Uçuş devam ediyor.
Memlekette uçan iki şey var.
Fiyatlar ve hisseler!
Dolar bile durdu. Ama ürün ve hizmetler zamlanmaya devam ediyor.
Hisse senetleri de değerlendikçe değerleniyor.
Rekor serisi Borsa İstanbul’da gelenek haline geldi!
Endeksler tarihi zirvelere çıkmaya devam ediyor.
Tabi ki bu tırmanış ve rekorlar TL bazında. Dolar bazında daha sınırlı bir yükseliş söz konusu.
Ama BİST, yatırımcısını mutlu etmeye kaçınılmaz olarak devam ediyor!
Niye mi kaçınılmaz?
Çünkü yatırım liginde rakip kalmadı.
Finansal piyasaların dışına baktığımızda da en ciddi rakiplerin hız kaybettiğini görüyoruz.
Eylüle kadar yüksek prim yapan gayrimenkul ve otomotiv eski formunda değil artık.
Buna karşın hisse senetleri coştukça coşuyor.
Yeni haftaya da bu atmosferde başladı Borsa İstanbul.
BİST 100 Endeksi, haftanın ilk gününde, yüzde 2,72’lik yükselişle 4 bin 331 puanlık kapanış rekoru seviyesine ulaştı.
Gün içi rekoru da 4 bin 338 puanla pazartesi itibarıyla kayıtlara geçti!
BIST 100’de günlük işlem hacmi 100 milyar TL’ye yaklaştı.
Metal, bankacılık ve holding hisselerinin başı çektiği bir yükseliş olsa da ilginin genele yayıldığı açık.
Peki niye bu coşku?
Özellikle küresel çapta belirsizlik bulutları yatırım iştahında dalgalanmalara yol açarken Borsa İstanbul’un uçuşta olması dikkat çekici!
Son bir yılda BİST 100, yüzde 166’lık bir yükselişe imza atarken 3 aylık yükseliş performansı yüzde 55 olarak karşımıza çıktı.
Son bir aydaki endeks değişimi de yüzde 21 olarak kayıtlara geçti.
Yani Borsa İstanbul’un ana endeksleri reel getiride TÜFE’ye karşı açık bir galibiyet sergilemiş görünüyor!
Ve unutmayalım ki bu tırmanış serisi endeks bazlı. Yani bir ortalamayı içermekte.
Birkaç kat yükselen hisselerin varlığı ise yatırımcılarını pembe bulutlarda seyahat ettiriyor.
Dolar bazlı hesaplarda aynı manzara birebir gözükmese de pozitif bir ayrışma yaşandığı kesin. Özellikle de son 3 aylık periyotta dolar bazlı yükselişin kendini gösterdiğine şahit olduk.
Buna karşın dolar son bir yılda yüzde 92 prim yaparken TL’ye karşı son bir ayda sadece yüzde 2 yükseliş kaydetti.
Gram altında ise durum daha karışık. Bir yıllık vadede yatırımcısına yüzde 76 kazandıran altın, son baylarda aşırı dalgalıydı ve hem 3 ay önceye göre hem de bir ay öncesine göre daha düşük seviyede bulunuyor!
Yani bu vadelerde zarar yazdı demek.
Faiz ve benzeri enstrümanlardan bahsetmeye ise hiç gerek yok. Hiçbir ciddi getirisi yok artık Türkiye’de mevduat ve benzeri faize dayalı enstrümanların.
Tam tersine reel bazda enflasyona karşı açık ara en fazla gerileyen yatırım araçları oldular!
Ve kısa vadede olağanüstü bir gelişme olmazsa ciddi bir kazanç kapısı olmayacak gibi görünüyor bu yatırım araçları.
Neticede Türkiye’de paranın gideceği tek bir adres kaldı finansal açıdan.
Borsa İstanbul, yerli yatırımcının ana adresi olmuş durumda!
Yabancının ilgisi henüz çok zayıf olsa da yerliler BİST’e rekor kırdırmaya devam ediyor.
Hisselerin büyük oranda ucuz kaldığı bir süreçten geçiyor olmamız da ikincil neden olarak borsayı cazip kılmakta.
Tabii ki belirgin bazı sektör ve firmaların yüksek karlılıkları da caizbenin gündemde kalmasını sağlıyor.
Kısacası bu ana çerçevenin bir müddet daha gündemde kalması ve endeksleri yukarı taşıması kuvvetle muhtemel!
Kar satışları ve küresel oyynaklıların varlığını burada hatırlatmakta fayda var.
Neticede uzun vadede hisselerin kazanç potansiyellerinin de dalgalanmalara rağmen mevcut olduğu unutulmamalı.