Yüzyılın felaketinde bilanço ağırlaşıyor.
On binlerle ifade edilen bir aşamaya geldi can kayıplarımız.
Yaralı sayısı yüz bine doğru gidiyor. Evsiz kalanlar yüzbinlerle ifade ediliyor.
Baş edilmesi kolay olmayan deprem sonuçlarıyla yüzleşiyoruz! Bu kadar geniş coğrafyadaki bu kadar enkazın bilançosu da ağır olmakta.
Neyse ki mucize kurtuluşlar moral kaynağı olmaya devam ediyor. Umuyorum ki güzel haberler gelmeye devam edecektir.
Hayatta kalanların acil ihtiyaçları da öncelikli mesele olmaya devam ediyor.
İlk andan itibaren yardımsever vatandaşların çabası sürüyor! Ancak, önemli bir uyarıyı tekrarlamakta fayda var. Gönderilen eşyaların kullanılmamış olması yani ikinci el olmaması çok önemli.
Kullanılmış olanlar ayıklanıyor ve atılıyor. Yani çaba boşa gidiyor.
Diğer taraftan yardımlarda firmaların ve SİAD’ların giderek daha fazla elini taşın altına koymasıyla yol alınmaya başladı!
Ama bu destekler hem bir seferlik olmamalı hem de daha yüksek nakdi ve ayni meblağlara ulaşabilmeli.
Ve çok sayıda firmanın kayda değer yardım yapma olanağına sahip olduğu da ortada.
Yapılan yardımların vergi indirimine tabi olması söz konusu olduğundan bu sorumluluktan kaçınılmasının da izah edilir bir yanık olmaz neticede!
Gelir İdaresi Başkanlığı matrah üzerinden vergi indirimi için taze açıklamalar yaptı. Ve hatırlattı ki; Cumhurbaşkanınca başlatılan bağış kampanyaları vergi indirimine konu olabiliyor.
Bu kapsamda AFAD ve Kızılay’a yapılan makbuz karşılığı bağışlar veya ilgili resmi hesaplara yapılan ödemelerin dekontları indirim için yeterli olmakta.
Diğer taraftan yasal olarak bağış konusunda kısıtları bulunan şirketler için de esneklik getirildi!
Sermaye Piyasası Kurulu halka açık şirket, yatırım ortaklığı ve aracı kurumların bağış yapma koşullarını gevşetti.
Kısacası iş dünyasının pek bir mazereti yok. Elini cebine atarak sadece kurumsal bazda değil bireysel olarak da yardım etmek milli bir borç çünkü.
Herkes gücüyle orantılı olarak destek seferberliğindeki yerini bir an önce almak zorunda.
Maddi manevi hayır işlemek için tam zamanı.
Mesela…
Diyanet İşleri Başkanlığı da dini vecibeler kapsamında fitrelerin Ramazan’dan önce verilmesi için fetva verirken bağış sistemini deprem bölgesi için açtı!
Vatandaş oturduğu yerden hem depremzedeye bir katkı hem de dini görevini yerine getirme imkanına sahip artık.
Kısacası elini cebine atacaklar için maddi manevi birçok imkan var.
Ve mümkünse bütün yıla yayılacak şekilde azar azar da olsa bağışların yardımların sürmesi sağlanmalı.