER
Dolayısıyla 890 – 910 TL bandı bir alım fırsatı olarak yorumlanabilir mevcut trendler doğrultusunda!
Destek ve dirençlere bakacak olursak 912 seviyesi üzeri kapanışlar gelmediği sürece yön aşağıya görünüyor.
Yükselişin kalıcı göstergesi ise 920 TL’deki direncin aşılması. Sonrasında ise iyimser tahminle 950 seviyesi hedef haline gelir. Ancak bu senaryo uzun vadeli bir perspektifte mümkün! Ya da aşırı sürpriz gelişmelerde.
Geri çekilme senaryolarında ise kritik seviyeler öncelikle 900 TL ve 885 TL. Sonrasındaysa 840’a kadar iniş teknik olarak mümkün görünüyor.