Beklenen oldu…
Ve dolar yeniden 16 liranın üzerine çıktı.
2022’nin kur rekorları geliyor.
Psikolojik bir sınırın daha kırılması moral bozucu.
Çünkü…
“İpin ucu iyice kaçıyor mu?” sorusunu akıllara getiren bir hava oluşmaya başladı.
Piyasalardaki oynaklık belirsizliği artırıyor. Yükselişte inat eden döviz kurları ise reel ekonomide yeni yaralar açmakla kalmayıp vatandaşın cebinde de yeni enflasyon delikleri açıyor!
Bu gidişe bir dur denmesi şart neticede.
Dövize fazlasıyla endeksli bir ekonomi olmamız nedeniyle kurlardaki kontrolsüz yükseliş, ciddi tahribat yapma potansiyeli taşıyor.
Tahribatı azaltmak üzere önleyici tedbirlerin artık sahaya sürülmesi kaçınılmaz! Aralık 2021’deki kur atağını durdurmak için devreye alınan Kur Korumalı Mevduat tarzında yeni bir silahın para otoritesi tarafından bir an önce kullanılması gerekiyor.
Aslında hafta başında bu olasılığın hayata geçmesi gündemdeydi. Pazartesi işlemlerinde dolar bu nedenle bir ara 15,60’lı seviyelere kadar gerilemişti.
Ama çok konuşulan beklenti hayata geçmedi. Yani süper lakaplı bono veya tahvil, bir başka deyişle enflasyona endeksli enstrüman sahaya sürülmedi! Hayal kırıklığı doları 16 TL’nin üzerine atıverdi.
Artık cin şişeden çıktı. Adı geçen fren mekanizmaları kaçınılmaz hale geldi. Adından söz edip de hayata geçirmemek daha ağır bir bedel yaratıyor çünkü.
Orta ve uzun vadede artçıl etkileri ile ciddi bir baş ağrısı olması kaçınılmaz olan enflasyona endeksli kağıtlardan başka seçeneğimizin kalmamış olması çok acı ne yazık ki!
Ancak, bu acı ilacı şimdi yazmazsak ileride daha vahim manzaralarla karşılaşma riskimiz çok yüksek.
Yüksek ve giderek artan bir enflasyona eşlik eden cari açık trendi var. Aynı şekilde dış ve iç borç yükü her geçen gün artıyor.
Kaynak ve rezerv meselesi ise hayli sıkıntılı.
Türkiye’nin risk primi 700 puanın üzerinde ve düşmek bilmiyor.
Doların son iki gündür küresel çapta değer kaybettiği bir ortamda TL’nin dolara karşı değer kaybetmesi hayli düşündürücü!
Rus Rublesi bile dolara karşı son 4 yılın zirvesine çıkmış durumda.
Sanki ortada hiç savaş ve de yoğun bir yaptırım süreci yokmuş gibi Ruble değer kazanıyor. Çok ironik bir durum.
Türkiye’nin eli de armut toplamamalı, parasının değerini korumalı!
Kura dur demek için geç kalınmasının bedelini yine vatandaş ödeyeceği için ekonomi yönetimi net bir stratejiyi bir an önce açıklamalı.
Böylece herkes önünü görebilsin hesap kitap yapabilsin.
Mevcut şartlarda doların 15 TL’nin altına çekilmesi ekonomik dengeler açısından önemli.
Belli bir istikrar da şart. Bu süreçte de en büyük sıkıntımız olan enflasyona karşı topyekün mücadelenin başlaması şart!
Yoksa toptan kaybederiz.