Haziran harika başladı!
Dolu dizgin zamların coşkusu eşliğinde…
Fakirleşmenin müjdecisi zam furyası, yaz aylarını da rahat bırakmayacağını daha ilk günden ilan etmiş durumda. Akıl sağlığını zorlayan fiyat artışlarının nerede durulacağını söyleyebilmenin adeta falcılığa döndüğü bir dönemden geçiyoruz!
O kadar çok faktör enflasyon canavarını besliyor ki hangi birini durduracağımız tam bir muamma…
Küresel enflasyon tam gaz yükseliyor ve içeriye yansıyor. Dolar yükseliyor, ithalatı da beraberinde pahalılaştırarak.
Bu tablonun en etkin yansıması ise enerji cephesi üzerinden tüm ekonomiye yansıyor ne yazık ki!
Akaryakıt zamları neredeyse otomatiğe bağlandı.
Doğalgaza vatandaş için yüzde 30, elektriğe de yüzde 15 oranında zam geldi. Sanayi gazı yüzde 40, elektriği ise yüzde 25 zam yapıldı.
Konutların doğalgazına son bir yılda yüzde 146 zam gelmiş durumda.
Açlık sınırının 6 bin küsur lira olduğu bir ortamda 4 bin 250 liralık asgari ücretli vatandaşın karnını doyuma şansı da kalmadı bu tabloda!
Yani artık kira, elektrik, su, gaz ve benzeri en temel ihtiyaçlara ayrılan para o kadar büyüdü ki vatandaşın mutfağı dert etmesi lüks oldu.
Gıda zaten uçmuştu. Daha uçacak!
Çünkü…
Yakıt, gaz ve elektriğe gelen son zamlar tüm ürün ve hizmetlere zam olarak yansıyacak. Bu kaçınılmaz bir zorunluluk neticede!
Sanayi doğalgazının bir yıl içinde yüzde 601 zam görmesi sanayicinin elini kolunu bağlayan çok net bir faktör mesela.
3 Haziran’da açıklanacak olan mayıs ayı enflasyonunun bir önemi kalmadı bence. Son enerji zamlarının artçıl etkileri ve temmuzdaki olası ücret zamları enflasyon canavarını iyice coşturacak.
Öyle ki; bu yaz dondurma bulmak bile hayli zor olacak. Aşırı sıcakların serin mutluluğu lüks bir hayale dönüşmek üzere çünkü!
Süt ve şeker fiyatları uçmuş durumda. Bir de derin donduruculara harcanacak elektriği varın siz hesaplayın.
Üreticilerin maliyet baskısı bir yana bazı marketlerin dondurma satmaktan vazgeçmeye hazırlandığına dair duyumlar geliyor!
Zaten İstanbul’un enflasyonu İTO’ya göre yüzde 90’a dayandı bile.
Böyle giderse TÜİK de yakında benzer oranlar açıklamak zorunda kalacak. Ne yazık ki yılın ikinci yarısında umut bağlanılan baz etkisi de büyük oranda devre dışı kalacak enflasyonu besleyen döngüler nedeniyle!
Artık acil çözüm şart.
Asgari ücrete ilk 6 ay sonunda zam yapılmazsa vatandaş resmen iflas edecek.
Ama mevcut trendler en az yüzde 35 civarı bir enflasyonu karşımıza çıkaracak haziran sonunda.
Devletin asgari ücrete verecek destek imkanı çok sınırlı. Zaten vergi dışı kalmıştı. SGK ve benzeri primler üzerinden de çok destek imkanı yok.
Haliyle iş dünyasına iş düşüyor.
Bu kez yük onların sırtında. Ancak, her sektörün her firmanın gücü aynı değil.
Dolayısıyla yüzde 35 – 40 gibi bir zam ihtimali güçlü değil.
Eğer bu yıl bir erken seçim yoksa bu oranların yarısı civarı bir artışla ilk 6 ay için bir düzenleme yapılır.
Sözün özü vatandaşa bir yara bandı verilir. O kadar.