Döviz girdisi sağlamak şu anda memleketin en önemli meselelerinden biri.
Çünkü yüksek ithalat baskısı ve dış borç yükü nedeniyle kazandığımız döviz yetmiyor. Yetmeyince de döviz kurları yukarı yönlü hareketleriyle ülke ekonomisine zarar veriyor. Bizi enflasyon canavarının kucağına daha fazla iterek fakirleştiriyor.
Ülkenin en önemli döviz kaynağı ise ihracat! Turizmin son yıllarda pandemi ve savaş etkisi ile ciddi kan kaybettiği bir süreçte ihracatçılarımız yegane kurtarıcı haline geldi.
Bu anlamda Bursa’da bu hafta itibariyle hem bir dış ticaret zirvesi var ihracatçıları bir araya getiren… Hem de kentimizin en önemli sektörlerinin başında gelen tekstil ve konfeksiyonu taçlandıran uluslararası bir fuar organizasyonu var!
Dolayısıyla haziranla birlikte ihracatın lokomotif kenti Bursa yine hareketli günlere sahne olacak demektir.
Özellikle de tekstil konfeksiyonun yüksek katma değerli alanlarından biri olan bebe ve çocuk konfeksiyonu bu haftanın başaktörü konumunda. Vişne Ticaret Bölgesi ile özdeşleşmiş olan sektör temsilcileri JUNIOSHOW fuar organizasyonu bile birlikte bine yakın yabancı firmayı 1-4 Haziran arasında Bursa’nın ayağına getiriyor!
Yani sadece sektörel bir faaliyet değil. Aynı zamanda kentin turizm ve ticaret hayatına da katkı sunan bir organizasyon söz konusu.
Bu çok yönlü çabaların başarılı sonuç vermesini dilerken sektörün ve iş dünyası temsilcilerinin yaşadığı sıkıntıların, sorunların azımsanmayacak düzeyde olduğunun da altı çizilmeli!
Bir yanda pandemi ve savaşın talep daraltıcı etkisi, diğer yanda verimi düşüren maliyet yükü… Özellikle son bir yıldır maliyet cephesinde yaşanan aşırı yükselişler ile karşımıza çıkan bir tablo var.
Sektörün 2022 performansına göz attığımız sohbetimizde BEKSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yıldız’ın sözleri dikkat çekiciydi.
Aslında pek çok sektördeki ortak sorunların başında dışa bağlı girdilerin çok hızlı biçimde ve yüksek oranda zamlanması geliyor!
İş dünyasının önündeki en önemli engellerden biri zaten yüksek elektrik, gaz ve akaryakıt zamlarıydı. İşçilik maliyetleri de yüksek seyrediyor. Ancak özellikle hammadde ve aramalı gibi maliyet unsurlarında 2-3 kat zamlanan kalemler olduğuna dikkat çekti Başkan Yıldız.
Peki bu maliyetler iç veya dış pazarlarda fiyatlara yansıtılabiliyor mu?
Ömer Yıldız’ın ifadesine göre talep sorunu nedeniyle maliyetleri fiyatlara aktarmak mümkün olmuyor bugünlerde.
Çünkü vatandaş Türkiye’de de başka ülkede de boğazından kısamıyor ama giyim kuşamdan kısabiliyor! Dolayısıyla talep ve fiyat esnekliği açısından zor bir dönem.
Ancak yine de Başkan Yıldız, kısmen şanslı bir taraf olarak nitelendiriyor bebe ve çocuk konfeksiyonu sektörünü.
Neden mi?
Çünkü insanlar kendilerinden feda etse de çocuklarından feda etmeyip onlarla ilgili masraflarında daha cömert olabiliyor!
Ancak, bu sektöre dönük talepteki umut ışığına karşın ciddi bir maliyet baskısı yine de kendini ağır biçimde hissettiriyor.
Yıldız’ın verdiği bilgiye göre ürettikleri malın yüzde 70’ini 70 ülkeye ihraç eden ve milyar dolara varan gelir sağlayan “bebeciler” pazarlarını daha da genişletmek için canla başla çalışmakta.
Ama düşük karlılık nedeniyle ciddi sıkıntılar çeken firma sayısı da hayli yüksek! Yine de mücadele devam ediyor. Başkan Yıldız’ın ifadesine göre sektör temsilcilerinin karlarından ciddi biçimde feda ederek yürüttükleri çalışmalar enflasyonun bile hızını frenleyen bir etkiye sahip.
Çünkü diğer pek çok sektörün aksine bebe ve çocuk giyimindeki fiyat artışları çok daha sınırlı kalmış!
Kısacası yüksek katma değeri, istihdamı ve kazandırdığı dövizle Bursa adına sahip çıkılması gereken bir sektörden söz ediyoruz.