2022 kendine has özellikleri ile tarih sayfalarındaki yerini almaya hazırlanıyor.
Sosyal ve ekonomik açıdan dünyaya çeşitli dersler veren bir yıl olarak hatırlanacağı kesin.
Barışın ve fiyat istikrarının önemi özellikle altı kalın çizgilerle çizildi yıl boyunca!
Özellikle Türkiye’de ana gündemin enflasyon olarak hafızalarda uzun yıllar boyunca kalacak olması gerçeği öne çıktı.
Haliyle vatandaş pahalılık yükü altında ezilirken uzmanların gözü makro cephede yılın hangi veri setleri ile sonuçlanacağına çevrildi.
Bu anlamda önemli bir öncü gösterge mevcut.
Merkez Bankası’nın piyasa katılımcıları anketi. Yani piyasa aktörlerini temsil eden ekonomistlerin haliyle uzmanların öngörülerini alarak belli bir istatistik çerçevede inceleyen bu anketin sunduğu önemli bir tahmin penceresi var!
Özellikle de yılın sonu yaklaşırken gelen sonuçlar çok daha gerçekçi bir bakış açısı sunmakta.
Bu nedenle dün açıklanan kasım ayına ilişkin piyasa katılımcıları anketi, ayrı bir önem taşıyordu pozisyon alma açısından.
Peki nasıl bir manzara ortaya çıktı?
Önce bir yıllık projeksiyona bakalım. Çünkü bir miktar moral veren cinsten.
Ankete göre piyasa katılımcılarının gelecek 12 ay için enflasyon beklentisi yüzde 37,47 oldu. Bir önceki ankette bu beklenti yüzde 37,34 olarak belirlenmişti.
Hafif yükseliş görülmekle birlikte 2023’ün kasımında yüzde 37 gibi şu andan bakıldığında hayli düşük gelen bir rakam çıkıyor karşımıza!
Böyle düşük bir rakamın ortaya çıkması ise büyük oranda baz etkisi sayesinde olacak.
Ve baz etkisiyle bu yıl sonu da mevcut düzeyin bir miktar altına inecek kaçınılmaz olarak.
Kasım anketinde 2022 sonu enflasyon beklentisi önceki veri olan yüzde 67,78’den yüzde 68,06’ya yükseldi.
Eğer olağanüstü bir gelişme olmazsa bence de bu rakama çok yakın bir gerçekleşme olacak.
Ancak açıkçası vatandaşın rakamlara karnı tok!
Daha doğrusu karnı aç da enflasyonu resmi rakamlarla duymaya doydu. Vatandaş enflasyonu filesinde, mutfağında ve cüzdanında başkaca hissetmekten mutsuz aslında.
O nedenle de gözü yılbaşındaki ücret artışlarında!
Ve umudu da ücretlerdeki zam kriterinin resmi rakamın yerine hissedilen enflasyona göre yapılmasına odaklanmış durumda.
Seçim yılı sayesinde bu umudun kısmen de olsa gerçeğe dönüşmesi ihtimali mevcut neyse ki.
Gelelim artık enflasyondan çok daha yakından takip edilen doların seyrine. Son haftalarda 18,60 seviyesinde takılmış görünen kurun yukarı doğru hareketleneceğini öngörüyor tüm ekonomistler!
MB’nin düzenlediği kasım anketinde yıl sonu Dolar/TL beklentisi 19,54 oldu. Önceki ankette bu beklenti 19,82 olarak belirlenmişti. Yani çok hafif bir gerileme var.
Ama kurun mevcut seviyesinde kalmayacağı bir lira civarında yükseliş kaydedeceği de teyit edilmiş oldu.
Yani atak demesek de denetimli bir kur hareketini bekliyor herkes!
Nitekim iş dünyasından gelen mesajlar da bu yönde baskı oluşturuyor. Son olarak İTO Başkanı Şekip Avdagiç, kurun enflasyonla orantılı olarak artması gerektiğine dair bir beklenti dile getirdi.
Dış ticaretteki gidişat da doların artık hareketlenmesi gerektiğini söylüyor!
Ancak, yılsonu kuru ekonomi yönetimi için kritik. Çünkü birçok hesaplama hem ortalama kur hem de yılsonu kapanışına göre yapılacak. Ayrıca enflasyonun da azdırılmaması şart!
Haliyle 2022 sonuna kadar ciddi bir dış atak olmazsa dolar düşük bir artış hızıyla çok hafif bir yükseliş kaydedecek.
Yılbaşından sonrası ise hayli sürprizli olabilir.